Yeni Cumhurbaşkanlığı Modeli

On yıllık vesayetle mücadele sürecinde vesayetten yana tutum alan muhalefetin, vesayetçi sistemin öngördüğü cumhurbaşkanlığı modeline tutunması sürpriz değildir.

Devamı
Yeni Cumhurbaşkanlığı Modeli
Hangi Yıldayız

Hangi Yıldayız?

Bugün Irak ve Suriye üzerinden dönüp dolaşıp geldiğimiz yer 1918 yılından başka bir yer değil. Osmanlı nerede bıraktıysa oradayız.

Devamı

Anayasa Mahkemesinin (AYM), Balyoz ve Hanefi Avcı ile ilgili çok özgürlükçü ve orijinal kararlar vermediğini, yalnızca işini yaptığını belirten SETA analisti Taha Özhan, bu mahkemelerin varoluşlarının da siyasi iradenin sağlam durmasıyla mümkün olabileceğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanının halk tarafından ve iki dönemliğine seçilecek olması, cumhurbaşkanının siyasi profilini ve siyasal sistem içindeki konumunu yükseltti.

2008'de bağımsızlığını ilan eden ve Avrupa'nın en genç ülkesi olan Kosova'da 9 Haziran'da yapılan parlamento seçimleri heyecan verici bir ortamda geçti.

Mısır'da 3 Temmuz darbesinin üzerinden yaklaşık on ay geçtikten sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleştirildi ve binlerce Mısırlının hayatına bedel olsa da, nihayetinde General Sisi hayalini kurduğu koltuğa oturdu.

Suriye'de başkanlık formülü: 7+7+7+7+7…

Beşşar Esed, Suriye'nin bir kısmında yapılan seçimlerin, kendisine hem ülkenin hepsini yönetme meşruiyetini verdiğini hem de muhalefetin başını ezmeye devam etmesi konusunda yeşil ışık yaktığını iddia edecek.

Devamı
Suriye'de başkanlık formülü 7 7 7 7 7
5 SORU ABD-Taliban Esir Takası Anlaşması

5 SORU: ABD-Taliban Esir Takası Anlaşması

ABD-Taliban Esir Takası Anlaşması, Amerika'nın terörizmle mücadele adıyla verdiği uzun savaşın sona erdiğini bir an önce ilan etmek istediğinin göstergesi olarak okunabilir.

Devamı

Bugün benzer şekilde siyaset kurumunu itibarsızlaştırarak, sandık dışı ve anti-demokratik yöntemlerle siyaseti dizayn etme çabasını "demokratikleşme adımı" olarak nitelendirmek, yeni bir yanılsama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Muhafazakar kesimin çoğunluğu, Gezi'deki Erdoğan karşıtlığını, Erdoğan'ın temsil ettiği İslami kimlik ile son 10 yılda yaşanan toplumsal dönüşümün reddiyesi olarak algıladı.

Mısır'da Cumhurbaşkanlığı Seçimini öne alarak 3 Temmuz sürecinin en önemli adımını atmayı planlayan Mısır yönetimi, halkı sandık başına gitmeye ikna edemedi.

SETA Analisti Taha Özhan, muhalefet partilerinin yaklaşan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için yaşadığı aday belirleme sorununa dikkat çekerek, CHP ve MHP'nin açıklamalarıyla uzlaştıkları tek noktanın “Kemalist bir adayın cumhurbaşkanı seçilemeyeceği” olduğuna dikkat çekti.

Kuzey Afrika coğrafyası Türkiye'ye ilginin çok yoğun olduğu bir coğrafya. Türkiye imajının da oldukça iyi olduğu bir coğrafya.

Uzun yıllar sonra ilk kez 2014'te farklı bir Nevruz'a şahitlik ettik. 2013 Nevruz'u Kürt meselesinde yol ayrımını açık bir şekilde ortaya koymuştu. Kürt meselesi asra yaklaşan arka planının yanında, yakın tarihimizde Kemalizm(ler)in var ettiği ve sürdürdüğü bir sorundu. Bu durum özellikle 1980'lerden 2000'lerin ortasına kadar Kürt meselesinde her açıdan statükonun yerleşmesini sağladı. Sorun neredeyse dokunulmaz haline geldi. Siyaseten müdahale etmenin toplumsal maliyeti yükseldikçe ortaya farklı ‘Kürt meselesi dünyaları' çıktı. PKK, sol-liberal ve Alevi elitler üzerinden ana ekseni Kemalizm mukallitliği olan bir Kürt meselesi dünyası inşa ederken; vesayet rejimi Kürt meselesi üzerinden hem Türk sorununa yatırım yaptı hem de ömrünü neredeyse yirmi yıl uzatmış oldu. Türk ve Kürt Kemalizm'ine oldukça konforlu bir dünya sunan kısır döngüye dur denileceğinin ilk işareti 2009'da Açılım süreciyle geldi. 2009 Açılım sürecinin başardığı en önemli şey Kürt meselesi ile siyasetin ve toplumun açık bir şekilde yüzleşmesini sağlamak oldu.

12 Ağustos 2005 Diyarbakır konuşmasında "Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur. Bu sebeple 'Kürt sorunu ne olacak?' diyenlere diyorum ki, bu ülkenin başbakanı olarak, o sorun, herkesten önce benim sorunumdur" diye seslenen Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atmıştı. Retorik düzeyde bile sorunu tartışmanın, isimlendirmenin imkânsız olduğu uzun yılların ardından, ilk kez bir başbakan sorunla bu denli açık bir şekilde yüzleşiyordu.

2009 Açılım süreci ve 2013 Çözüm süreci sırasında 'süreç çöktü kampının' oldukça etkin 'göründüklerini' kabul etmek gerekiyor. Neredeyse eskatolojik bir dünyanın içinden konuşan bu kamp, 2009 Açılım sürecindeki etkisine bugün sahip değil. 'Süreç çöktü kampı' büyük ölçüde PKK ve sol-liberal dünyanın içinden konuşmaktadır. Yani açılım ve çözüm süreçlerine kategorik olarak karşı olan Türk milliyetçisi veya Kemalist dünyaların itirazlarının gerekçeleriyle arasında ciddi mesafe olduğu farz edilmektedir.