Suriye'de inisiyatif alan ilerliyor. Kenarda durup inisiyatif alınmasını izleyen de zarar görüyor. Türkiye'nin Cerablus-Azez hattında fiili "güvenli bölge" inisiyatifi karşısında ABD'nin hemencecik kriz yönetme moduna geçmesinin sebebi de bu.
Devamı
Demirtaş Brüksel'e gitti. Hürriyet'inden Zaman'ına, Cumhuriyet'inden Radikal'ine HDP destekçisi medya bu seyahati "barış umudu" diye haberleştirdi.
Devamı
HDP Eşbaşkanı Demirtaş'ın Brüksel temasları sonuç verirse PKK'nın tek taraflı ateşkesini bekleyebiliriz. Bu durumda "orantılı yanıt" söylemi "sen de artık silahları sustur" baskısına dönecektir.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, terörle mücadele kapsamındaki operasyonları yorumladı.
AK Parti nezdinde 90'lara dönmek koalisyonların istikrarsız dünyası, ekonomik krizler ve bunlarla bağlantılı olarak terörün tavan yapması...
"Çözüm süreci bitti" demiyorum çünkü bu sürecin asli unsuru olan devlet, krizlerin sonlandırılmasından ve çözüm sürecine dönülmesinden yana. Bu yakın zamanda hiç de kolay değil.
Operasyonlar terörle mücadele ve Ortadoğu gerçekleri bakımından neye tekabül ediyor? SETA Ortadoğu uzmanı, Akşam gazetesi yazarı Ufuk Ulutaş ile konuştuk.
Devamı
Türkiye'ye terör yaftası yapıştırmaya çalışanların asıl gündemlerini, terör kardeşliklerini ve yapıştırmaya çalıştıkları yaftaları ellerinde patlattı.
Devamı
İran-Batı gerilimini, nükleer anlaşmayı ve anlaşmanın bölge ve Türkiye'ye etkilerini daha iyi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini ve SETA'da yayımlanan İran raporlarını bir arada sunuyoruz.
Suruç'ta Amara Kültür merkezi önünde gerçekleştirilen bombalı saldırı ile 30 vatandaşımızı kaybederken 100'ü aşkın insanımız da yaralandı. DAİŞ bağlantılı olduğu düşünülen canlı bombanın sebep olduğu menfur katliamı telin ediyor ve milletimize, vefat edenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu saldırıyı değerlendirirken meseleyi sadece "güvenlik zafiyeti" bağlamında ele almak bize önümüzdeki dönemi görebilecek bir bakış açısını vermeyecektir. 5 Haziran'daki Diyarbakır HDP mitingindeki patlamaya benzer bu saldırıyı kamuoyunda bir "algı savaşına" çevirmenin de zihin karmaşası yaratacağı ortada. Sorumluluğu Hükümet'in üzerine yıkan ve eleştiriyi "teröre destek" formatına sokan kampanyanın da öncelikle düşmanlık hislerini körükleyeceğini biliyoruz. Kaldı ki bu saldırının HDP'lilerin yanı sıra DAİŞ'le daha etkin mücadele için ABD ile yeni bir uzlaşmaya varan Hükümet'i de hedef aldığını görmeliyiz. Nitekim 10 Temmuz'da dört büyük kentte yapılan operasyonlarda 27 DAİŞ zanlısı gözaltına alınmıştı.
Hazret şimdi de kalkmış, "bölgemizde de, Ortadoğu'da da barışın garantisi olacağız" demiş. "Bölgemiz" derken ne kastettiğini anladım. Aday olduğu İstanbul 3. Bölge'yi kastediyor. Fakat "Ortadoğu" ile neyi kastediyor, anlayamadım. Bizim bildiğimiz, Türkiye'nin de parçası olduğu bölge değil sanırım. Öyle olsa, silahlı mücadeleyi kutsamaz, bir terör örgütünün himayesi altında siyaset yapmaz. Daha doğru bir ifadeyle, siyaset yaptığını iddia etmez, zira silahın gölgesinde siyaset olmaz. Hele ki, KCK'nın sudan sebeplerle "ateşkesi sonlandırdık" açıklamasını yaptığı bir ortamda iki gün sus-pus olmaz. İki gün sonra bir yerel gazeteye yazılı açıklama yapıp, "biz PKK'ya silah bıraktıramayız" demez.
Bu anlaşma İran ile Amerika arasında bir dostluk anlaşması değil, bir ertelemedir, ateşkestir. Bir sonraki çekişme için konum ve nefes alma durağıdır. Bu bakımdan Amerika'nın yeni ortağı İran'dır iddialarını oldukça abartılı buluyorum.
Türkiye'de siyaset, uzlaşma değil mücadele merkezli devam ediyor. Niye mi böyle düşünüyorum? Bunu bana düşündüren başlıca saik silahlı Kürt milliyetçilerinin tavırları. KCK'nın ateşkese son veren açıklamasından ve eylemlerinden bahsediyorum: "Türk devleti ateşkese uymamış, çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuştur. Tüm barajlar artık PKK'nın hedefidir." HDP'liler bu açıklamaya "uyarı" dese de hemen akabinde TIR'lar yakıldı, asker saldırıya uğradı. Hakkını teslim etmek lazım, 7 Haziran seçimlerinde ülkedeki siyasi atmosferi en iyi kullanan PKK-HDP çizgisi oldu. Bu uygun atmosferin bölgesel bir zemini var. Kürt milliyetçileri Arap baharının kışa dönmesiyle bölgede yakaladıkları "tarihi fırsattan" sonuna kadar istifade ediyorlar.
Devlet, "ben devletim bildiğimi yaparım" demiş. Ateşkese uymamış, sürekli çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuş! Yol ve baraj yapımına hız vermiş. Barajlar kültürel soykırım amaçlı imiş! Devlet, bu yolları, barajları Kürdistan'ı imkansızlaştırmak için yapıyormuş. O nedenle de PKK artık ateşkesi bitirmiş. Bunlar KCK'nın açıklamalarından inciler.
Daha geniş kitlelere açılma gayretinde HDP için en ikircikli konu; din alanı. Demirtaş bir yandan Diyanet'in ve zorunlu din derslerinin kaldırılmasını öneriyor diğer yandan da dini sembolleri ve kavramları Erdoğan ve AK Parti karşıtlığını üretmek için kullanıyor.