Davutoğlu'nun Paris Yürüyüşüne Katılımı Nasıl Okunmalı?

Burhanettin Duran, Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırıya karşı Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleşen yürüyüşe Başbakan Davutoğlu'nun katılmasının sembolik anlamlar içerdiğini ifade etti.

Devamı
Davutoğlu'nun Paris Yürüyüşüne Katılımı Nasıl Okunmalı
İslamofobi İnsanlık Suçu Sayılmalı

İslamofobi İnsanlık Suçu Sayılmalı

Fahrettin Altun, Batı'da Antisemitizm'in bir insanlık suçu sayılırken, İslamofobi'nin insanlık suçu olarak tanınmamasını eleştirdi.

Devamı

Charlie Hebdo saldırısı sadece Avrupa'daki İslam düşmanlığını değil, bizdeki İslamofobiyi de gündeme getirdi.

Türkiye'deki bazı kalem ve laf erbabı meseleyi Avrupa'daki ırkçı yayın organlarına ve parti liderlerine bile rahmet okutacak bir İslam düşmanlığıyla ele aldı. Bu kişiler olayı İslam'ı sorgulamak ve hakaret etmek için vesile saydılar.

Aslında "fikir ve ifade özgürlüğü" ile "kutsala saygı" ikilemi arasındaki tartışma evrenselin ne olduğu ve farklılık ile nasıl ilişkileneceği hakkında... Batı dünyası fikir ve ifade özgürlüğünü kendi "evrensel" tanımlamasıyla ve çifte standartla birlikte dayatıyor.

Paris saldırısını değerlendiren SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, “İslam dünyasında sivil siyaset alanının yok edilmesinin yanında yer alan Batılı ülkeler, şimdi sadece şiddeti araçsallaştıran mücadele yöntemleri ile karşı karşıya gelmek durumunda kaldı.” yorumunda bulundu.

Batı'da İslam Algısı Bir Gerçeklik mi Yoksa Mit mi?

Furkan Şenay, Batı'da İslamofobi tartışmalarının İslam'ın kendisi üzerinden değil, Batı'daki İslam algısı üzerinden tartışılmasının ortaya çıkardığı ‘gerçeklik' sorununa dikkat çekti.

Devamı
Batı'da İslam Algısı Bir Gerçeklik mi Yoksa Mit mi
Fransa'nın Politikaları Karşısında Terörün Sosyolojisi

Fransa'nın Politikaları Karşısında Terörün Sosyolojisi

Fahrettin Altun, radikalleşme süreçlerinin hem Fransız siyasetini hem de göçmenleri önemli ölçüde etkilediğinin altını çizerek, bu durumun terörün mazereti şeklinde ele alınamayacağını ancak terör faaliyetini yapanların “kendilerini meşrulaştırdıkları söylemsel zemin” şeklinde okunabileceğini belirtti.

Devamı

Küreselleşme süreçleriyle birlikte modern dünya sisteminin başat aktörü olma özelliğini yitiren Avrupa hem siyasi hem ekonomik açıdan ciddi bir sıkışmışlık yaşadı.

PEGİDA benzeri örgütler tarafından Avrupa'nın farklı ülkelerinde dillendirilen ‘İslam tehdidi' bir gerçeklik mi yoksa bir mit mi?