Rapor: 15 Temmuz Sonrası TSK’nın Sivil Kontrolü

Bu raporun temel ilgi alanını iki yıllık kapsamlı demokratikleşme süreci oluşturmaktadır. Raporun ilk bölümünde silahlı kuvvetlerin demokratik sivil kontrolünün normatif çerçevesi ortaya konulmaktadır. İkinci bölümde ise 2001- 2016 arasında TSK’nın demokratik denetimi için yapılan çalışmalar değerlendirilmektedir. Nihayet son kısımda 15 Temmuz sonrası hayata geçirilen düzenlemeler “kurumsal yapı, personel rejimi ve askeri eğitim sistemi” şeklinde üç ana başlıkta analiz edilmektedir…

Devamı
Rapor 15 Temmuz Sonrası TSK nın Sivil Kontrolü
15 Temmuz un Gösterdikleri

15 Temmuz’un Gösterdikleri

15 Temmuz tüm Türkiye'yi; TSK gibi kritik kamu kurumlarında yıllarca kendini gizleyerek yapılanmış, çeşitli adli ve siyasi operasyonlara girişmiş ve son olarak 251 vatandaşımızın katledildiği, Gazi Meclis'in bombalandığı bir askeri darbeye kalkışmış FETÖ tehlikesiyle yüzleştirdi.

Devamı

Biden ve Blinken gibi isimlerin açıklamalarıyla resmiyet kazanan ABD'nin müdahaleci siyaseti günümüze kadar farklı formlarda olsa da süreklilik göstermiştir.

Uzmanlar, terör örgütü YPG/PKK'nin ABD'den aldığı destekle Suriye'nin Kamışlı ilçesinde Esed rejimiyle yaşadığı gerginliği tırmandırdığına dikkati çekiyor.

ABD senatörleri mektuplarında Biden'dan 'demokrasi ve insan hakları' adına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'baskıda' bulunmasını istiyorlar

Darbeciler, erken ya da zamanında yapılmasından bağımsız olarak, demokratik seçimlerden nefret ederler. Çünkü her darbenin ardından yapılan ilk seçimlerde, millet darbecilere sandıkta dersini vermiştir.

Biden’ın (Muhtemel) Zaferi Trumpçılığın Sonu mu?

Başkan Trump seçimi kaybederse ülkenin Trumpçılığı reddettiğini söylemek mümkün olmayacak. Aksine Trumpçı tavrın siyasi bir olgu haline geldiğini ve Trump'ın da Cumhuriyetçi Parti'nin geleceğinde söz sahibi olacağını söyleyebiliriz.

Devamı
Biden ın Muhtemel Zaferi Trumpçılığın Sonu mu
Erdoğan ın Aklını Okumak

Erdoğan’ın Aklını Okumak

Ne tür siyasi manevralar yapacağını bildiklerini zannediyorlar. Halbuki birlikte çalıştıkları dönemde dahi Erdoğan'ın siyasi aklını ve vizyonunu anlamamışlar ya da paylaşmamışlar. Uluslararası sistemin yapısından dış politika tercihlerine, iktidar-muhalefet ilişkisinden siyasi liderliğin doğasına kadar birçok alanda farklı zihinlere sahipmişler.

Devamı

Bitmediler. Akıllanmadılar. Öğrenmediler. Sadece sindiler. İlk fırsatını bulduklarında da kafalarını soktukları delikten çıkarmak için hazırlık içindeler.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Mısır’ın Libya’ya askeri müdahale ile ilgili aldığı tezkere kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Libya'daki askeri varlığımız Cumhuriyet tarihinin en önemli dış politika açılımlarından birisi. Türkiye'nin hem Akdeniz hem Ortadoğu siyasetinin geleceğine büyük damga vuracağını söyleyebiliriz.

Libya krizinde kritik Sirte-Cufra cephesi için iki tarafta da hazırlıklar devam ediyor. Vatiye Hava Üssü'nün muhtemelen BAE uçakları tarafından vurulması ile tarafların kararlılığı bir kez daha görüldü. Ankara bu tür bir saldırının tekrarlanmaması için önlemlerini alırken, dün Libya ve Malta içişleri bakanları Milli Savunma Bakanı Akar ile görüştüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde BM'nin desteği ile Libya'da "yeni bir anlaşma" yapılacağını söylemişti. Bu anlaşmanın ne olduğu hayli merak konusu. Trablus, 2015 şartlarına dönmek için Sirte ve Cufra'yı almak istiyor. Bingazi tarafı ise bunun petrol bölgelerinin kontrolünü ve Hafter'in tüm desteğini kaybetmesi anlamına geleceğini iyi biliyor. Türkiye ve Rusya dahil etkili güçlerin diplomatik çabaları Sirte-Cufra çatışmasını engeller mi? Petrol gelirinin dağılımı üzerine anlaşılırsa, Sirte batıya, Cufra doğuya bırakılarak bir pazarlık yapılır mı? Yakında göreceğiz.

Darbeciler hiçbir zaman bitmez. Hep mücadeleye hazır olmak lazım. Darbeciler bitmese de bu millete boyun eğdiremez. Gerçekten Türkiye artık bir noktaya gelmiş. Artık millet radyodan dinlediği Menderes hikayelerine evinde ağlayan millet değil. Sokağa çıkıp kendi iradesine sahip çıkacak kadar güçlü ve bilinçli. Dahası bir de darbeyle nasıl mücadele edilir tecrübesi kazandı. Belki de en önemli sonuç budur.

Ayasofya hayalini bir seçim malzemesi sanmak bu toplumun değerlerine dair hiç fikri olmamak demektir..

OHAL döneminde ordudan ihraç edilen askeri personel sayısı 15 bine yakınken, darbe girişimine katılan personel sayısının 5 bin 761 subay ve astsubay olarak belirlendiğine işaret eden Akgün, FETÖ'nün askeri hücrelerinin tamamını kullanmadığını, OHAL'deki kapsamlı tasfiyenin bile FETÖ unsurlarını tamamıyla ortadan kaldıramadığını belirtiyor.

Libya’nın BM tarafından tanınan meşru yönetimi Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin arka arkaya gelen başarılarının ardından bütün tarafların pozisyonlarını yeniden şekillendirdiği görülüyor.

Mısır'ın askeri kapasitesine bakıldığında müdahale imkanını küçümsememek gerekiyor. Nasıl bir hedef ve hangi kapsamda bir müdahale yapacağı tabii ki önemli. Belirli bir hat tutarak Libya hükümetinin ilerleyişini engellemeye dönük bir müdahale yapması çok olası. Arap dünyasının en büyük ordusundan bahsediyoruz.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Libya’daki jeopolitik rekabet ve küresel aktörlerin tavırları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Darbeciler darbecilerle beraber. Sisi, Hafter'i desteklemeye devam ediyor. Bu zamana kadar desteği pek umursamadık ama kaybetmeye başlayınca işi tehdit boyutuna kadar taşıdı. Türkiye'nin desteklediği meşru Serrac hükümeti kritik bölgeleri ele geçirince tüm darbecilerin etekleri tutuştu. Sisi de sembolik bir ordu ziyareti sırasında açıklama yapmış ve Sirte'nin Mısır için kırmızı çizgi olduğunu söylemiş. Önce ateşkes talep ediyordu. Kendisinin ciddiye alınmadığını anlayınca tehdit de savurmuş.

Ancak şu da bir vaka ki bir kere darbe musibeti yaşayan ülkeler bu musibetten kolay kolay kurtulamıyor. Darbeler sivil siyasi kurumların yerleşmesini, siyasetin normal seyretmesini engelliyor ve bu yönüyle kendisinden sonra gelecek darbelerin de önünü açıyor, kronik bir probleme dönüşüyor.