Ortadoğu'da Demokratikleşmenin İlk Korkanı İsrail

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Ortadoğu'da başlayan demokratikleşme sürecinin ilk korkanının İsrail olduğunu belirtti.

Devamı
Ortadoğu'da Demokratikleşmenin İlk Korkanı İsrail
AK Parti'nin Sorumluluğu

AK Parti'nin Sorumluluğu

Muhalefetin elinden, bağımlısı olduğu Erdoğan karşıtlığı sermayesini alacak politikalar ve söylemler üretilmek zorunda. Geldiğimiz noktada galiba iktidar, muhalefetinin kemalinden de sorumludur.

Devamı

Analizde, CHP ve MHP tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Ekmelettin İhsanoğlu'nun adaylığının siyasal anlamı değerlendirilmektedir.

Gezi olayları Batı medyasınca bir iç savaş gibi lanse edilirken, aynı medya organlarının İsrail'in Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırılarını masum bir müdafaa hakkı olarak yansıtması Batı medyanın ikiyüzlülüğünü tekrar ortaya koydu.

Mısır, Camp David taahhütlerini dondurmasının bedelini kanlı bir darbeyle ödedi. Mursi ve Arap dünyasında yükselme potansiyeline sahip organik siyaset Camp David için bir tehlikeydi, durdurulmalıydı ve durduruldu.

Rabia katliamının üzerinden geçen bir yılda, yüzde 30'u okuma yazma dahi bilmeyen sıradan Mısırlılar, İslami hareketlerin ülkeye zararlı olduğuna medya tarafından ikna edilmiş görünüyor.

İsrail Gazze'de Kontrol Edebileceği Bir İdare İstiyor

Ajans Dergi'ye konuşan SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in Gazze'yi de Batı Şeria gibi kontrol edilebilir bir toprak parçasına çevirmek ve bunu izolasyonla, ablukayla bir nevi Gazze halkına diz çöktürerek yapmak istediğini belirtti.

Devamı
İsrail Gazze'de Kontrol Edebileceği Bir İdare İstiyor
Perspektif Türk Dış Politikasında Yeni Dönem

Perspektif: Türk Dış Politikasında Yeni Dönem

Türk dış politikasındaki “yenilenme” neyi ifade ediyor? Türk dış politikasına yönelik yeni dönemde ne tür meydan okumalar var? Dış politika alanındaki eleştiriler haklı mı?

Devamı

Erdoğan'ın konuşmalarının temel motifi "bizim medeniyetimiz" vurgusudur. Dış politikada bu arayışın entelektüel mimarı ve uygulayıcısı ise Ahmet Davutoğlu'dur. Bu iki aktörün Yeni Türkiye'nin liderliğini kuracak olması Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı yeni siyasal ontoloji hakkında net fikir vermektedir.

An itibarıyla bırakın ABD'ye geleneksel olarak eleştirel yaklaşmış çevreleri, daha birkaç ay öncesine kadar ABD'nin kilit dış politika yapıcıları konumunda bulunan isimler bile Obama'nın dış politikasını yerden yere vurmak için sıraya girdiler.

12 Eylül (2010) referandumu ile 10 Ağustos (2014) Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki dört yıllık dönemin siyasal denklemi, “Yeni Türkiye'yi inşa” hedefi üzerinde yaşanan iktidar mücadelesiydi.

SETA analisti Kılıç Buğra Kanat, IŞİD tehdidinin Türkiye ve Amerika'nın bölgeye yönelik politikalarını birbirine yaklaştırabileceğini ve böylelikle bölgenin istikrarını hedefleyen yeni bir işbirliğinin ortaya çıkmasına sebep olabileceğini belirtti.

Milat gazetesine IŞİD sorununu yorumlayan SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, bölgenin IŞİD'den kısa vadede temizlenemeyeceğini belirtti.

SETA analisti Burhanettin Duran, el-Kaide'den neo-el Kaide şeklinde IŞİD'in doğduğuna ve Ortadoğu'daki şartlar iyileştirilmediği sürece yeni IŞİD'lerin ortaya çıkacağına dikkat çekti.

IŞİD Batılı devletlerin son birkaç yıldır izledikleri ikircikli ve ilkesiz politikanın doğal bir sonucudur. Batı gerçekten IŞİD fenomenini çözmek istiyorsa özellikle Ortadoğu'ya yönelik politikalarını ciddi şekilde gözden geçirmelidir.

Demokratik tecrübenin ve medeniyet perspektifinin esnekliğini ve kapsayıcılığını taşıyan İslam yorumlarının kitlelerle buluşması lazım.

IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyon hava operasyonlarını hızlandırmaya başlamıştı ki, Yemen'de Husiler sürpriz bir şekilde başkent Sanaa'yı ve haliyle Yemen'i geçirdi. Bu olay gösteriyor ki; Irak'tan sonra Yemen'de de sıradışı gelişmeler yaşanacağa benziyor.

Ortadoğu siyaseti daha önce içerisine sokulmuş kategoriler dışında tekrar yazılmalı. Çünkü önce Irak işgali ardından da Arap Baharı diye isimlendirilen süreç Ortadoğu siyasetine dair basma kalıp analizleri yerle bir etti.

Bu sorunun cevabını Erdoğan'ın Dünya Ekonomik Forumu konuşmasında bulmak mümkün. Erdoğan'ın demokrasi vurgusu reel bir temele dayanıyor: halkların tercihine saygı.

Türkiye ve Mısır, birbirlerine karşı izledikleri politikaların yanlış olduğu kanaatinde değil. Fakat her iki devlette de, bölgedeki sistemik gelişmeler dolayısıyla sınırlı da olsa bir tür ilişkinin kurulması gerektiği konusunda ortak kanaat var.

Türkiye'nin bölgedeki derdi düzen ve özgürlüğün tesisidir. Bu ikisinin birbirine bağlı olduğunu biliyoruz. Ve bu defa Türkiye komşularından gelmekte olan sorunları sert güç unsurları ile karşılama kararı almıştır. Bu yeni bir durumdur.