Almanya Anlamamakta Israrcı!

Sıkıntılı gidişatın durdurulmasında Almanya'ya kritik bir sorumluluk düşüyor. Ne yazık ki Merkel mülteciler konusunda gösterdiği liderliği sonuçlandıramadığı gibi FETÖ konusunda da Türkiye'yi karşısına alıyor.

Devamı
Almanya Anlamamakta Israrcı
Hangcou Zirvesi nin Ardından

Hangcou Zirvesi’nin Ardından

Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.

Devamı

NATO’nun Soğuk Savaş döneminde ‘öteki’ olarak gördüğü Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemediği; bunun yerine küresel ve bölgesel terörizm meselelerine ağrılık vermek istediği görülmektedir.

Güçlü denilemeyecek finansallarıyla zaten tartışılan Deutsche Bank'ın ceza sonrası alacağı aksiyon, öncelikli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.

İslam karşıtı, yabancı düşmanı ve AB karşıtı partilerin yükselişi sadece Almanya’da söz konusu değil. Fransa, Hollanda, Avusturya ve İngiltere gibi ülkeler bu konuda çok daha fazla yol aldılar.

Fırat Kalkanı Suriye denklemini yeniden hareketlendiren ve kanaatimce siyasi süreci de hızlandıran bir etkide bulundu.

Batı Darbenin Başarısızlığını Yeni Anladı

Birkaç gün öncesine kadar gözümüzün içine baka baka ve alay edercesine “demokrasi düşmanı Türk’ten” bahseden Alman medyasında Türkiye yavaş yavaş darbe atlatmış bir ülke olarak anılmaya başladı.

Devamı
Batı Darbenin Başarısızlığını Yeni Anladı
Aşırı Sağın Yükselişi ve Merkel'in Siyasi Geleceği

Aşırı Sağın Yükselişi ve Merkel'in Siyasi Geleceği

Enes Bayraklı, iç siyasette köşeye sıkıştırılmak istenen Merkel’in Almanya’nın ekonomik çıkarlarını ve Avrupa’nın geleceğini düşünerek adım attığını vurguladı.

Devamı

Suriye iç savaşının başlamasından beri, Türkiye’nin bu ülkeye kendi silahlı güçleriyle doğrudan müdahalesi konusunda önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz.

AB geçmişte birçok örneğine rastladığımız gibi Türkiye'ye çifte standartlar dayatmaktadır. Fransa, İngiltere, Belçika gibi birçok ülke terörizmle mücadele adına terör yasalarını sıkılaştırırken, Türkiye'den terör yasalarını yumuşatması istenmektedir.

Karşılaştıkları mülteci sorununu çözme konusunda acze düşen AB ülkeleri meselenin kendilerine ve Avrupa'daki birlik fikrine daha fazla zarar vermesine izin vermek istemedikleri için Ankara'nın kapısını çaldılar.

Alman parlamentosuna getirilen karar tasarısının rasyonel bir zemininin olmadığı gayet açıktır. Burada bir kimlik siyaseti güdüldüğü ortadadır.

Türkiye ile mülteci krizini çözmek için bu kadar emek sarf eden Merkel hem mülteci-vize muafiyeti meselesini çıkmaza sürükleyebilir. Hem de iç muhalefetin baskısından kurtulamayabilir.

Hasan Basri Yalçın: “Merkel’in rızasının olmadığı bir kararın Alman Federal Parlamentosu’ndan geçirilmesi ihtimali öyle kolay değil.”

AK Parti muhaliflerinin keskin dilinin etkisindeki Batı medyası "değerler" adı altında Erdoğan'ı "Batı'nın ötekisi", hadi şimdilik "düşmanı" demeyeyim, olarak kodluyor.

1980'de Türkiye'nin gayri safi hasılası ABD'nin kırkta biriydi. 2012'de ise 19 katına düşmüş. 1980'de Almanya 11 kat büyüktü bizden, şimdi 5,5 katına düşmüş. Yani Türkiye artık 1980 Türkiye'si gibi davranamaz.

Avrupalı siyasetçilerin önünde hâlâ iki seçenek var. Ya "Müslüman göçmen" ve "Türkiye" korkusuna dayalı yeni bir AB projesi ile içe kapanmak. Ya da çoğulcu, çok kültürlü bir "ortak ev" olarak AB'yi yeniden icat etmek.

Erdoğan Avrupa’nın sadece ekonomik üstünlüğünü değil moral üstünlüğünü hedef alıyor. Kendinizi AB yerine koyun, siz olsanız bu sürecin kilit aktörü olan Erdoğan’ı sever miydiniz?

Erdoğan Avrupa’nın sadece ekonomik üstünlüğünü değil moral üstünlüğünü hedef alıyor. Kendinizi AB yerine koyun, siz olsanız bu sürecin kilit aktörü olan Erdoğan’ı sever miydiniz?

Avrupalı siyasetçilerin önünde hâlâ iki seçenek var. Ya "Müslüman göçmen" ve "Türkiye" korkusuna dayalı yeni bir AB projesi ile içe kapanmak. Ya da çoğulcu, çok kültürlü bir "ortak ev" olarak AB'yi yeniden icat etmek.

Piyasalardaki oynaklıklar son haftalarda Avrupa'yı çevreleyerek sürerken, bundan bolca pay alanlar arasında İtalyan bankalar dikkat çekiyor.