1982 Anayasası'nın Hazırlanışı ve Yeni Anayasa İhtiyacı

1982 Anayasası'nın kabulünden kısa süre sonra, 1980'lerin sonlarından itibaren, yeni anayasa arayışı gündeme gelmiş ve günümüze kadar kesintisiz tartışılan bir konu olmuştur. Türkiye'nin neden yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu sorusuna verilen cevaplardan birisi olarak 1982 Anayasasının askeri bir darbenin ürünü olması ve Anayasanın hazırlanmasında millet iradesinin olmaması görüşü öne çıkmıştır. Bu eksiklik Anayasanın meşruiyetinin daima sorgulanmasına sebep olmuştur. Ayrıca 1982 Anayasasında yapılan bütün değişikliklere rağmen Anayasanın üzerinde hala 12 Eylül rejiminin izlerinin bulunması temel gerekçelerden birisidir.

Devamı
1982 Anayasası'nın Hazırlanışı ve Yeni Anayasa İhtiyacı
12 Eylül ve Sivil Anayasa

12 Eylül ve Sivil Anayasa

Darbenin üzerinden 44 yıl geçti. Vesayet mekanizmalarından arınmada çok önemli adımlar atılsa da 12 Eylül darbesinin kalıntıları hâlâ temizlenemedi. Daha bir hafta önce "teğmenler hükümete mesaj verdi" diyebilen zihniyetin varlığı bir kez daha görüldü. Bu da bize gösteriyor ki, görünüşte darbelere ve vesayete karşı olduğunu söyleyenlerin içerisinde azımsanamayacak bir oranda "geçmişe özlem" vardır. Geçmiş günlerden kasıt, tabi ki darbecilerin "halkı ve sivil siyaseti hizaya soktuğu" dönemler.

Devamı

Kara Harp Okulu'dan bu yıl 900'ün üzerinde teğmen mezun oldu. 200 civarında teğmen, mezuniyet töreni bittikten sonra yürürlükten kaldırılan yemin metnini organize olduğu iddia edilen ve daha önceden çalışılmış bir tertiple okuyarak kılıç çektiler. Bu eylemin mahiyeti ve amacının ne olduğu ile ilgili soruşturma yürüyor. Soruşturmanın sonucunda gerçeğin ne olduğu açığa çıkar. Bekleyip görelim. Benim bu yazıda dikkat çekmek istediğim bu meselenin başka bir yönü var.

28 Şubat Darbesi ve Türkiye’nin Demokratikleşme Mücadelesi

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türk halkının tekrar askeri darbe ve vesayet durumuna dönüş yapmayacağı, özellikle de paralel devlet yapılanmasınca dışarıdan kontrol edilen bir vesayeti kabullenmeyeceği anlaşıldı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 83. sayısı raflarda yerini aldı.

Askeri Vesayetten Savunma Diplomasisine

Türkiye’nin girişimleriyle Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan tahıl koridoru anlaşması askeri vesayetten savunma diplomasisine geçişe işaret eden önemli bir gelişmedir.

Devamı
Askeri Vesayetten Savunma Diplomasisine
27 Mayıs Kılıçdaroğlu nun Siyaset Dili ve CHP Elitlerinin Zihin

27 Mayıs, Kılıçdaroğlu’nun Siyaset Dili ve CHP Elitlerinin Zihin Haritası

Oldukça uzun bir zamandır CHP Genel Başkanlık makamının başvurduğu tehditkâr, mütecaviz, ayrıştırıcı ve marjinalleştirici nefret kodları üzerinden kurgulanan siyaset dili ve öğretmenlerden yargı mensuplarına ve bürokratlara; işçi, esnaf ve çiftçilerden sanatçılara uzanan çok geniş bir spektrumda toplumun 'kendisi' dışındaki kesimlerine yönelik işlettiği marjinal siyaset yaklaşımını oturtmaya çalıştığımız yer, karşımıza bir 'zihin haritası' sorununu çıkarıyor.

Devamı

Muhalefetin vaat ettiği muğlak 'iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem' ülkemizin bin bir emekle kurtulduğu vesayet odaklarını geri getirme riski taşıyor.

Bu raporun temel ilgi alanını iki yıllık kapsamlı demokratikleşme süreci oluşturmaktadır. Raporun ilk bölümünde silahlı kuvvetlerin demokratik sivil kontrolünün normatif çerçevesi ortaya konulmaktadır. İkinci bölümde ise 2001- 2016 arasında TSK’nın demokratik denetimi için yapılan çalışmalar değerlendirilmektedir. Nihayet son kısımda 15 Temmuz sonrası hayata geçirilen düzenlemeler “kurumsal yapı, personel rejimi ve askeri eğitim sistemi” şeklinde üç ana başlıkta analiz edilmektedir…

2023 seçimlerine hazırlık kapsamında AK Parti organize bir yol takip ediyor. Öncelikle il ve ilçe yönetimlerinin belirlendiği kongreler gerçekleştirildi. Teşkilatlarla ilgili "metal yorgunluğu" olarak tabir edilen sıkıntıların giderilmesi amaçlandı. Bunu hukuk, insan hakları ve ekonomiye yönelik reform paketlerinin açıklanması takip etti. Bu alanlarda yaşanan yeni gelişmelere karşılık verilmesi ve yaşanan sıkıntıların aşılması hedeflendi.

Madem genç dimağlar eski Türkiye'yi hatırlamakta zorlanıyor, eskiyi hatırlatmak yerine yeni bir başarı hikayesi yazmak lazım artık. Bu hikaye için yeni bir kurucu metin, yeni bir toplumsal sözleşme kaleme almak lazım. Yeni anayasadan beklenen belki de en önemli değişiklik de bunu başarabilecek bir çerçeve inşa etmesi olacak.

Oluşturduğu hasarların etkilerini halen yaşadığımız 12 Eylül Darbesi'nin üzerinden kırk yıl geçti. Maalesef 12 Eylül demokrasiye hukuk dışı müdahale anlamında ne ilk ne de son teşebbüs oldu.

Gazeteci Cüneyt Özdemir'in HDP milletvekili Garo Paylan ile yaptığı bir yayında ısrarlı sorularına rağmen Paylan'ın PKK için bir türlü terör örgütü diyememesi ise aslında hepimizin bildiği ama kimilerinin bilmezlikten geldiği HDP-PKK ilişkisini tekrar gündeme getirdi.

Ancak şu da bir vaka ki bir kere darbe musibeti yaşayan ülkeler bu musibetten kolay kolay kurtulamıyor. Darbeler sivil siyasi kurumların yerleşmesini, siyasetin normal seyretmesini engelliyor ve bu yönüyle kendisinden sonra gelecek darbelerin de önünü açıyor, kronik bir probleme dönüşüyor.

Türkiye kendi yolunu çizecek bir iradeye sahiptir. İşte bu yüzden 27 Mayıs'ı anmanın hüznü, 15 Temmuz gecesinin zaferini kutlamanın onuruyla birleşiyor.