Belki de Düğümü Kesmek Gerek

Türkiye diğer kuzey bölgelerde yaptığı gibi İdlib'in kuzeyinde de askeri varlığını ortaya koyarsa daha güçlü ve daha caydırıcı olacaktır.

Devamı
Belki de Düğümü Kesmek Gerek
İdlib de Bugüne Nasıl Gelindi

İdlib’de Bugüne Nasıl Gelindi?

Ateşkesin sürekli bozulması karşısında Erdoğan, “Türkiye’nin Rusya ile imzaladığı mutabakatın adım adım ihlal edildiğini” ve Türkiye’nin “yeni göç dalgasına tahammülü” olmadığını belirterek, gerekirse “askerî güç kullanmaktan çekinilmeyeceğini” ilan etti.

Devamı

Türkiye için Suriye, her yönüyle bir güvenlik meselesi. Bu güne kadar Suriye iç savaşının maliyetinden en çok etkilenen ülke Türkiye. Mülteci krizinden tutunda, terörle mücadeleye kadar her bir başlıkta bedeller ödendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yaptığı konuşmada Suriye Rejimi'ne şubat sonuna kadar mutabakat öncesi sınırlara çekilmesi için süre verdi. Aksi takdirde Türkiye'nin askeri operasyon başlatabileceğini ima etti.

İlib'e büyük sevkıyat yapıldı. Artık buradan dönüş olmayacak gibi. Türkiye ile Rusya İdlib'in kaderini sahada belirleyecek. Bu askeri sevkıyatı daha önce Suriye'de yaptığımız üç müdahaleyle karıştırmamak lazım. Bu sefer mücadele muharebeler biçiminde geçmeyebilir. Onun yerine müsademe ve cepheleşmeler şeklinde geçebilir. Yani genel bir gerilim zaman zaman küçük çaplı sıcak çatışmalara evrilip bir tırmandırma mantığı çerçevesinde ilerleyecektir. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla her iki taraf da alan markajı yöntemini kullanacak.

Üç bölgede Türkiye'ye 'çekil baskısı' var. İnsani felaketi önleme amacıyla operasyon yürüttüğümüz İdlib'den, güvenlik anlaşması imzaladığımız Libya'dan ve deniz yetki alanlarındaki haklarımızı savunduğumuz Doğu Akdeniz'den... Bu üçlüden en sıcak olanı kuşkusuz İdlib. İdlib krizinin neticesi Türkiye'nin tüm Suriye'deki geleceğini etkileyecek.

Yeni Görüşmeler Sonuç Üretir mi?

İdlib krizinde dörtlü zirve ve yeni görüşmeler öne çıkıyor. Başkan Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron'un 5 Mart'ta bir araya gelmesi ihtimali, BM'nin "21. yüzyılın en büyük insani kâbusunun yaşandığını" belirttiği İdlib için diplomasi ile çözüm arzusunu diri tutuyor.

Devamı
Yeni Görüşmeler Sonuç Üretir mi
Rusya Libya ya Hava Savunma Sistemi Konuşlandırdı

Rusya Libya’ya Hava Savunma Sistemi Konuşlandırdı

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Libya’daki son gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

İdlib’de rejim güçlerinin hava saldırısı sonucu 33 Türk askeri şehit oldu. Bu saldırı sonrası İdlib’in önemi ve Türkiye-Rusya ilişkileri yeniden gündeme geldi. İdlib neden önemli? Türkiye neden İdlib’de? İdlib’de Türkiye’nin karşısında kim var? İdlib’de Türkiye’nin yanında kim var? Türkiye İdlib’de bundan sonra ne yapacak?

Bugünkü İdlib krizi, yarınki Suriye'nin geleceğine karar verme gerginliği aslında. İdlib'de yeni Suriye'nin koordinatlarının ön hesaplaşması yaşanıyor.

Gücün asıl belirleyici olduğu uluslararası sistemde Türkiye, bağımsız hareket edebilmek için gücünü artırmaya çalışırken, bir taraftan da bağımsızlığına yönelik girişimler karşısında küresel aktörler karşısında denge politikası izlemeye çalıştı.

Son yıllarda gelişen Türkiye-Rusya ilişkileri, derin bir yara almıştır. Kırılma noktasına gelmiştir. Rusya, Türkiye ile geliştirdiği iş birliği alanlarını, Suriye’nin geleceği konusundaki maksimalist talepleriyle, daraltıcı bir pozisyona geçmiştir.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, "İdlib'de Türkiye gibi ABD'nin, Arap dünyasının, AB ve NATO'nun da sorumlulukları var. BM liderliğinde siyasi bir çözüm olmasını istiyoruz. Bir askeri çözüm kabul etmiyoruz." dedi.

Dün akşam Moskova'da varılan mutabakat şunu da netleştirdi: Batı başkentleri İdlib'teki sivillerin ve Suriye'nin geleceği için Ankara'nın politikasına destek vermeli.

İdlib'in batısı ve kuzeyinde güvenli bir bölge kurulması için faaliyetlere şimdiden başlanmalı. Ateşkes bir daha bozulduğunda Türkiye ya İdlib'den tümüyle çıkmaya zorlanacak. Bu da diğer üç güvenli bölgeyi sıkıntıya sokar. Ya da Ankara, daha kapsamlı bir çatışmayı göze alacak. Bu iki kötü ihtimalden kaçınmak için sahada askeri anlamda tedbirler bugünden alınmalı.

Sorulması gereken önemli soru ise, ateşkesin ne kadar kalıcı olacağı sorusudur. Türkiye’nin ateşkesi bozmak gibi bir niyetinin olmadığına göre bu sorunun cevabını Rusya’nın bundan sonraki tavrı belirleyecek.

Suriye'nin kuzeyinde Ankara'nın uygulayacağı siyaset, bütün aktörlere karşı Türkiye'nin elini güçlendirecek ve esnek olmasını sağlayacak tek seçenek.

Moskova, Türkiye’nin sadece kendisi ile değil, diğer uluslararası aktörlerle de Suriye ve İdlib meselesini müzakere edebileceğini gördü. Bununla birlikte Ankara’nın, Batılı devletlerin İdlib sahasındaki şartları dikte etmesine izin vermeyeceği bir kez daha ortaya kondu.

Türkiye ilgili ateşkes anlaşmasını bir fırsata çevirerek M4 ve M5'in kuzeyindeki sahada bir güvenli bölge oluşturacak şekilde alan hakimiyeti oluşturup burada ateşkesi tehdit edebilecek radikal yapıları elimine edecek şekilde bir hareket tarz benimsemeli. Askeri açıdan da Rusya, İran ve rejimi caydıracak şekilde varlığını sürdürmeli.

Şartların hızla bozulma ihtimalini hepimiz biliyoruz. Yine tarafların buna göre hesap yapacakları da çok açık. Türkiye için İdlib her şeyden önce bir sınır güvenliği meselesiydi. Sınır halen güvence altında. Şimdi yapılması gereken buradaki tahkimatı artırmak. Artık rejime daha fazla ilerlemenin mümkün olmadığını göstermek. Bu mutabakat Türk askerinin İdlib'deki varlığını teyit etmiş oldu. Şimdi bunun üzerine bölgeye yapılacak yığınak fiili bir durum oluşturmaya yönelik olmalı.

Toprak bütünlüğü, siyasi çözüm ve sivillere yönelik saldırı olmaması Türkiye'nin endişelerinin karşılanması açısından ön plana çıkıyor.