Toplumun FETÖ İle Mücadelede İki Beklentisi

15 Temmuz gecesi canı pahasına darbeyi durduran Türk toplumu FETÖ ile mücadelede en ufak bir gevşemenin, hız kaybının, irade eksikliğinin yaşanmaması konusunda da oldukça dikkatli ve hassas.

Devamı
Toplumun FETÖ İle Mücadelede İki Beklentisi
Sistem Değişiminde Siyasal Yapıların Dönüşüm İmkanı

Sistem Değişiminde Siyasal Yapıların Dönüşüm İmkanı

Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.

Devamı

Kurum eksenli bir yapıda darbe girişimlerine daha az rastlanacak ve darbe girişimleri ülke siyaseti için daha az riskli hale gelecektir.

OHAL'in öncelikle devlet içerisinde paralel bir örgütlenme içerisine giren ve ayrıca sivil topluma kök salan FETÖ ile mücadele için alındığı söylenmelidir.

CHP Lozan’ı bahane ederek aradığı fırsatı buldu; “Yenikapı Ruhu buysa biz yokuz”... Böyle olacağı belli olmasına rağmen sustuk. İnanmasak da belki CHP değişmiştir dedik.

CHP’nin önemli bir kırılma yaşadığı doğrudur. Bu kırılma, ‘Yeni CHP’ projesinin çökmesi ve ‘geleneksel CHP’nin hortlamasına işaret etmektedir.

Erdoğan Erdoğan’dır; Ne Abdülhamit Ne Mustafa Kemal!

İktidarını demokratik seçimlerle konsolide eden Erdoğan Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin çöktüğü ve sınırların yeniden çizildiği bir bölgenin yakıcı sorunları ile uğraşıyor.

Devamı
Erdoğan Erdoğan dır Ne Abdülhamit Ne Mustafa Kemal
Kemalistlerin Pek Garip Halleri

Kemalistlerin Pek Garip Halleri

Sol Kemalistlerin Fetullah Gülen ve örgütünü hedef alan birçok çalışma ürettikleri doğrudur. Fakat ben daha bu çalışmalar içinde İslamofobik öğeler taşımayan bir çalışmaya rastlamadım.

Devamı

Doğan medyası elinde tuttuğu ekonomik ve siyasi güç ile siyasetçileri istediği gibi kapısına getirip pijamayla karşıladığı o eski günlerine dönmenin özlemiyle mi kavruluyor?

FETÖ itirafları üzerinden yürüyen mevcut tartışma "benzersiz" bir totaliter- operasyonel yapının cürümlerinin İslami gruplaşmaların hepsini içeren bir sorgulamaya dönüşüyor.

Birkaç gün öncesine kadar gözümüzün içine baka baka ve alay edercesine “demokrasi düşmanı Türk’ten” bahseden Alman medyasında Türkiye yavaş yavaş darbe atlatmış bir ülke olarak anılmaya başladı.

Batı ile ilişkiler yeniden tanzim edilmeye, devletin halkla karşılıklı ilişkisi yeniden kurgulanmaya başlandı. Bütün aktörlerin kendilerini bu zemine uydurmaları bir lüks değil, bir zorunluluktur.

Batı ile Doğu arasındaki siyasi-hukuki düzenin değişmesinin tek yolu güç dengesinin değişmesine bağlıdır. Ancak radikal bir güç değişimi ve güç dengelenmesi uluslararası siyasetin zeminini ciddi anlamda değiştirebilir.

Şeytan, muhatabına sadece soldan yaklaşmaz. Bir de sağdan yaklaşır. Sömürgeciler de öyle. İki yüz yıldır bu ülkeye, bu millete muameleleri böyle.

15 Temmuz sonrası için kritik önem taşıyan husus, ülkenin stratejik hedefine göre ihtiyaç duyulan asker profilinin doğru belirlenmesi.

TSK’nın darbecilik geleneği içinde yer alan her cuntanın darbe yapmak için Atatürkçülüğü kendine kalkan yapması konusu üzerinde başta Atatürkçüler olmak üzere herkesin kafa yorması gerekiyor.

Yıldırım'ın önünde Cumhurbaşkanı ile uyum, ekonomik büyümeyi hızlandırma, kalkınma projelerine önem veren bir koordinasyon oluşturma ve partiyi canlı tutma görevi bulunuyor.

Bütün muhalif entelektüel eleştiriler derlenip toplanıp "İslamcı otoriterleşme" mottosu altında formüle ediliyor artık. Son "laiklik" tartışması da bu formülü pekiştirmek için kullanıldı.

Burhanettin Duran, Yargıtay’ın Ergenekon Davası ile ilgili verdiği nihai karar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Batı başkentlerinde bir süredir yoğunlaşan Türkiye eleştirileri anlaşılıyor ki devam edecek. Nisanın gündemi de Ermeni Soykırımı iddiası olacak.

Aslan: CHP başta olmak üzere muhalefetin parlamenter sistemi savunmasının temel nedeni, parlamentoda hükümetin zor kurulup kolay düşürülmesi ve irade parçalandığı için rejim krizlerine gebe olmasıdır. CHP asker ve sivil bürokrasiye yol açmak istiyor.