Merkel'in olumlu girişimi tüm AB başkentlerinde desteklenmeli. Doğu Akdeniz'deki gerilime kısa bir mola verildi.
Devamı
Doğu Akdeniz’de yaşanan son Navtex gerginliğinin sebebi nedir? Yunanistan’ın deniz yetki alanları ve arama-tarama faaliyetleriyle ilgili iddiaları nelerdir? Türkiye’nin bu iddialara yönelik tutumu nedir? İddialara karşı atılan adımlar nelerdir? Sorun, uluslararası hukuk açısından nasıl değerlendirilmektedir? AB’nin söz konusu gelişmelere yönelik tutumu nasıldır?
Devamı
Türkiye’nin dış politikada seçmiş olduğu bağımsız ve kendi halkının çıkarını önceleyen yol bazı küresel ve bölgesel aktörlerle kendisini karşı karşıya getiriyor.
Libya krizinde kritik Sirte-Cufra cephesi için iki tarafta da hazırlıklar devam ediyor. Vatiye Hava Üssü'nün muhtemelen BAE uçakları tarafından vurulması ile tarafların kararlılığı bir kez daha görüldü. Ankara bu tür bir saldırının tekrarlanmaması için önlemlerini alırken, dün Libya ve Malta içişleri bakanları Milli Savunma Bakanı Akar ile görüştüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde BM'nin desteği ile Libya'da "yeni bir anlaşma" yapılacağını söylemişti. Bu anlaşmanın ne olduğu hayli merak konusu. Trablus, 2015 şartlarına dönmek için Sirte ve Cufra'yı almak istiyor. Bingazi tarafı ise bunun petrol bölgelerinin kontrolünü ve Hafter'in tüm desteğini kaybetmesi anlamına geleceğini iyi biliyor. Türkiye ve Rusya dahil etkili güçlerin diplomatik çabaları Sirte-Cufra çatışmasını engeller mi? Petrol gelirinin dağılımı üzerine anlaşılırsa, Sirte batıya, Cufra doğuya bırakılarak bir pazarlık yapılır mı? Yakında göreceğiz.
Atılan adımlar bütçe açığını artırdı ama ekonomiyi de canlandırdı. Bazı ülkelerde ise verilen destek ekonomiyi yeterince ayağa kaldıramadı
Türkiye'ye yönelik ağır ideolojik kampanyanın hedefi, Ankara'nın Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'deki yeni hamlelerinin taktik kazanımlardan stratejik kazanımlara dönmesini engellemek.
Türk dış politikasında 2006-2007 sonrasında yaşanmakta olan dönüşüm, 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte ivme kazanmıştır. Dönüşümün temel hedefleri ve istikameti değişmemiştir.
Devamı
Avusturya’nın başkenti Viyana 24 Haziran 2020’den itibaren dört gün süren protesto gösterilerine sahne oldu. Pandemi döneminde en ufak bir gösteriye dahi izin vermeyen ve bu nedenle ülkenin en tanınmış hukukçuları tarafından eleştirilen Avusturya hükümeti AB üyesi olması hasebiyle kendisinin de terör örgütü olduğunu kabul ettiği PKK gösterilerine izin vermekte bir beis görmedi.
Devamı
Son yıllarda Batılı ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkilerde genel olarak sorunların ağır bastığı ve birkaç istisna dışında iş birliği havasına pek rastlanmadığı ortada... Bunun birçok nedeni var ama bunlardan en önemlisi, Ankara’nın dış politika tercihlerinden hoşlanmayan çevrelerin Avrupa ve Amerikan kamuoyunda oluşturmayı başardığı Türkiye karşıtı hava diyebiliriz. ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin, Türkiye siyasetine müdahale imkânlarının AK Parti iktidarı döneminde azalması da bu ülke yönetimlerini rahatsız eden ve Ankara’ya karşı daha sert politika izlemelerine neden olan bir faktör.
Türkiye ile Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasındaki ilişkiler son dönemde genellikle sorunlu bir şekilde gelişiyor. Özellikle Fransa ve Almanya ile ilişkilerin sorunlu olması meseleyi aynı zamanda AB ile Türkiye arasındaki sorun hâline getiriyor. Zira bu iki ülke AB’nin yönünü belirleyen ana aktörler.
Çin, koronavirüs salgını kapsamında Avrupa ve Almanya’da ne tür girişimlerde bulunmuştur? Çin’in Alman ve Avrupa kamuoyunu etkileme girişimleri nelerdir? Koronavirüsün çıkış sebebi tartışmalarına Almanya’nın yaklaşımı nasıl olmuştur?
Doğrusunu söylemek gerekirse, Fransa’nın zaten uzun süre sorunlu ilişkilere sahip olduğu NATO’yu istediği yönde harekete geçirme konusunda etkisi yok ama AB içerisinde ciddi bir etkinliği olduğuna kuşku yok.
Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.
Türkiye’de sosyal medya ile ilgili düzenleme yapılmadığı müddetçe, sırayla her gün birileri nefret söylemi ve düşmanlıkla saldırıya uğrayacak. Düzenlemenin gecikmesi, sosyal medya alışkanlıklarında kötülüğün ve saldırganlığın normalleşmesini yaygınlaştırıyor.
Twitter hala Türkiye ile işbirliği yapmıyor. ABD, Fransa, Çin, İngiltere, Almanya ve diğer bazı devletler bu Twitter'dan hesap sorabiliyor ama iş bize gelince nedense özgürlük meselesi haline dönüşüyor.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Libya bağlamında AB’nin güvenliği konusu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa’nın mülteci sorunundan en fazla etkilenen ülkelerin başında gelen Almanya için Libya’da istikrarın yeniden inşa edilmesi Berlin’in Libya politikasının en önemli hedeflerinden birisidir. Bir şekilde Avrupa’ya ulaşan mültecilerin büyük çoğunluğunun nihai hedefinin Almanya olması, Avrupa’nın mülteci ve yasa dışı göç sorununu büyük ölçüde Almanya’nın sorunu yapıyor.
Şansölye Merkel'in Ekim 2021'de siyaseti terk edeceği göz önüne alınırsa önümüzdeki altı aylık dönemde Avrupa siyasetinde kalıcı bir iz bırakmak için önemli hamleler yapma arzusu taşıması kuvvetle muhtemel.
Avrupa Polis Teşkilatı Europol tarafından her yıl yayınlanan Terörizm Durumu ve Trendi Raporu Haziran 2020 itibarıyla yayınlandı.
Enerji kaynakları bakımından 'kendi kendine yeterli olmanın' ne çıktığı Kovid-19 salgını döneminde, Türkiye'nin petrol ve gaz arama çalışmaları daha kritik bir hale geldi.
Türkiye'ye dair hem yurt dışında hem de yurt içinde algı uzun süredir Türkiye'nin "hakikati"nin önüne geçmiş durumda. Siyasetin ağırlığını her yerde hissettirdiği bir çağda "Siyasi güç karşısında hakikatin şansı pek azdır" diyen Arendt'i doğrulayan zamanlardan geçiyoruz.