DAEŞ'le Kim Mücadele Edebilir?

DAİŞ, iki yıldır Ortadoğu siyasetinin en az analiz edilen ama en kullanışlı malzemesi durumunda. Birçok aktör güç mücadelesini DAİŞ üzerinden meşrulaştırıyor.

Devamı
DAEŞ'le Kim Mücadele Edebilir
Suriye Baas Rejimini Diriltme Planı

Suriye Baas Rejimini Diriltme Planı

Suriye'de inisiyatif alan ilerliyor. Kenarda durup inisiyatif alınmasını izleyen de zarar görüyor. Türkiye'nin Cerablus-Azez hattında fiili "güvenli bölge" inisiyatifi karşısında ABD'nin hemencecik kriz yönetme moduna geçmesinin sebebi de bu.

Devamı

PKK, Türkiye'nin NATO müttefiki olarak DAİŞ'le mücadele bağlamında ABD ile yeni bir döneme girebileceği ihtimalini azımsadı. Suriye denklemine Türkiye'nin yeni bir misyon ile dahil olmasının PYD ve PKK'yı sınırlandırabileceğini göremedi.

"Çözüm süreci bitti" demiyorum çünkü bu sürecin asli unsuru olan devlet, krizlerin sonlandırılmasından ve çözüm sürecine dönülmesinden yana. Bu yakın zamanda hiç de kolay değil.

AK Parti nezdinde 90'lara dönmek koalisyonların istikrarsız dünyası, ekonomik krizler ve bunlarla bağlantılı olarak terörün tavan yapması...

HDP Eşbaşkanı Demirtaş'ın Brüksel temasları sonuç verirse PKK'nın tek taraflı ateşkesini bekleyebiliriz. Bu durumda "orantılı yanıt" söylemi "sen de artık silahları sustur" baskısına dönecektir.

HDP'nin Erken Seçim Siyaseti

Anlaşılan, muhtemel erken seçimlerde de bir türlü tüketilemeyen, aynı ezber söylemler sahaya indirilecek: "otoritersin, İslamcısın!"

Devamı
HDP'nin Erken Seçim Siyaseti
Barış için Çırpınan Siyaset Şeysi

Barış için Çırpınan Siyaset Şeysi

Demirtaş Brüksel'e gitti. Hürriyet'inden Zaman'ına, Cumhuriyet'inden Radikal'ine HDP destekçisi medya bu seyahati "barış umudu" diye haberleştirdi.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, terörle mücadele kapsamındaki operasyonları yorumladı.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, "PKK'nın, KCK'nın ateşkesi sonlandırma çağrısı yaptığı bir dönemde böyle bir saldırının Türkiye toprakları içerisinde yaşanıyor olması son derece manidar" dedi.

PKK sadece harf kalabalığından ibaret tüm saçaklanmalarıyla, Türkiye, Kuzey Irak, Suriye ve İran dörtgeninde operasyonlar çeken, konjonktürel ittifaklar kuran, en yüksek teklifi verenin taşeronluğunu yapan Mezopotamya'nın en kıvrak örgütlerinden birisidir. Türkiye'de devlet karşıtı, Suriye'de rejimin yol arkadaşı, İran'da devlete karşı sağduyulu, Kuzey Irak'ta ise darbe yapabilmek için fırsat kollayan bir yapı PKK. Tutarsızlıklarını ve kutsal değer yokluğunu stratejiye dönüştürmüş ve Ortadoğu'nun içerisinden geçtiği kriz-kaos ortamında fiili durumlar yaratma suretiyle racon kesmeye alışmış bir yapı.

Devlet, "ben devletim bildiğimi yaparım" demiş. Ateşkese uymamış, sürekli çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuş! Yol ve baraj yapımına hız vermiş. Barajlar kültürel soykırım amaçlı imiş! Devlet, bu yolları, barajları Kürdistan'ı imkansızlaştırmak için yapıyormuş. O nedenle de PKK artık ateşkesi bitirmiş. Bunlar KCK'nın açıklamalarından inciler.

Türkiye'de siyaset, uzlaşma değil mücadele merkezli devam ediyor. Niye mi böyle düşünüyorum? Bunu bana düşündüren başlıca saik silahlı Kürt milliyetçilerinin tavırları. KCK'nın ateşkese son veren açıklamasından ve eylemlerinden bahsediyorum: "Türk devleti ateşkese uymamış, çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuştur. Tüm barajlar artık PKK'nın hedefidir." HDP'liler bu açıklamaya "uyarı" dese de hemen akabinde TIR'lar yakıldı, asker saldırıya uğradı. Hakkını teslim etmek lazım, 7 Haziran seçimlerinde ülkedeki siyasi atmosferi en iyi kullanan PKK-HDP çizgisi oldu. Bu uygun atmosferin bölgesel bir zemini var. Kürt milliyetçileri Arap baharının kışa dönmesiyle bölgede yakaladıkları "tarihi fırsattan" sonuna kadar istifade ediyorlar.

Hazret şimdi de kalkmış, "bölgemizde de, Ortadoğu'da da barışın garantisi olacağız" demiş. "Bölgemiz" derken ne kastettiğini anladım. Aday olduğu İstanbul 3. Bölge'yi kastediyor. Fakat "Ortadoğu" ile neyi kastediyor, anlayamadım. Bizim bildiğimiz, Türkiye'nin de parçası olduğu bölge değil sanırım. Öyle olsa, silahlı mücadeleyi kutsamaz, bir terör örgütünün himayesi altında siyaset yapmaz. Daha doğru bir ifadeyle, siyaset yaptığını iddia etmez, zira silahın gölgesinde siyaset olmaz. Hele ki, KCK'nın sudan sebeplerle "ateşkesi sonlandırdık" açıklamasını yaptığı bir ortamda iki gün sus-pus olmaz. İki gün sonra bir yerel gazeteye yazılı açıklama yapıp, "biz PKK'ya silah bıraktıramayız" demez.

Suruç'ta Amara Kültür merkezi önünde gerçekleştirilen bombalı saldırı ile 30 vatandaşımızı kaybederken 100'ü aşkın insanımız da yaralandı. DAİŞ bağlantılı olduğu düşünülen canlı bombanın sebep olduğu menfur katliamı telin ediyor ve milletimize, vefat edenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu saldırıyı değerlendirirken meseleyi sadece "güvenlik zafiyeti" bağlamında ele almak bize önümüzdeki dönemi görebilecek bir bakış açısını vermeyecektir. 5 Haziran'daki Diyarbakır HDP mitingindeki patlamaya benzer bu saldırıyı kamuoyunda bir "algı savaşına" çevirmenin de zihin karmaşası yaratacağı ortada. Sorumluluğu Hükümet'in üzerine yıkan ve eleştiriyi "teröre destek" formatına sokan kampanyanın da öncelikle düşmanlık hislerini körükleyeceğini biliyoruz. Kaldı ki bu saldırının HDP'lilerin yanı sıra DAİŞ'le daha etkin mücadele için ABD ile yeni bir uzlaşmaya varan Hükümet'i de hedef aldığını görmeliyiz. Nitekim 10 Temmuz'da dört büyük kentte yapılan operasyonlarda 27 DAİŞ zanlısı gözaltına alınmıştı.

Çözüm süreci bitmedi sadece yeni bir aşamaya girdik. Sonuçta Kürt sorunu dediğimiz şey son noktada siyaset yoluyla çözülebilir bir sorun. PKK/ HDP çizgisi çözüm sürecini, “güç devşirme” ve devletin yerine geçecek şekilde, gündelik hayatı kontrol etmeye çalışarak, “alan hakimiyeti” için kullandı. Bu iki siyaset de çözüm sürecinin özüne mutlak aykırıydı.

Ne acı değil mi? Barışın kıymetini anlamaları için silahların konuşması gerekiyormuş. Daha doğrusu devletin silah kullanması. Çözüm süreci bitti bitiyor diye sevinç naraları atanlar, şimdi "barış süreci biterse çok şey biter" diye haykırıyor.

Operasyonlar terörle mücadele ve Ortadoğu gerçekleri bakımından neye tekabül ediyor? SETA Ortadoğu uzmanı, Akşam gazetesi yazarı Ufuk Ulutaş ile konuştuk.

Türkiye'ye terör yaftası yapıştırmaya çalışanların asıl gündemlerini, terör kardeşliklerini ve yapıştırmaya çalıştıkları yaftaları ellerinde patlattı.

İran-Batı gerilimini, nükleer anlaşmayı ve anlaşmanın bölge ve Türkiye'ye etkilerini daha iyi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini ve SETA'da yayımlanan İran raporlarını bir arada sunuyoruz.

Bu anlaşma İran ile Amerika arasında bir dostluk anlaşması değil, bir ertelemedir, ateşkestir. Bir sonraki çekişme için konum ve nefes alma durağıdır. Bu bakımdan Amerika'nın yeni ortağı İran'dır iddialarını oldukça abartılı buluyorum.