İdlib Çıkmazı

Rusya ve rejim için İdlib askeri bir zafer olarak lanse edilecek olsa da siyasi olarak Astana sürecini yıkmanın maliyeti daha fazla olabilir. Dolayısıyla İdlib Suriye krizini ne hemen çözecek ne de Esed rejiminin bütün Suriye’yi kontrol etmesini sağlayacak. Tam tersine, nüfuz ve kontrol alanlarını daha fazla pekiştirerek siyasi çözüm sürecini dinamitlemiş olacak.

Devamı
İdlib Çıkmazı
Cumhuriyet Gazetesi ve Kemalizm in GeleceÄŸi

Cumhuriyet Gazetesi ve Kemalizm’in Geleceği

Kemalizm'in Türkiye'nin geleceğinde yer alması ülkenin yeni siyasi gerçekliğini kabul etmesinden ve küresel bağımsızlık mücadelesine iştirak etmesinden geçiyor.

Devamı

Esed'le görüşme ısrarı Suriye'nin toprak bütünlüğü için PKK'ya karşı işbirliği varsayımı üzerine oluşuyor. Ancak Türkiye'ye karşı Suriye'de büyük bir tehdit olarak beliren PKK'nın Esed'in politikaları sonucunda ortaya çıktığını unutmayalım.

Astana süreci görüş birliği nedeniyle kurulmadı ki görüş ayrılığı nedeniyle çöksün. İlk günden bu yana Türkiye diğer ikisiyle bambaşka bir Suriye siyasetine sahip.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun İdlib’te yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Necdet Özçelik İdlib’e bir harekât olması durumunda ABD’nin izleyeceği yol hakkında değerlendirmede bulundu.

Tahran Zirvesi Sonrası İdlib

Zirve gerçekleşti fakat İdlib için bir yol haritası çıkmadı. Rusya ve İran masaya bu amaçla oturmadığını zirve boyunca fazlasıyla belli etti.

Devamı
Tahran Zirvesi Sonrası İdlib
Doç Dr Hasan Basri Yalçın Erdoğan Tahran'da İnsanlığın Sesi Oldu

Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın: Erdoğan Tahran'da İnsanlığın Sesi Oldu

4 milyona yakın nüfusu ve Türkiye’ye 130 kilometrelik sınırı ile Tahran’da gerçekleştirilen Suriye zirvesinin ana gündem maddesi olan İdlib’te tansiyon giderek yükseliyor. 100 bine yakın rejim karşıtı muhalifin kontrolünde olan İdlib’te artan gerilim, sivillerin güvenliğini ciddi anlamda tehdit ediyor. 7 yıldır süren ve kördüğüm haline gelen iç savaşta İdlib’in stratejik bir önemi var. Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği İdlib’teki son gelişmeleri SETA Strateji Araştırma Direktörü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın’a sorduk.

Devamı

İDLİB Suriye Savaşı'nın son hamlelerinden biri gibi görünmesine rağmen, savaşın son aşaması olduğunu söylemek doğru olmaz..

Putin ve Ruhani ilk açıklamalarında İdlib'i doğrudan ilgilendiren meseleleri dile getirmediler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra değindiler..

İdlib'de yaşanacak bir savaş sonrasında bölgede oluşabilecek otorite boşluğunu Türkiye'yi hedef alacak terör örgütlerinin doldurması riski göz ardı edilecek türden değil.

Suriye iç savaşının kritik aşamalarından biri olan İdlib son birkaç haftadır gündemin merkezinde yer alıyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Suriye Krizinde Yeni Safha İdlib" başlıklı panel düzenlendi.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Türkiye’nin ve Suriye’deki diğer aktörlerin İdlib ile ilgili uygulamak istedikleri senaryolar hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.

Rusya ve Türkiye arasında ise İdlib konusunda yüzde yüz bir anlaşma söz konusu değil fakat her iki ülke de İdlib'deki düğümün çözülmesi için kilit bir rol üstleniyor.

Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..

Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı ve muhalifler için her anlamda son kale konumuna gelen İdlib'in muhafazası; Suriye'nin geleceğinde siyasal bir çözümü hayata geçirecek, yeni bir siyasal yapının inşası için önem arz etmektedir.

İdlib, Dera'yı kontrol altına aldıktan sonra Suriye rejiminin yeni hedefi olarak konuşuluyor.

Neden AK Parti ile millet arasındaki bağ bir türlü zayıflatılamamakta ve koparılamamaktadır? Hatta son dönemde ekonomik kriz üreterek AK Parti’nin sosyolojik üstünlüğünü sona erdirme stratejisinde de açıkça gözlemlediğimiz gibi, gayrı-milli muhalif kesimlerin ve uluslararası güç odaklarının girişimleri neden tam tersi etki yaratarak AK Parti ile millet arasındaki bağları daha da güçlendirmektedir?

Irak'ın kuzeyinde PKK'nın elebaşılarından 'Mam Zeki Şengali' kod adlı İsmail Özden'in etkisiz hale getirildiği MİT ve TSK'nın ortak operasyonu, gerek savunma sanayisinde gerekse kurumlar arası koordinasyonda gelinen başarılı noktayı gösteriyor.