Obama döneminde başlayan bir eğilim devam ediyor. Amerika, Suriye'de PYD'yi kara gücü olarak kullanmak istiyor.
Devamı
CENTCOM’da “biz Rakka’yı alalım da sonrasını Beyaz Saray düşünsün” fikri hakim. Bu sığ düşünce de uzun vadeli stratejiyi, kısa vadeli saha kazanımlarına kurban ediyor.
Devamı
PKK tam da Irak ve Suriye'de süreklilik arz eden otorite boşluğunu fırsat bilerek yeni stratejileri devreye sokuyor. Kandil'den çıkıp Sincar'a yerleşmenin iki temel amaca matuf olduğu söylenebilir.
Sincar operasyonu, Türkiye'nin yeni terörle mücadelede stratejisi nedeniyle atması gereken adımlardan biriydi.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Sincar’a hava harekatı konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Rakka ve Menbiç hedefi Suriye'de Türkiye'nin kendi politikasındaki ısrarını gösteriyor.
İki şey Rusya'yı şu an çok tedirgin ediyor. Trump'ın Türkiye'ye yönelik sıcak tavrı Türkiye'nin Amerika'ya yaklaşması sonucunu doğurabilir. Ayrıca Türkiye El-Bab'ı aldıktan sonra Rusya'ya ihtiyacı kalmıyor.
Devamı
SETA Güvenlik Araştırmacısı Veysel Kurt Fırat Kalkanı Operasyonu'nda son durum üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Türkiye'nin Kuzey bölgelerini tuttuğu Amerikalıların da Rakka'ya girdiği bir senaryo en akla yatkın senaryo olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye'nin tercihini belirleyecek olan şey Suriye'nin toprak bütünlüğü olacaktır. Esedsiz ve tek parça bir Suriye en iyi sonuçtur.
Şu an dünyanın tek süper gücü sistemden uzak. Bazı bölgelerde kurduğu güvenlik şemsiyesini geri çekti. Bölgeler iç gerginliğe savruldu. Fakat uluslararası sistem hala tek kutuplu olduğundan bölgelerde doğacak çatışmalar bile bölgesel kalacaktır.
Terörist de silahı da amacı da mesajı da Suriye'den çıkıyor. Önce Türkiye'ye giriyor. Gerekirse, Türkiye'de patlıyor. Fırsat bulup Paris'e kadar giderse, bu kez orada patlıyor.
El-Bab operasyonu sonrasında sırasıyla Membiç ve Rakka’yı hedefe koyan Türkiye, sınır ötesinde tüm terör örgütleriyle mücadeleden kaçınmayacağı mesajını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran El-Bab Operasyonu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Verdikleri hükümlerin mantığını açıklamaya çalışmıyorlar. AK Parti karşıtlığıyla dış politika analizini birbirine karıştırıyorlar. Reçeteleri de dahice. Kurucu değerlerimize geri dönmemiz lazımmış.
Türkiye el-Bab operasyonuna odaklanmışken PYD Fırat'ın doğu kıyısına paralel bir biçimde güneyde Caber Kalesi'ne kadar indi. Muhtemelen bu bölgeden de Fırat'ın batısına geçmek isteyecektir.
Acun: İran’ın jeo-politik ihtirasları Pers İmparatorluğunu yeniden kurmaya varıyor. Şiiliği 1500 yıl öncesinin intikamını almak ister gibi teo-politik bir maske olarak kullanıyor. Sonuçta DEAŞ’ı var eden sosyolojik zemini İran yarattı.
Türkiye'nin Sünni aşiretlerle, Suudi Arabistan'ın Mukteda Sadr grubuyla kurduğu ilişkiler İran'ın Irak'ta dengeleneceği bir dönemin habercisi.
Türkiye’nin şimdiye kadar Musul konusundaki tutumu işe yaramış gibi görünüyor. Fazla endişeye kapılmadan ve geri adım atmadan uygulanan “bekle gör” yöntemi önümüzdeki dönemde de tercih edilebilir bir tutum olarak karşımıza çıkmakta.
Türkiye her ne pahasına olursa olsun güneyinde bir terör yapılanmasına müsaade edemez. Bunu bir savaş nedeni olarak açıklaması da bundandır. Cerablus Operasyonu da bu amaçla Fırat’ın batısını güvence altına almıştır. Bu hattın daha da derinleşmesi ve genişlemesi gerekecektir.
15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin sivil-asker ilişkileri başta olmak üzere, güvenlik bürokrasisi ile ordunun stratejik kapasitesine dair bütüncül dönüşüm ihtiyacını en çarpıcı haliyle yeniden gündeme getirdi. Darbe teşebbüsü yaşanmamış olsa bile Türkiye’de güvenlik sektörü ile güvenlik ve savunma anlayışında köklü bir dönüşüm gerekliydi. Bu dönüşüm ihtiyacı Cumhuriyet tarihinin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar aciliyet kesbediyordu.