Krizin Orta Doğu Siyasetine Etkileri -III-

Covid-19 salgını nedeniyle yaşanan krizin bütün dünyayı çok önemli oranda etkileyeceği, kriz sonrasında oluşacak “yeni normalin alıştığımız normal olmayacağı” neredeyse herkesin ortak kanaati.

Devamı
Krizin Orta Doğu Siyasetine Etkileri -III
Salgın Dünya Düzenini Nasıl Etkileyecek ' Sorusu Tartışılıyor

'Salgın Dünya Düzenini Nasıl Etkileyecek?' Sorusu Tartışılıyor

Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM), 'yeni dünya düzeni' tartışmalarında Türk akademisyenlerin değerlendirmelerini bir kitapta topladı.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 46. sayısı çıktı.

Bazı çatışma bölgelerinde ateşkes ilan edilmiş olsa da genel kanı, silahlı grupların, koronavirüs salgınının neden olduğu belirsizlik ve hareketsizliği bir fırsat olarak gördüğü yönünde.

On binlerce insanın hayatına mal olan Koronavirüs (Covid-19) salgını her geçen gün etkisini artırırken yeni çağa geçiş, uluslararası sistemde değişiklik, yeni dünya düzeni gibi tartışmaları da beraberinde getirmektedir.

Faizler inip BDDK düzenleme yapsa da bazı bankalar reel sektörü fonlamada gönülsüz davranıyor. TCMB’nin şirketlere daha kolay dokunabileceği alternatif para politikası araçlarını geliştirmeye ihtiyacı var

Merkelmania (Merkel Çılgınlığı)

Almanya gibi bazı ülkelerin krizle mücadelesi odağa oturtulurken Türkiye gibi ülkelerin başarıları görmezden geliniyor ya da istisnai durumlar ve bazı iddialar üzerinden spekülasyonlar yapılıyor.

Devamı
Merkelmania Merkel Çılgınlığı
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Yeşiltaş Salgın Sonrası Orta Doğu'nun Güvenliğini

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Yeşiltaş Salgın Sonrası Orta Doğu'nun Güvenliğini Değerlendirdi

2SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Yeşiltaş, 'Jeostratejik rekabetin bir uzlaşmaya doğru gitme ihtimalinin çatışmaya doğru gitme ihtimalinden çok daha az olduğu kanaatini taşıyorum.' dedi.

Devamı

Uluslararası örgütler daha çok uluslararası sistemi kontrolü altında devlet ya da devletlerin iradesiyle ortaya çıkan, uluslararası siyasetin aktörü olabilen, genellikle uluslararası sistemdeki mevcut işleyişe yardımcı olan ve böylece statükonun devamına katkı yapan kurum ve kuruluşlardır.

Sağlık kriziyle birlikte gelen ekonomik kriz giderek siyasi liderlerin birinci kaygısına dönüşüyor. Bilim insanları ikinci veya üçüncü dalgaların gelme ihtimalinden bahsetse de ekonomik çöküşün yeni istikrarsızlıkları tetiklemesinden ürküyorlar.

Dış yardımlar uluslararası siyasetin bağlamı içinde ve ülkenin dış politikası ile uyumlu bir çerçevede yürüdüğünde bir kazanca dönüşebilir.

Libya'da, Haftar üzerinden askeri bir diktatörlük kurarak Libya halkının Şubat Devrimi'yle devirdiği Kaddafi rejimini hortlatıp, ülkeyi BAE ve onun üzerinden İsrail'in bölge stratejisinin aparatına dönüştürme girişimleri Türkiye-Libya arasındaki iş birliğiyle bozulmuştu.

Kovid-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz günlerde gönlümüz felaketten insanlığın ders almasını istiyor. Ama pandeminin varlığı bile güç mücadelesini, çatışmaları bitiremiyor.

ABD ve diğer Batılı ülkelerin yaptırımları uygulamakta ısrar etmesi, korona öncesinde olduğu gibi, korona döneminde ve sonrasında da dünya politikasında esas olanın güç ve çıkar olduğunu gösteriyor.

Avusturya hükümetinin, Kovid-19 kaynaklı sağlık krizi aylardır “geliyorum” demesine rağmen zamanı iyi kullanmadığı ve gerekli adımları atarak dersine iyi çalışmadığı, kriz Avrupa’da da patlak verdiğinde görülmüş oldu.

Koronavirüs salgını da tıpkı tarihteki birçok dönüm noktası gibi muhtemeldir ki yalnızca var olan süreçleri hızlandıracak ve zaten yaşanmakta olan teknolojik, sosyolojik ve politik gelişmelerin daha hızlı yerleşmesine neden olacaktır.

Virüsün yayılma eğrisini düzleştirmeden sosyal hayat ve ekonomide normale dönmemizin çok zor. O yüzden belli ekonomik maliyetleri olsa da vatandaşlarımızın kısıtlayıcı kurallara ve tavsiye niteliğindeki önlemlere bilinçli bir şekilde riayet etmeleri oldukça hayati.

Koronavirüs karşısında yaşanan çaresizliğin boyutları bütün ülkelerde aynı şekilde hissedilmiyor kuşkusuz. Krizin ekonomik ve siyasal artçı dalgalarının hangi ülkeyi nasıl vuracağını da bu çaresizliğin hissedilme derecesi belirleyecek.

Koronavirüs krizi sonrası muhtemel dönüşüm ve senaryolar göz önünde bulundurulduğunda, dünya siyaseti açısında son derece sancılı bir döneme girildiği söylemek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.

Koronavirüs krizinin siyasi sonuçlarından biri de iktidar ve muhalefet partileri üzerindeki etkisi oldu. Kriz dönemlerinde yürütücü güç olarak hükümetler ön plana çıkıyor. Koronavirüs Salgınla mücadelede hükümet merkezde çünkü en çok da kriz dönemlerinde iktidarlardan icraat beklenir. Hükümetler de en çok bu dönemlerde siyasi değil "devlet" refleksleri verirler.