Türkiye-AB İlişkilerinde Stratejik Yakınlaşma Görülüyor

Burhanettin Duran, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında son dönemde gerçekleşen yakınlaşmanın “kısa vadeli bir mülteci krizi” olarak değil “orta vadede bir stratejik yakınlaşma” olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Devamı
Türkiye-AB İlişkilerinde Stratejik Yakınlaşma Görülüyor
Avrupa Mültecilerin Sosyal Maliyetinden Korkuyor

Avrupa Mültecilerin Sosyal Maliyetinden Korkuyor

Mülteci meselesini kriz haline getirenin Avrupa olduğu vurgulayan Enes Bayraklı: “İşin bir de sosyal maliyeti var. Esas Avrupa’yı korkutan şey, ekonomik maliyetinden çok sosyal maliyeti. Bu Avrupa’da özellikle 11 Eylül’den sonra oluşmuş islamofobik havayla ilgili bir durum.”

Devamı

Amsterdam’da hendekler açılsa, Berlin’de öz yönetim ilan edilse, Londra’ya ağır silahlar yığılsa ya da terörden bizim canımızın yandığı kadar canları yansa AB ülkeleri toplu imha silahları kullanacak seviyeye gelirdi.

Ekonomik krize bel bağlayanların, sistem krizini siyasi kriz olarak lanse etmelerinin bir anlamı yok. Bu kesimin kriz tellâllığı yapmak yerine, yönetim sistemindeki değişim zorunluluğunu tartışmaları ülke için daha faydalı olacaktır.

2017 Fransa Başkanlık Seçimleri’nde görünen en büyük tehlike, halktaki İslamofobik eğilimin elitler ve politika yapıcılar tarafından söylem ve eylem olarak benimsenmesi.

Ortada yeni bir sızıntı var. Mevcut küresel ve yerel karmaşada gözden kaçsa da, aslında boyutu okkalı bir sızıntı. Yer ise, bu kez Atlantik.

Vizesiz Avrupa Yolu

Türkiye'nin vizelerin kaldırılması için bir sınavdan geçmesi gerektiği gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa ki, buradaki asıl sınav Avrupa ülkelerinin Suriye sınavıdır.

Devamı
Vizesiz Avrupa Yolu
Vize Muafiyeti Mümkün mü

Vize Muafiyeti Mümkün mü?

Türkiye ile AB arasındaki hukuki anlaşmalara aykırı olarak 1980'den beri uygulanmakta olan vize uygulaması haksız bir uygulamadır.

Devamı

Suriyeli sığınmacılar, geri kabul anlaşması ve vize muafiyeti gibi başlıkların yanı sıra, Gümrük Birliği Anlaşması'nın geçen 20 yıllık dönemde zamanın gerisinde kaldığı göz ardı edilmemeli.

Hazar enerjisini taşıyacak olan Türkiye de, Hazar'ın statü belirlenmesinden doğrudan etkilenecek.

Batı başkentlerinde bir süredir yoğunlaşan Türkiye eleştirileri anlaşılıyor ki devam edecek. Nisanın gündemi de Ermeni Soykırımı iddiası olacak.

İİT'nin Avrupa Birliği gibi bir entegrasyona dönüşememesinin sebebi, üye ülkelerin ortak bir ajandasının olmaması.

Sahip oldukları farklılıkların sağladığı geniş bir ağa sahip olan İİT, gerçekte dünya ekonomisinde ve siyasetinde ne kadar etkili?

2015 Avrupa İslamofobi Raporu’nun en önemli bulgularından biri, çok az Müslüman nüfusa sahip birçok Avrupa ülkesindeki siyasi tartışmalarda İslamofobik söylemlerin önemli bir rol oynadığı tespitidir.

Türkiye de benzerlerinden ve hatta kendi tarihindeki önceki dönemlerden farklı bir terör tehdidi ile karşı karşıya.

Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.

Hem 2016 yılı ekonomik büyümesi için, hem de Türkiye'nin gelişmiş ülke ekonomiler arasına girebilmesi için, 2012 yılında büyüme hedefinin düşürülmesine neden olan problemlerin çözülmesi elzem.

Paralel yapı bileşenleri, elbette Washington'daki ziyaretimiz süresince her fırsatı bir manipülasyon imkânı olarak görüp kamuoyunu zehirlemeye çalışacaklardır. Fakat siz siz olun manipülasyona gelmeyin. İşler yolunda, Erdoğan da işinin başında!

Terör sınır aşan bir olgu; bu da terörle mücadeleyi gerçekten isteyen uluslararası aktörlerin bir masada oturmasını ve empati kurmasını zorunlu kılıyor. Yoksa terör daha çok can yakacak.

Temmuz 2015'te sınır dışı edilen teröristin Avrupa'da serbest bırakılması sıradan bir istihbarat hatası değil. Daha önce İsveç'in şimdi Belçika ve Hollanda'nın paylaştığı bir politikasızlık sorunu.

Batı’nın mültecilere kapılarını açmayarak bundan sonra ne yaparlarsa yapsın insanlık imtihanını kaybettiği bir zamanda, Türkiye yine insanlığı önceleyen bir teklifle Brüksel’e gitti.