Bölgenin en önemli iki ülkesi olarak İran ile Türkiye arasında ciddi bir karşılıklı bağımlılık söz konusu. Bu iki ülke olmadan bölgesel istikrarın sağlanması mümkün değil.
Devamı
Kendi içinde demokratikleşen, vesayet ve müesses nizam ile mücadele veren, darbe mirası kalıntılardan kurtulmaya çalışan bir hükümetin bölge ülkelerindeki benzer toplumsal talepleri ve süreçleri desteklememesi düşünülemez.
Devamı
Mısır'da yaşananlar sadece bir koltuk mücadelesi değildir. Asıl hedef, Ortadoğu'da dengeleri değiştirecek yeni bölgesel aktörler vasıtasıyla kurulacak olan ittifakların ve oluşumların önünü kesmektir.
Bu darbe; yargı, polis, medya ve sermaye çevrelerinin planladıkları ve bir araya gelmesi mümkün olmayan muhalefet güçlerini harekete geçirerek ordunun önüne koydukları sürecin hitama erdirilmesi faaliyetidir.
Mısır şu anda vesayet kurumlarının etkin olduğu ve eski rejimde görev almış isimlerin kendine yeniden sahne bulacağı günlere dönmekle, demokrasisi gelişen ve sivil siyaset alanı genişleyen bir ülke olmanın ikilemi arasında gidip geliyor.
Türkiye'de Gezi Parkı'yla başlayan protestolar temelinde farklı perspektiflerin Türkiye'yi tanımlama mücadelelerinin farklı bir alanda devam etmeleriyle alakalıdır.
SETA Kahire'de düzenlenen ve Türk-Arap araştırmacıların katıldığı çalıştayda 3. yılında Arap devrimlerinin geleceği tartışıldı.
Devamı
SETA bünyesinde yayımlanan Arapça akademik dergi Ru'ye Turkiyye'nin 5. sayısı okurlarla buluştu.
Devamı
ABD'nin Türkiye-İsrail'in ilişkilerinin normalleşmesi konusundaki çabalarını ABD'nin Suriye politikasında ciddi bir değişikliğe gideceğine yormak isabetli olmayacaktır.
Bölgesel ve küresel aktörlerin Suriye üzerinden yürüttükleri vekâlet savaşı Esed rejiminin ömrünü uzatırken, muhalefetin Suriye'nin tek resmi temsilcisi olma yönündeki çabaları yavaş da olsa sonuç veriyor.
Asra yakın bir zaman Sykes-Picot düzeninin bizi bıraktığı siyasal girdaptan çıkamadık. Sykes-Picot düzeni, II. Dünya Savaşı ve İsrail'in kurulmasıyla önce güncellendi ardından da Camp David düzeniyle yeni bir sayfa açıldı. Irak'a ABD müdahaleleriyle yaşanan yapısal kırılmalarla ilk önce cari düzenden 'Türkiye düştü' ve Arap devrimleriyle de yeni bir düzen tartışması ortaya çıktı. Bütün bu tarihsel kırılmalar bile yüzyıl önceki 'Kürt tartışması' düzeyini çok fazla değiştirmedi.
Analizde, Arap dünyasında yaşanan halk hareketlerinin AB dış politikasına nasıl yansıdığı ve Türkiye'nin AB'nin bölge politikasında nerede durduğu soruları ele alınıyor.
Yeni aktörler, eski-rejim ile muhalefeti birbirinden ayırt edecek bir siyasal basiret gösterdikleri sürece başarılı olacak.
2011 yılı, Arap halk hareketleri ve bu hareketlerin artçılarının getirdikleri bakımından önemli bir yıldır. Yeni Türkiye Dış Politikası, bilhassa Suriye ve İran ile olan ilişkilerde zor zamanlardan geçmekte ve sınanmaktadır.
SETAda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Libya Devlet Başkanı Muhammed Yusuf El-Megarifin konuşmacı olarak yer aldığı Yeni Bölge, Yeni İlişkiler: Türkiye ve Libya başlıklı özel bir panel gerçekleştirildi.
Obamanın Gazze krizi karşısında takındığı tavır, ikinci döneminde daha cesur bir dış politika izlemesini bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmış görünüyor.
Yeni dönemde ABDnin Ortadoğuda görünürlüğünün azalacağını öngörebiliriz. Obama yönetimi Ortadoğuya dışarıdan bir düzen empoze etme çabasının ABDye zarar getireceğinin farkında.
İranın Arap Baharına bakışı, Arap Baharının İranı ne yönde etkilediği SETAda düzenlenen İran ve Arap Baharı başlıklı panelde değerlendirildi.
Erol A.Cebeci, Kadir Üstün ve Kılıç Kanatın hazırladığı çalışmada, ABDnin çıkarlarındaki devamlılıklarla yeni yönetimin yaratacağı farklılıklar bir arada analiz ediliyor.
SETA Vakfı tarafından Arapça yayımlanan Ru'ye Türkiye dergisinin II. Yıllık Konferansı 19-20 Ekim tarihleri arasında Tunus'ta düzenlendi.