Washington-Tokyo Hattı

Trump-Abe görüşmesinin ekonomik sözler kısmında nispeten hafif kaldığını ve bolca geçen “ittifak” kelimesinin daha ziyade bölgesel siyasi ve askeri yansımalarla ilgili durduğunu söylemek gerek.

Devamı
Washington-Tokyo Hattı
Pasifik te Matem

Pasifik’te Matem

Trump TPP'yi elinin tersiyle itti. TPP de böylelikle ölmüş oldu zira anlaşmanın devreye girebilmesi için içlerinde ABD ve Japonya'nın da bulunduğu en az 6 ülkenin onayı gerekiyordu.

Devamı

Onlar, Batılı devletlerin liderlerinin Türkiye'ye ayar verdiği günleri özlüyorlar. Bunun için yanıp tutuşuyorlar.

Trump'ın kafasına koyduğu gibi dağa taşa set çekmesi, esas itibariyle ilişkilere set çekmek anlamına geliyor ki, duvarın getirdiği asıl mana da bence bu…

Bir kez daha altı çizilmesi gereken husus, yeni dönemin kazananlarının istikrarlı ve kararlı politika ortaya koyabilen, güçlü liderliklerle yönetilen ülkeler olacağıdır.

Türkiye'nin tercihini belirleyecek olan şey Suriye'nin toprak bütünlüğü olacaktır. Esedsiz ve tek parça bir Suriye en iyi sonuçtur.

Trump’lı ABD’nin Yeni Rolü

Müesses nizama eleştiriyle gelen Trump, seçim döneminde söyledikleri ile kurduğu kabinenin yaklaşımlarını uzlaştıracak bir yolda yürüyecek.

Devamı
Trump lı ABD nin Yeni Rolü
Trump Döneminde Avrupa Güvenliği ve Türkiye Avrupa İlişkilerine Etkileri

Trump Döneminde Avrupa Güvenliği ve Türkiye Avrupa İlişkilerine Etkileri

Genişleme perspektifini kaybeden bir AB, mevcut sınırları ve bütünlüğünü koruma konusunda da zorlanacaktır.

Devamı

Kampanya döneminde Putin'i güçlü bir lider olarak takdir ettiğini de hatırlayacağımız Trump, Rusya'ya, yaptırımların kaldırılmasına dair de göz kırpmıştı.

TPP anlaşmasının, hesapta ABD'nin yanına hiç de fena olmayan ekonomik karlar bırakacağı projekte edilirken, konunun aslen daha yüce amaçları olduğu da malum.

Trump Kanada'ya bir Meksika gibi saldırmasa da, yeni dönemin bu komşu ekonomi için de çeşitli açılardan iz bırakması muhtemel…

Türkiye üzerindeki etkisinin sınırını bilmeyen, ve istikrarının Türkiye'ninkine ne kadar bağlı olduğunu anlamayan AB siyasetçileri sağ- popülist dalganın kendilerini tasfiyesini seyretme makamındalar.

Amerikan halkı başkanın spesifik politikalara hakim bir teknokrat olmasının ötesinde liderlik vasıfları taşımasını bekliyor.

Bu başkanlık seçim kampanyasının en önemli özelliği hiçbir dış politika meselesinde adayların uzun ve kapsamlı bir diyalog veya tartışma içine girmemesiydi.

AB üyesi devletlerin mülteci kabul etmemek adına verdikleri mücadelenin en trajikomik örneği Macaristan’da geçtiğimiz haftalarda yapılan referandum oldu.

NATO’nun Soğuk Savaş döneminde ‘öteki’ olarak gördüğü Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemediği; bunun yerine küresel ve bölgesel terörizm meselelerine ağrılık vermek istediği görülmektedir.

Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.

Obama'nın Asya'yı yeniden dengeleme projesinde ne derece başarılı olacağı gündemde öne çıkan soru işareti iken, müstakbel Başkan'ın kapsamlı konuya yaklaşımı ise bölgeye noktayı koyacak.

Trump, bilhassa iş dünyasının ruhunu okşayan vergi odaklı vaatleriyle ABD ekonomisini canlandırma yönünde ümit pompalarken, kamu tarafında bütçenin suyunun çekilmesi ihtimalini arka plana atıyor gibi…

Savunma uzmanı Merve Seren’e göre, Türkiye’de savunma sivil alana kapalı, “çorbada bizim de tuzumuz olsun’ dediğinizde, işin rengi değişiyor.”

Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İran’ın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistan’ın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.