Üçüncü Cumhuriyet'e Doğru

Cumhurbaşkanlığı tartışması üzerinden, son on yıla anlam veren vesayet-demokrasi mücadelesinin yeni bir evresi yaşanıyor.

Devamı
Üçüncü Cumhuriyet'e Doğru
Perspektif Irak'ta İsyanın Haritası Silahlı Gruplar

Perspektif: Irak'ta İsyanın Haritası | Silahlı Gruplar

Irak'ta Maliki yönetimine karşı Sünni isyan nasıl başladı? IŞİD dışında sahadaki Sünni örgütler hangileri? Bu örgütler nihai olarak neyi amaçlıyor?

Devamı

Bundan on sene önce El-Ezher Üniversitesi'nden yolu geçmiş herhangi bir kişinin bırakın Cumhurbaşkanı olmasını, sıradan devlet memuru bile olamadığı düşünüldüğünde, gelinen bu noktayı her şeyden önce Türkiye'de siyasetin dönüşümü ve normalleşmesi olarak açıklamak gerekmektedir.

Hükümet çözüm sürecine yasal zemini sağladı. Getirilen yasal düzenlemenin içeriğinden ziyade niçin getirildiği daha önemli bir meseledir. Evet, niçin böylesi bir sigorta poliçesine ihtiyaç duyuldu?

Irak'taki hiçbir aktör; hayata geçirilebilir ve diğer aktörlerce kabul edilebilir neo-Sykes-Picot sınırları çizecek kapasiteye sahip değil. Zira bölgenin içine düştüğü kaostan çıkışın adresi post-Sykes-Picot olmadığı sürece, bütün geçiş süreçleri hem uzayacak hem de daha fazla kaos üretecek.

Yeni dönemde, yetki sınırları anayasa ile belirlenen Cumhurbaşkanı, meşruiyet kaynağını “cumhur” ile kurduğu ilişkiden alacaktır.

Yeni Cumhurbaşkanı ve Siyasal Sistemin Dönüşümü

SETA'dan Hatem Ete, son on yılda olduğu gibi, cumhurbaşkanlığının yeni konumu üzerinden de mevcut siyasal sistemin dönüşüm sürecinin yönetilmeye devam edeceğine dikkat çekti.

Devamı
Yeni Cumhurbaşkanı ve Siyasal Sistemin Dönüşümü
Analiz Değişen Kent Yönetimi ve 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası

Analiz: Değişen Kent Yönetimi ve 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası

Analiz, yasanın gerekçesini, yasa ile gelen kent yönetim sistematiğindeki değişiklikleri, yasa hakkında ortaya çıkan görüşleri ve temel değişimleri masaya yatırıyor.

Devamı

CHP meşru bir siyasi aktör olarak, kendisini inkar etmek pahasına, sokakta var olmaya çalışırken; Gülen Grubu sivil bir yapı olması gerekirken silahlı ve sivil bürokraside var olmaya çalışarak tam anlamıyla travma yaşıyorlardı.

Başbakan Erdoğan döneminde, Türkiye'nin hem kendi bulunduğu bölge sorunlarıyla ilgilenen hem de dünya siyasal sisteminde birtakım değişiklikler talep eden bir ülke olarak öne çıktığı söylenebilir.

Halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesi, 1960'da kurulan ve 1980'de güncellenen vesayet sisteminin sonuna geldiği anlamına geliyor. Bundan dolayı, artık YÖK'ün ve üniversitelerin halkın taleplerine sırt çevirmesi mümkün değildir.

SETA, anayasa çalışmalarının vardığı noktayı, bundan sonra yapılacak çalışmaları ve beklentileri ele almak amacıyla yapılan çalışmaları ve beklenen gelişmeleri tartışmaya açtı.

Ortadoğu'da şiddetlenen siyasal karmaşa, IŞİD'in aktif rol üstlendiği Irak'ın bölünme operasyonu ve Suriye'de son bulmayan savaş Türkiye-IKBY ortaklığını zorunlu kılmaktadır.

Hukuk fakültelerinin öğrencilerine yüksek yargı organlarının kararlarını öğretmesi yetmez, bu kararları sorgulamayı öğretmeleri ve kararlardan dersler çıkarmaları gereklidir.

Der Spiegel'in Almanca ve Türkçe hazırladığı “Erdoğan Devleti” başlıklı dosya, Erdoğan'ın ömür boyu iktidarda kalarak “Erdoğan Devleti” kurmak isteyen otoriter, despot ve adım adım şeriatı getiren bir lider olduğu imajı çiziyor. Der Spiegel'in kullandığı argümanlar ise oldukça tanıdık…

ÖSYM ve MEB, aman ha, TOEFL ve GRE gibi sınavları örnek alıp bu tür sofistike işlerle uğraşmasınlar zira hayatında bir tane bile istatistik dersi almamış bir hakim, IRT tabanlı kopya analizlerini ve hatta sınavları durdurabilir!

Kurumsal demokratikleşmenin önemli bir aşamasını temsil eden Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, siyasetin toplum merkezli bir vasatta yapılıp sahicileştiğini ve meşruiyet kodlarının değiştiğini gösterdi.

Son bir yıllık süreçte ise cari açık, dış borçlar, faizler ve enflasyon gibi parametreler üzerinden küresel imajı yıpratılmaya çalışılan Türkiye ekonomisinin soğukkanlı ve etkili yönetimi noktasında bir tazelenme ihtiyacı göze çarpıyor.

Erdoğan kampanyası boyunca hangi konuda ne düşündüğünü, neyi, nasıl yapacağını açık bir biçimde ortaya koymayı başardı. Bu, siyaseten Erdoğan'ı güçlü kıldığı gibi, seçmeni de karar verme açısından oldukça rahatlatan bir durum.

Türkiye'nin normalleşmesini taşıyan ana gövde siyasetten uzaklaştıkça, absürt ve zorlama iktidar mimarileriyle karşı karşıya kalacaktık. Başka bir deyişle, kayıp yıllar olarak kayda geçen 1990'lar, 2000'lere sarkacaktı.

Halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanının, bizleri öteden beri sorunlu olan Yükseköğretim Kurulu (YÖK)-üniversite-toplum ilişkilerini yeniden tanımlamaya zorlayacağını ve sorunlu ilişkileri azaltacağını düşünüyorum.