AB Bir Trilemma İle Karşı Karşıya

SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Türkiye - AB ilişkilerini ve AB'nin Türkiye'ye yönelik tutumunu değerlendirdi.

Devamı
AB Bir Trilemma İle Karşı Karşıya
AB nin Siyaset Tarzı Polonya Türkiye ve Mısır Örnekleri

AB’nin Siyaset Tarzı: Polonya, Türkiye ve Mısır Örnekleri

Ankara, AB’ye üye olmak istese de istemese de Almanya ve Fransa gibi ülkeler Türkiye’yi kendi nüfuz alanında görüyorlar.

Devamı

Öfkeyi alışkanlık haline getirmek ve sürekli Türkiye'ye ceza kesme çabasına düşmek sadece Türkiye'ye değil Amerika'ya da NATO ittifakına da Avrupa Birliği'ne de zarar verir.

AB başkentleri Erdoğan'ın 'sıfır toplamlı oyun algısıyla yaklaşmayın' uyarısına kulak vermeli.

Avrupa'da Macron öncülüğünde İslam Düşmanı sayılabilecek bir dizi düzenleme hayata geçiriliyor. Üstelik sadece Macron değil, Avusturya Başbakanı Kurz ve Şansölye Merkel de Avrupa çapında bir "Siyasal İslamla mücadele planına" geçildiğini açıkladılar. Kurz, göçmen kökenlileri ülkelerinden Koronavirüsünü getirip yaymakla suçlayarak Avrupa'nın güvenlikten sağlığa her türlü sorunun kaynağı olarak Müslümanlara işaret etti. Eskiden Yahudilere yapıldığı gibi şimdi de Müslümanlar Avrupa'nın siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunları için günah keçisi olarak gösteriliyor.

Ankara’nın attığı adımlar yüzünden başarısız olanlar, Türkiye’yi cezalandırmak için Avrupa Birliği’ni ve NATO'yu kullanmak istiyorlar.

Erdoğan’ın Bakü Seyahati, AB Zirvesi ve Macron Sorunu

Önümüzdeki haftanın dış politika gündeminin iki kritik konusu Başkan Erdoğan'ın Azerbaycan seyahati ve AB liderler zirvesi.

Devamı
Erdoğan ın Bakü Seyahati AB Zirvesi ve Macron Sorunu
İdeoloji Değil Jeopolitik Realizm

İdeoloji Değil Jeopolitik Realizm

Ankara'nın dış politikası ideolojik hülyalara değil, etrafındaki güç boşluklarını hesap eden jeopolitik realizme dayanıyor.. Erdoğan'ın hamlelerini 'Yeni Osmanlıcılık', 'Türkçülük' ya da 'İslamcılık' olarak sunanlar aslında Ankara'nın müdahale ettiği jeopolitik denklemlerde pozisyon kaybettiğini düşünen ya da daha fazlasını alamayacağını gören aktörler: Yunanistan, BAE, Fransa ya da İsrail gibi.

Devamı

Avrupa ülkelerinin Karabağ'daki gelişmelere ilişkin genel tutumuna bakıldığında, birçok ülkenin bölgede yaşananlara kayıtsız kalarak pasif bir tutum sergiledikleri ya da sergilemek zorunda kaldıkları görülüyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 52. sayısı çıktı.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, İngiltere - AB ilişkilerinin geleceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Insight Turkey'nin bu sayısı, Libya krizi bağlamında hem iç yeniden yapılanma vaatlerini hem de krize müdahale eden farklı dış aktörlerin körüklediği zorlukları siz değerli okuyucuların dikkatine sunuyor.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, 'Türkiye ile AB'nin birbirinden kopma gibi bir lüksü yok. İlişkilerinin kopma noktasına geldiği yönündeki söylemlerin, psikolojik baskı kurmak için kullanıldığını düşünüyorum.' dedi.

Macron'un sağ seçmene oynaması Almanya örneğinde olduğu gibi ancak sağ partileri güçlendirir ve oylarının artmasına yardımcı olur. Öyle görünüyor ki bu gidişle 2022 yılında Fransa bir aşırı sağ siyasetçi tarafından yönetilecektir.

SETA Brüksel Araştırmacısı Zeliha Eliaçık, BM'nin Libya'ya silah ambargosunun denetlenmesi için AB tarafından Akdeniz'de başlatılan IRINI operasyonu ve bu operasyon bağlamında gerçekleştirilen hukuksuz eylemler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, AB'nin Libya politikasını ve Türkiye'ye yönelik tutumunu değerlendirdi.

AB, Borrell'in anlayışına göre, 'gücünün yettiği'ne efelenecek, yetmediğini sinesine çekecek. Ancak yanıldığı bir konu var. Türkiye o kadar kolay bir lokma değil. Şu an sadece köprünün yıkılmasını bekliyor. Eğer ilişkiler koparsa Türkiye, AB için daha tehlikeli bir rakip olabilir. O halde AB'nin artık Türkiye'yi 'ötekileştiren' ikiyüzlü tavrını gözden geçirmesi lazım.

Avrupa Parlamentosu, daha önce defalarca yaptığı gibi, Türkiye’ye karşı “taraflı” ve “düşmanca” bir karara imza attı. Bağlayıcılığı olmasa da, iki hafta sonra yapılacak AB liderler zirvesinde alınacak kararları etkileyecek şekilde, Türkiye’ye karşı yaptırım uygulanması çağrısı yapıldı.

Türkiye, Obama'nın başkanlığı devrettiği zamanki yerinde de değil artık. Birçok krizde etkin rol alan ve Batı ittifakı için değerli bir müttefik. Biden yönetiminin ABD'nin jeopolitik çıkarlarını yeniden değerlendirme sürecinde birçok dosyada Türkiye faktörünü görmemesi mümkün değil. Avrupa, NATO, Afrika, Akdeniz, Ortadoğu, Rusya, Kafkaslar, Hazar, Körfez ve hatta Çin dosyasında.

Cumhurbaşkanı Erdoğan reformu milletin talebi ve dünyanın gidişatının gereği olarak görüyor. Yani, 'mücadele ediyoruz' diyerek reforma direnenlere de müsamaha etmeyecek. Zamanlamasını, kapsamını, aktörlerini ve hızını kendisi belirleyecek. Unutmayalım, Erdoğan bu altın sentezi her seferinde tutturabildiği için hâlâ iktidarda.