Latin Amerika O Kadar da Uzak Değil

Doğu-Güney ve Güneydoğu Asya, Latin Amerika, Sahra-altı Afrika gibi bölgesel havzalar Türkiye’nin hem kamusal hem de özel aktörler üzerinden çok daha görünür olması gereken coğrafyalar.

Devamı
Latin Amerika O Kadar da Uzak Değil
Mısır da Devrim Darbe ve İnsan Hakları

Mısır’da Devrim, Darbe ve İnsan Hakları

Mısır halkı daha fazla demokrasi için çıktığı yolda Mübarek dönemine göre daha baskıcı bir rejimle karşı karşıya kaldı.

Devamı

SETA Araştırmacısı Yavuz Güçtürk, "Mısır, Devrim, Darbe ve Sonrası" panelinde, "Batı kamuoyunun ikircikli tutumu Sisi'nin elini güçlendiriyor" dedi.

Gerek ekonomik olarak gerekse de jeopolitik açıdan Mısır-Türkiye ekseni bölgede düzen kurucu ve dengeleyici formülün ismidir.

Mursi, bölgesel aktörlerle bir girişim başlatmasının ön şartı olarak Esatsız bir çözüm ön şartını koymalıdır.

İdeolojisi olmayan Mısır ordusunun boşluğunu yeni dönemde Batı adına siyasi tercüme faaliyeti yürüten bu yeni kesimler dolduracak.

'Fulul' ile Yeni Düzen Arasında Mısır Seçimleri

Mısır'da Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ilk kez, 'iktidara el koyan' bir irade henüz ortada görünmüyor.

Devamı

Mısır ve Vesayet Sancıları

Vesayet rejimi tarafından dayatılmaya çalışılan "Mübareksiz bir Mübarekizm" eski düzenin aparatlarını kullanarak son birkaç haftada olduğu gibi bazı taktik kazanımlar sağlayabilir.

Devamı

MİT görevlilerinin şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldığı 7 Şubat’la başlayan yeni süreci doğru okumak için, SETA araştırmacılarının yayımladığı analizleri bir arada sunuyoruz.

Uzunca bir süredir, yargı ve kolluk kuvveti, üstelik kendi içindeki hiyerarşiyi de tersyüz ederek, yürüttüğü soruşturmalarla, Türkiye'ye siyaset, siyaset kurumuna da güzergâh biçiyor.

Ortadoğu Baharı'nın kilit ülkesi Mısır, hafta içinde ülkeyi 30 yıl boyunca demir yumrukla yöneten Mübarek'in mahkemesi ile gündeme geldi.

İstifa resti, normal işleyen bir süreçte gerçekleşmesi yıllar alacak sivilleşmenin bir anda gerçekleşmesine hizmet edebilir.

Sistem karşıtlığı toplumsal ve siyasi hareketlerin iddia sahibi olabilmesinin en temel yapı taşlarından birisi olagelmiştir.

2002 seçiminde 1990'ların siyasi, sosyal ve ekonomik enkazının kaldırılması; 2007 seçiminde, askeri ve bürokratik vesayetlerin kaldırılması oylandı.

Mısır'da olanlar devrim şeklini alırsa, bu sürecin başka ülkelerde de tecrübe edilmesi Arap ülkelerini değişime zorlayacak, devrim yayılacaktır. 

İstikrarı, halkın meşru taleplerinin yerine getirilmesiyle ilişkilendiren Türkiye, bu yönüyle bölgede bir paradigma kaymasına sebebiyet vermiştir.

Mısır’da neredeyse iki haftadır devam edegelen protestolar neticesinde ülkede demokratik bir yönetim kurulacağı hayali yavaş yavaş eriyor.

Bugün, kurumlar arası çatışma, askeri vesayet, juristokrasi, sivil dikta, vb. kavramları yardıma çağırarak tartıştığımız meselelerin tamamı, siyasi iktidarı kimin ne ölçüde kullanacağıyla ilgili bir mücadelenin ürünü. 1960’dan beri, atanmış bürokratik iktidarla seçilmiş siyasi iktidarlar arasında cereyan eden bu mücadele, geçen hafta yargı ve yürütmenin en yetkili ağızlarından açık bir şekilde kamuoyuna da ilan edildi. Yargıtay başkanının “yürütmenin yargıyı kuşatma altına almak istediğine” dair sözleri, başbakan tarafından “yasama ve yürütmenin zaten yargı kuşatması altında olduğu” sözleriyle karşılandı.Bu durum, 1990’lardan beri çıkmaza giren 27 Mayıs siyasal sisteminin bu haliyle sürdürülemediğinin ve bir an önce mevcut toplumsal ve siyasal dinamikleri hesaba katan yeni bir siyasal denklem kurmanın kaçınılmaz olduğunun en açık göstergesi olarak okunabilir.

YEREL seçimlere kısa süre kala siyasette simgeler üzerinden yürütülen bir hareketlenme var. Sürpriz açılımlarıyla gündeme gelen CHP her ne kadar Türk seçmeninin hafızasını hafife alsa da 25 Aralık’ta SETA Vakfı’nda düzenlenen ‘22 Temmuz’dan 29 Mart’a Siyaset: CHP’ başlıklı panelden sonra edindiğim izlenim gerçeğin hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Gazeteci yazar Tarhan Erdem, Doç. Dr. Tanju Tosun ve Doç. Dr. Nur Betül Çelik’in katılımıyla gerçekleşen panelin konusu geçen süre içinde CHP’yi değerlendirmek idiyse de konuşmalar medya’da ‘çarşaf açılımı’ olarak yer alan gelişmeye odaklandı.

PAKİSTAN’IN eski başkanlarından ve Pakistan Halk Partisi (PPP) lideri Benazir Butto’nun öldürülmesi, bu ülkede uzun yıllardır yaşanan kaosun hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Askeri vesayet, abartılmış dış tehdit algısı, kötü yönetilmiş Keşmir sorunu, geleneksel toplum yapısı ve elitist siyasi parametrelerin arasında sıkışıp kalmış olan Pakistan’ın her istikrar hamlesi, paradoksal bir şekilde ülkeyi demokrasi ve şeffaflıktan uzaklaştırdı.