Siyasetin Ankaralılaşması Tuzağı

Ankara, Cumhuriyet'in kurucu zihniyetinin sıkışmışlığının sembol şehri olarak kuruldu. Küçülmeyi kurtuluş olarak gören, geçmişini inkara mecbur bırakılmış bir zihniyetti bu.

Devamı
Siyasetin Ankaralılaşması Tuzağı
İslamcıların İktidarla İmtihanı

İslamcıların İktidarla İmtihanı

Yeni Türkiye'yi inşa sürecinde olduğunu ilan eden AK Parti ciddi bir meydan okuma ile karşı karşıya. Son on iki yılda yaşanan değişimin hikâyesini yeni nesillere taşıyacak olan entelektüel -siyasal dil hâlâ önemli ölçüde AK Parti muhalifleri tarafından belirleniyor.

Devamı

Kemalizm'in tabelalardaki T.C. savunma düzeyine gerilemesinde ya da bir yamaçtaki ‘Gazi siluetinde' ancak zuhur edebilmesindeki haller, ‘Kürt meselesi dünyası' tarafından da üretilmeye başladı.

Türk dış politikasına yönelik eleştirilerin odağında ne var? Ulus-devletçi dış politika günümüz dünyasında Türkiye'yi taşıyabilir mi? Türkiye dış politikada nasıl bir yol izlemeli?

Erdoğan'ın konuşmalarının temel motifi "bizim medeniyetimiz" vurgusudur. Dış politikada bu arayışın entelektüel mimarı ve uygulayıcısı ise Ahmet Davutoğlu'dur. Bu iki aktörün Yeni Türkiye'nin liderliğini kuracak olması Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı yeni siyasal ontoloji hakkında net fikir vermektedir.

Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düşünsel faaliyeti bulunmayan, Batı'da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan başka bir özelliği olmayan, 28 Şubat'la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düşmanlık besledikleri bir isim oldu.

Rota Aynı Başbakan Farklı

Davutoğlu isminde karar kılınmasıyla AK Parti, hem parti içerisine yönelik dizaynlara kapalı olduğu hem de bugüne kadar izlediği siyasetin temel çizgisi ile felsefesine sadık kalacağı mesajını verdi.

Devamı
Rota Aynı Başbakan Farklı
Kurultay CHP'nin Geleceğini Nasıl Etkiler

Kurultay CHP'nin Geleceğini Nasıl Etkiler?

SETA analisti Taha Özhan, Kılıçdaroğlu'nun yaklaşan CHP kongresinden ezici bir üstünlükle çıkması durumunda, parti içerisindeki Kemalist-Ulusalcı kanadın ayrılma kararı verebileceği öngörüsünde bulundu.

Devamı

Siyasetçi Davutoğlu da kendi düşünce dünyası ile Türkiye'nin ihtiyaçları ve realiteleri arasında bir sentez yakalamak zorunda. Önümüzdeki dönemde Davutoğlu sentezlerin adamı olma durumunda.

Gazi Mustafa Kemal'in mirası dönüştürülerek Erbakan'ın arayışı ile sentezleniyor. Cumhuriyet sadece dönüştürülmüyor tarihi de yeniden yazılıyor. Bu, hem Cumhuriyet'in birikimi ile hem de İslamcılıkla hesaplaşma aslında.

AK Parti siyasetini Türkiye'nin modernleşme, normalleşme ve bütünleşme süreçleri açısından ciddi bir imkan olarak gören bütün kesimler yeni Türkiye söyleminin üretimine katkıda bulundular.

Cumhuriyetin dindarları ve Kürtleri kamusal alandan dışlamasına son veren AK Parti medeniyetçilik söylemi ile daha kapsayıcı da olsa bir tür milliyetçilik mi üretmektedir?

2013-2014 eğitim-öğretim yılında SBS'nin kaldırılması ile birlikte MEB tarafından uygulamaya konan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavı, 22 Ağustos 2014'de açıklanan yerleştirme sonuçları ile birlikte ilk senesini tamamlamış oldu.

CHP, AK Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden bu yana, AK Parti'nin sınırlarını çizdiği sahada top koşturuyor. Sahanın dışına çıkamıyor, kendisine yeni bir saha inşa etmeyi tasavvur dahi edemiyor.

SETA analisti Yılmaz Ensaroğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendini yenileyen bir CHP'nin ortaya çıkması için gerekli adımları atmadığını, yeniye dair ciddi, köklü ve umut verici sözler söyleyemediğini ancak artık bu ideali gerçekleştirme yönünde bir karar vermek zorunda olduğunu belirtti.

CHP, bütün siyasal performansını Erdoğan ve AK Parti karşıtlığına yöneltti. Dozu giderek artan bir tarzda toplumun “Cumhuriyetçiler” ve “Cumhuriyet düşmanları” olarak bölündüğü tezini işledi.

CHP'nin toplumsal tabanı söz konusu olduğunda elde kalan en somut “asgari müşterek”, partinin “seküler yaşam biçimi”nin teminatı olarak tasavvur edilmesi. Bu tasavvur, CHP'nin siyasal aktörlüğe en yaklaştığı nokta.

Yeni dönemde AK Parti'nin en temel hedefi Kemalist ulus-devletin kurucu ideolojisiyle yarım kalan mücadeleyi tamama erdirmek, bunu da yeni bir aidiyet formu ile taçlandırmak olmalıdır.

Cumhuriyet'in kuruluşundan beri yargı, sürekli tartışılan bir erk olmuştur. Bu tartışmaların, son dönemlerdeiyice arttığı ve yargıya yönelik bir güven ve meşruiyet sorunu doğurmaya başladığı görülmektedir.

Türkiye'deki din eğitimine ilişkin temel düzenleme, Tevhid-i Tedrisat olarak bilinen yasadır. Bu düzenleme, din eğitiminin örgün eğitim kurumlarında devletin gözetim ve denetimi altında verilmesi ilkesine dayanmaktadır.

Baktığımızda bu konuyu gündeme taşıyanların kahir ekseriyetinin, Türkiye'nin normalleşme sürecini bir rejim krizine dönüştürme çabası içerisinde olan aktörler olduklarını görebiliyoruz.