AK Parti olmadan bir hükümet çıkmayacağı anlaşıldıkça MHP ve CHP cenahı seçim öncesinde hayal etmedikleri bir olguyla daha derinden yüzleşiyorlar. Bu da AK Parti'nin çalışabilecek koalisyon seçeneklerinin büyük partisi olduğudur.
Devamı
Muhalefetin eli zorda... Mevcut durum, AK Parti'nin taşıdığı iktidar sorumluluğunun bir muhalefet partisi tarafından paylaşılmasını gerektiriyor.
Devamı
AK Parti-CHP seçeneğinin olmayacağının anlaşıldığı noktada MHP'yi zorlu bir tercih bekliyor. Ya AK Parti'yi suçlamaya devam ederek reaksiyoner, çözüm üretmeyen bir yere düşecek. Ya da AK Parti eleştirisini makule çekerek masaya oturacak.
Bölgedeki her toplumla arasında var olan tarihi, kültürel bağlar ve ortak ekonomik çıkarlar sayesinde Türkiye, Balkanlarda istikrar ve barıştan en çok istifade edebilecek ülkelerden biri.
Özellikle bizim gibi siyasetin ekonomiyi şekillendirdiği gelişmekte olan ülkelerde koalisyon hükümetleri ile yapısal problemleri çözmek, büyük yatırımlara girişmek, ülke algısını olumlu yapmak ve yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek maalesef zor gözüküyor.
Niteliksel dağılıma baktığımızda kağıt üzerinde iç açıcı bir resim var; ülkenin merkezinin farklı tonları AK Parti ve CHP tarafından temsil ediliyor. Bunun yanında iki milliyetçi kanat da mecliste.
Bu tarihsel bloğa kimliğini ve rengini veren asıl dinamik, pratikte AK Parti karşıtlığı gibi gözükse de, esasında daha derinlerde yerleşik olan demokrasi, siyaset ve halk karşıtlığıdır.
Devamı
Seçimin ana dinamiği AK Parti'nin aktörlüğünün ve muktedirliğinin geleceğini oylamaktır. İşte bu sebeple, seçimin getireceği parlamento kompozisyonu ne olursa olsun elit hesaplaşmasının süreceği senaryolar öngörmek durumundayız.
Devamı
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, Paralel Devlet Yapılanması'nın manipülasyonlarla siyaset sahnesini kirlettiğini vurguladı.
Bu analiz 7 Haziran'daki genel seçim öncesi 2002'den beri iktidarda olan AK Parti'yi analiz etmeyi amaçlamaktadır.
AK Parti'nin ve onun kurumsal yönelimi ile özdeşleşen Türkiye'nin önümüzdeki yıllardaki kaderini önümüzdeki günlerde kararsızları ikna ve seçime katılımı sağlama yönünde gösterilecek performans belirleyecek.
Sevgili Türkiye...
Erdoğan: Bu ülkeyi milli şef uygulamalarına ve koalisyon günlerine layık görenler Başkanlık Sistemi'ne karşı çıkarlar.
Hedefler kulağa çok hoş geliyor, özellikle de bu açıklamanın Türkiye ekonomisinin kötü karnesinde her daim imzası olan CHP'den geldiği göz önüne alındığında.
1950 seçimleri Türkiye ve esasen Orta Doğu demokrasi tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur, zira o güne kadar TBMM'nde gerçekleşenler tek-parti rejiminin bir uzantısı işlevi olarak algılanmakta ve toplumda bir çaressizlik hissini uyandırmaktaydı.
Fahrettin Altun, tek bir modelle başkanlık sistemini getirmek ya da anayasayı değiştirmek gibi bir hedefin bulunmadığının altını çizerek, partilerin doğrudan sistem değişim tartışmalarına girmeleri gerektiğine işaret eti.
Cumhurbaşkanı açık ve net bir biçimde bütün partilere eşit mesafede olduğunu ilan ediyor. Fakat diğer taraftan da kendisinin "milletin tarafında" olduğunun altını çiziyor.
Evren'in en büyük talihsizliği ve belki de ilahi cezası kurduğu düzenin iflasını görecek kadar uzun bir ömre sahip olmasıydı.