Kitapta değişim ve dönüşüm sürecinin on yıllık muhasebesi yapılarak Arap devrimlerinin bölgesel ve küresel etkileri üzerinde durulmaktadır. Arap devrimlerinin tanıkları diyebileceğimiz yazar, akademisyen ve siyasetçiler birer makaleyle bu kitaba katkıda bulunmakta ve Arap devrimlerini farklı açılardan yorumlayarak tartışmaktadır.
Devamı
Sudan’daki gösterilerin nedeni nedir? Bölgesel ve küresel aktörlerin gösterilere bakışı nasıldır? Önümüzdeki günlerde ülke siyaseti nasıl şekillenecektir?
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Duran, Türkiye'nin, Amerika ve Rusya ile koordine olarak, devlet dışı aktörlerin alanını kapatmaya çalıştığını belirterek, "Türkiye, ülkelerin birliklerinin korunmasını bunun için istiyor." dedi.
Bu çalışma DDSA olgusunun yeni Ortadoğu güvenlik mimarisi ve ikliminde oynadığı rollere odaklanmaktadır. Bu grupların doğaları, değişen rolleri ve bölgesel düzene yönelik ortaya çıkardıkları güvenlik risklerini ele almaktadır. Ayrıntılı ve çok yönlü analizleriyle kitapta yer alan makaleler DDSA’lar bağlamında egemenlik, jeopolitik, ideoloji, savaş, teknoloji, çatışma, terörizm, asimetrik savaş, düzensiz savaş ve şehir savaşı gibi olguların değişen karakterleri ve bunların bölge siyaseti üzerindeki etkilerine dair bulgular sunmaktadır.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Medhali Selefi akım, tabiatı, inancı, örgütlenme biçimi ve emir alma şekli gereği Libya’yı DEAŞ’tan daha fazla tehdit etmektedir.' dedi.
Libya’nın geleceği dış aktörlerin müdahalesi ile değil, demokratikleşme iradesine sahip yerel grupların geniş kapsamlı müzakereleri sonucu varacakları toplumsal uzlaşıyla mümkün olacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’nin pozisyonu Libya’da istikrarsızlığın son bulması ve demokratik bir yönetimin kurulması açısından hayati önem taşımaktadır.
Sosyal medya aracılığı ile, reel siyasette ne kadar etkili olunduğu bir kenara, kısa süreliğine de olsa gündem oluşturulduğu ve bazı tartışmaların seyrine etki edilebildiği kabul edilmektedir. Bu nedenle internetin sunduğu imkanlar hem resmi hem de enformel yönleriyle kullanılmakta ve özellikle seçim dönemlerinde bu stratejiler izlenilerek istenilen yönde sonuç alınmaya çalışılmaktadır.
Devamı
Filistin meselesinin Arap rejimleri tarafından mutlak terki anlamına gelen İsrail yapımı 'Asrın Anlaşması'na Filistin devletini tamamen topraksızlaştırmak anlamına geliyor ve Gazze’yi Sina’ya süpürmeyi hedefliyor. Bu tam olarak Filistin topraklarının Yahudileştirme projesi. Dolayısıyla Trumpçı diplomasiyi pekiştiren tek gerçeklik Trump ya da İsrail değil, bizatihi Arap devletlerinin kendileri.
Devamı
İsrail’in Filistin’e karşı izlediği haksız politikaların önüne geçebilecek bir Arap ittifakının oluşmasını beklemek günümüz siyasi konjonktürü göz önüne alındığında hayalci bir yaklaşımdır. Arap yönetimlerinin Filistinlilerin haklarını savunmak bir kenara, İsrail’e karşı cezalandırıcı bir tavır almaktan kaçındıkları bir siyasi ortamda bu görev bölgedeki halklar nezdinde İslam ülkelerinin lideri olarak görülen Türkiye’ye düşmektedir.
Arap Birliği, son yıllarda birçok bölgesel konuda gösterdiği başarısız performanstan dolayı Arap kamuoyunda saygınlığını kaybetmiş durumda.
Muhammed bin Selman’ın stratejik müttefikleri olan ABD ve İsrail’in uzun vadeli stratejileri belirsizliğini korumaktadır. Nitekim bu ülkelerdeki liderliklerin iktidarını konsolide etme konusunda zorluklar çektiği unutulmamalıdır. Suriye ve Yemen’de kendi çıkarları doğrultusunda dönüşümlerin gerçekleşmesini başaramayan Riyad yönetimi, Katar krizinde de tüm çabasına rağmen ciddi bir etki yaratamamıştır.
Aşırı sağcı ve ırkçı söylemlere sahip bir partinin Avusturya gibi, “demokrasi” ve “insan hakları” kavramları üzerinden sürekli olarak başka ülkelere ders vermeye çalışan bir ülkede iktidara ortak olması ne anlama geliyor?
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli İsrail’in Ortadoğu’daki varlığı hakkında değerlendirmede bulundu.
Sürpriz şekilde ortaya çıkan ve güvensizlik ortamında düşmanları bir araya getiren HAMAS ve Dahlan anlaşmasının tarafların başka alternatifleri kalmadığı müddetçe devam edeceği düşünülebilir.
Türkiye’nin amacı, ‘İstikrarın Tesisi’ girişimleri ile bölgede şiddeti tekrar ortaya çıkaracak ve düzeni bozacak her türlü gerilimi asgari düzeye indirmektir.
Analiz BAE’nin dış politikasındaki dönüşüm evrelerine işaret ederek ülkenin dış politika dinamikleri, hedefleri ve araçlarını ele almaktadır.
Filistin mücadelesinde daha aktif rol oynamak isteyen Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunmada müttefikler bulması ve bu ajandayı küresel ölçekte yürütmesi önemlidir.
Körfez bölgesi yaşanan krizle onarılması güç hasarlar almış, önceki yıllarda kapalı kapılar ardından devam eden gerginlikler ilk kez bu derece açık biçimde ortaya çıkmıştır.
Son dönemde bölgesel siyasette daha etkin bir aktör olma hedefindeki BAE, bu çerçevede hem Ortadoğu hem de Afrika Boynuzu'nda önemli stratejik hamleler atmıştır.
Suudi Arabistan’la son dönemde iyi ilişkiler geliştiren Türkiye’nin hem bu ülkeyle ilişkilerini muhafaza etmesi hem de stratejik işbirliği yürüttüğü Katar’ı koruması büyük önem taşımaktadır.
Trump’ın “ekibiyle” birlikte, Obama döneminden yöntem ve biçim olarak farklı ancak içerik olarak ABD’nin uzun yıllardır süregelen bölgesel çıkarlarına uygun bir siyaset izleyeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.