Bu analiz Türkiye’nin uluslararası insani yardımlarının yansımalarının anlaşılması bağlamında 6 Şubat depremlerinin sonrasında ülkemizin gördüğü uluslararası desteği çeşitli yönleriyle ele almaktadır.
Devamı
Küresel krizin yaşandığı 2020’yi pozitif büyümeyle tamamlamak, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığına dair bir gösterge. Mevcut koşullarda beklenmedik bir değişim yaşanmazsa bu yıl büyüme % 4-4.5 olur
Devamı
Venezuela’da ciddi yatırımları olan Çin ve Rusya’nın nasıl tepki verecekleri ise hem Venezuela’nın hem de dünya siyasetinin geleceğini belirleyecek. Bu yatırımlarına rağmen Venezuela’yı ABD’nin arka bahçesi olarak kabul ederlerse, Maduro yönetiminin ABD ve müttefiklerinden gelen bu baskıya dayanması kolay görünmüyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 30. sayısı raflardaki yerini aldı.
Türkiye’nin 2013’ten beri giderek artan bir şekilde maruz kaldığı saldırıları, ekonomik ve askerî alanda attığı başarılı adımlar ve bu başarının verdiği güvenle dış politikasını bağımsız bir çizgiye taşımasından ayrı düşünmek mümkün değildir.
Erdoğan bu geziyi bir Latin Amerika gezisi olarak da görüyor. Uluslararası sistemdeki gerilim ve adaletsizliğe sürekli işaret edecek ve bu anlamda uluslararası bir farkındalık oluşturmaya çalışacaktır. BM reformu konusunu gündeme taşıyacaktır.
Küresel sorunların ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan yüksek maliyetli krizlere dönüşmemesi için G20 ülkelerinin koordineli bir şekilde hareket etmesi elzem
Devamı
Analiz Arjantin dönem başkanlığında gerçekleşen G20 zirvesinin 2018 ajandasını, sorunları çözmede ne derece başarılı olduğunu ve G20 ile ilgili yaşanan hayal kırıklıklarını ele almaktadır.
Devamı
Bu zirvenin ekonomik gündemi korumacı politikalar, ABD-Çin arasında karşılıklı misillemelerle sürdürülen ticaret savaşı ve İran yaptırımları olacak.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın Arjantin’de gerçekleşecek olan G20 Zirvesi çerçevesinde ülkelerin ikili ilişkileri hakkında değerlendirmede bulundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı G-20 toplantısı öncesinde Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te bir panel düzenledi. Türkiye'nin dış politikasının ana hatları ve özelde Latin Amerika'yla olan ilişkileri konuşuldu.
Görünen o ki ABD, Türkiye ile ilgili siyasi hedeflerini gerçekleştirebilme noktasında finansı ve doları bir silah olarak kullanmaya çalışıyor ve artık bunu gizleme gereği de duymuyor.
Türkiye ekonomisi 2000'lerde gerçekte nasıl bir performans sergiledi? Borçluluk düzeyleri aslında nasıl bir seyir izledi? Bugün Türkiye ne kadar sağlıklı bir mali/finansal karneye sahip?
Türkiye şu anda çok şiddetli bir finansal saldırıyla karşı karşıya. Türkiye'nin makroekonomik görünümünün oldukça sağlıklı olduğu net bir şekilde ortada iken, dolar kurunun bu kadar hızlı ve bu kadar şiddetli bir şekilde yükselmesi artık sözün bittiği yerdir.
Başlarda özgürlüklerin genişletilmesi bağlamında değerlendirilen sanal mecralara yönelik aşırı iyimser tutumların yerini korku ve endişeye bıraktığı görülmektedir. Ulus devletler Facebook ve Twitter gibi küresel şirketleri kendi egemenliklerini tehdit edici aktörler olarak değerlendirmekte ve bu yönde önlemler almaktadır.
PKK Türkiye sınırları içinde hiçbir zaman alan tutup kendince bir düzen kuramadı. Bundan dolayı başlıca asimetrik savaş yöntemleri olarak kırsalda gerilla savaşı, şehirlerde terörizme sarılageldi.
Geçmişten bugüne, başkanlı bir siyasal sisteme geçilmesi durumunda, Türkiye’de iki partili bir sistemin hâkim olacağına yönelik çok genel bir tartışma yürütülmüştür.
Bugüne kadar, Türkiye siyasetinde cumhurbaşkanının “tarafsız” olması gerektiği tezi, dünyadaki parlamenter sistemlerdeki “tarafsızlık” unsurunun tam tersi bir anlayışa işaret etmekteydi.
Latin Amerika birbirinden epeyce farklı hikâyelerle zor da olsa yükselmeye çalışıyor.
Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.