Anayasa Değişikliği, Yeni Ekonomik Sistem İçin Bir Fırsat

2013'den bu yana sistematik bir şekilde uygulanan ekonomik kaos oluşturma oyununun, tekrar sahnelenmemesi için, yeni Anayasa büyük bir fırsat sunuyor.

Devamı
Anayasa Değişikliği Yeni Ekonomik Sistem İçin Bir Fırsat
2017 nin Siyasi Falı

2017’nin Siyasi Falı

Birkaç yıldır ülkemiz tarihin akışının hızlandığı bir dönemden geçiyor. Bir yıla o kadar çok şey sığıyor ki geriye baktığınızda yaşananları ihata etmekte zorluk çekiyorsunuz.

Devamı

2002'den beri en temel kırılma hattı bürokratik vesayet ile demokratik güçler, yani milli irade arasındaydı. MHP Meclise girdiği 2007'den itibaren bu karşılaşmada tampon görevi gördü.

Öneride seçimlerin eşzamanlılığı ile birlikte düşünülmesi gereken bir diğer başlık yasama ve yürütmenin karşılıklı olarak birbirilerini yenileyebilmesidir. Her ne kadar bu durum “fesih” biçiminde adlandırılsa da kastedilen aslında karşılıklı yenilemedir.

İlk görüşme aşamasında maddelerin aldığı kabul oylarının sayısı, ileriki aşamalarda da teklifin zorlanmadan Meclis'ten geçeceğini göstermektedir.

1982 Anayasası'nın çerçevelediği şiddet kurgusu hem siyasi hem de bürokratik anlamda hesap verebilir ve öngörülebilir olmayan aktörler aracılığıyla devletin ve toplumun kontrol altında tutulmasına imkân tanımıştır.

Korkmayın, Milletin İradesine Teslim Olun

Toplumsal uzlaşının, milletin iradesinin nasıl bir boyutta olduğunu görmek istiyorsanız biraz sabredin. Nisanı bekleyin.

Devamı
Korkmayın Milletin İradesine Teslim Olun
Anayasa Değişiklik Teklifinde Etkin Denetim Verimli Yürütme

Anayasa Değişiklik Teklifinde Etkin Denetim, Verimli Yürütme

Yürürlükteki 1982 Anayasası’na göre mevcut hükumet sisteminin parlamentarizm ilkeleri üzerine inşa edildiği varsayılsa da, mevcut sistem sorumsuz bir Cumhurbaşkanlığı kurumunu merkeze alan vesayet yanlısı bir anlayış üzerine temellendirilmiştir.

Devamı

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş Anayasa değişiklik teklifi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Milliyetçi seçmene yönelik kurguladığı “bölünme” söylemi tutmayan CHP, bu sefer çekmecede her zaman yedekte tuttuğu “rejim” tartışmasını gündeme getirdi.

İçinden geçtiğimiz süreç, devleti kuruluşundan itibaren tahakküm altına alan ve topluma kapatan oligarşik rejimin tasfiyesi ve ülkenin gerçek anlamda cumhuriyete doğru yol almasıdır.

2013’ün yaz aylarından itibaren farklı cephelerden gelen tehditlerle yüzleşmek durumunda kalan Türkiye ekonomisi, tüm olumsuzluklara rağmen büyümesini devam ettirerek ayakta kalmayı başardı.

67 yıllık demokrasi tarihinde 65 farklı hükûmetin kurulmuş olması bu sistem değişikliğinin gerekçesi için bir başlangıç noktasıdır.

Referandum sürecinin kolay geçmeyeceğini artık hepimiz biliyoruz. Şer odakları kirli araçlar kullanarak Türkiye'nin atacağı bu tarihi adıma engel olmaya çalışıyorlar, çalışmaya da devam edecekler.

CHP’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik siyasetinde, parti adına Baykal’ın konuşması en önemli taktiksel hatalardan biriydi. Çünkü 367 krizinin mimarlarından biri olan Deniz Baykal’la ilgili toplumsal hafızamız daha çok taze.

Yüz yıldır milletin önüne anayasa dayatanlar şimdi dayatmadan şikayet ediyor. Hiç ikna edici değil.

Yeni anayasayı, yalnızca bir sistem değişikliği olarak değil, ülke ekonomisinde yeni bir hikâye başlatacak itici güç olarak da değerlendirmeliyiz.

CHP seçmeni genel başkanları Kılıçdaroğlu'na Başbakan ile bir bardak çay içtiği için söylemediğini bırakmıyor. Beceriksizlikten başlayarak ihanete kadar hepsi birbirinden ağır ithamlarda bulunuyorlar.

SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun, TBMM'de oylaması devam eden anayasa değişikliği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Demokrasi ile çıkarlarını korumak arasında kaldıklarında çıkarlarını tercih eden ülkelerin, Türkiye’deki anayasa değişikliği konusundaki pozisyonlarını demokrasi ile ilişkilendirmek uluslararası ilişkileri bilmemektir.

CHP yine siyaset üretemiyor. Halbuki MHP oldukça esnek bir tavır sergilemek kaydıyla siyaset yapıyor. Değişimin içinde yer alarak pazarlık şansı kazandı.