AB’nin Stratejik İflası

AB teröre açtığı kucakla, yaygın İslamofobik ve ırkçı söylemleriyle, içinde bulunduğu krizden Türkiye’ye saldırarak kurtulabileceğini düşünmesiyle velhasıl Türkiye düşmanlığını seçim kazanmanın bir aracı olarak kullanmasıyla Türkiye’deki tüm özgül ağırlığını yitirmiş durumdadır.

Devamı
AB nin Stratejik İflası
Avrupa Parlamentosu nun Anlayamadığı

Avrupa Parlamentosu’nun Anlayamadığı...

AB-Türkiye ilişkilerinin bu noktaya gelmesinin asıl sebebi makro denklemlerde... Arap isyanları ile başlayan bölgesel, jeopolitik depreme Batı merkezli uluslararası sistemin verdiği tepkide.

Devamı

Türkiye'de klasik siyasetçilerin Batı'ya bakışı hayranlık ve nefret sarkacında oldu hep. Erdoğan bu ikilemin ötesine gidebilen müstesna bir siyasetçi.

İçinden geçtiğimiz süreç tek kelimeyle liberal demokrasinin meşruiyet krizi olarak adlandırılmalıdır. Bunun en temel sebebi modern toplumların kurucu unsurları olan liberalizm, kapitalizm ile demokrasi arasındaki çelişkilerdir.

Gün geçmiyor ki Avrupa'nın bir başkenti ile aramızdaki gerilim medyaya yansımasın. İnsan soruyor Avrupa ile nereye gidiyoruz?

Taraflı tarafsız birçok gözlemcinin ortak kanısı, Merkel'in partisinin Almanya'nın yeni gerçeği olan aşırı sağcı güçler karşısında giderek zorlandığı gerçeğidir.

Avrupalılar Kendi Derdine Yansın

Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupalı ülkeler, bırakın kendilerini doğrudan ilgilendiren küresel sorunlara müdahil olmayı, kendi içindeki sorunları çözüme kavuşturamadı.

Devamı
Avrupalılar Kendi Derdine Yansın
AB Ne Yaptığının Farkında mı

AB Ne Yaptığının Farkında mı?

Türkiye üzerindeki etkisinin sınırını bilmeyen, ve istikrarının Türkiye'ninkine ne kadar bağlı olduğunu anlamayan AB siyasetçileri sağ- popülist dalganın kendilerini tasfiyesini seyretme makamındalar.

Devamı

Avusturya’da yükselen aşırı sağcı söylemin Türkiye-Avusturya ilişkilerine etkisi nasıldır? Avusturya’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ikili ilişkileri nasıl etkilemiştir? 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye-Avusturya ilişkilerine yansıması nasıl olmuştur?

Trump’ın Amerikan seçimlerini kazanmasıyla birlikte, ABD ile Avrupa arasındaki doğal ittifak hâli, uzun bir aradan sonra yeniden sorgulanmaya başladı.

Birçok kişi farklı cümlelerle "dağdaki çobanla benim oyum bir mi" mesajı verdi. Bir Amerikalı "think tank"çi "Bugün ABD'yi ancak bir askeri darbe paklar" mealinde bir sosyal medya paylaşımında bulundu.

Batı başkentlerinden FETÖ ve PKK (HDP) ile mücadelede Türkiye’nin attığı her adımla alakalı pasif-agresif “kaygılıyız” açıklamaları yapmasından kaygılıyız.

Sıkıntılı gidişatın durdurulmasında Almanya'ya kritik bir sorumluluk düşüyor. Ne yazık ki Merkel mülteciler konusunda gösterdiği liderliği sonuçlandıramadığı gibi FETÖ konusunda da Türkiye'yi karşısına alıyor.

AB üyesi devletlerin mülteci kabul etmemek adına verdikleri mücadelenin en trajikomik örneği Macaristan’da geçtiğimiz haftalarda yapılan referandum oldu.

İslamofobya, Avrupa özelinde Batı’nın kendisini ve kendi değerlerini “tez”, Müslümanları ise “anti-tez” olarak kavramsallaştırdığı bir zihniyetin ürünüdür.

Yaklaşık 70 yıl önce kalıcı barışın inşası için başlatılan büyük Avrupa projesi, Brexit ile ilk büyük darbesini yemiştir.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Macaristan'daki mülteci referandumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İslam karşıtı, yabancı düşmanı ve AB karşıtı partilerin yükselişi sadece Almanya’da söz konusu değil. Fransa, Hollanda, Avusturya ve İngiltere gibi ülkeler bu konuda çok daha fazla yol aldılar.

Avrupalı siyasetçiler her ne kadar Müslümanlarla değil cihatçı ve teröristlerle savaştıklarını söyleseler de, bu söylem ne yerel ne de küresel kamuoyunda yeterince etkili olamadı.

Burhanettin Duran, Türkiye ile Almanya arasında Rusya’nın baskısı altında olmanın getirdiği bir yakınlaşma olduğuna işaret etti.

Enes Bayraklı, iç siyasette köşeye sıkıştırılmak istenen Merkel’in Almanya’nın ekonomik çıkarlarını ve Avrupa’nın geleceğini düşünerek adım attığını vurguladı.