NATO Genişlemesi ve Türkiye’nin Terör Kaygıları

Türkiye’nin çekincelerinin hafife alınması, NATO ittifakının uluslararası terörün Avrupa’daki tezahürlerine karşı kapsamlı bir tavır geliştiremediğini gösteriyor. İsveç’in üyeliğinden bağımsız olarak Türkiye her uluslararası platformda olduğu gibi NATO içinde de uluslararası terörle mücadelenin ortak hedeflerden biri haline getirilmesinde ısrarcı olmaya devam etmelidir.

Devamı
NATO Genişlemesi ve Türkiye nin Terör Kaygıları
Demokrasi ve Reel Politik Biden ın Çin e Karşı Hindistan

Demokrasi ve Reel Politik: Biden’ın Çin’e Karşı Hindistan Hamlesi

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Çin gezisinin hemen sonrasında Çin lideri Xi Jinping’e diktatör yakıştırması yapan Biden bu makalenin yazıldığı saatlerde Hindistan lideri Modi’yi en üst düzeyde ağırlamaya hazırlanıyordu. Biden, Kaşıkçı meselesiyle ilgili Muhammed bin Selman’la ilgili ‘parya’ gibi ağır laflar etmiş ancak zirve yapan petrol fiyatları Suudi Arabistan ziyaretini zorunlu kılmıştı. Demokrasi ve insan hakları konusunda yüksek retorik kullanan Biden’ın buna rağmen jeopolitik dengelerin gerektirdiği adımları atması birçok Amerikan başkanının pratiğiyle uyumlu aslında. Demokrasi Zirvesi’ne dahil edilen ülkeler listesi de Amerikan çıkarlarının ve stratejik tercihlerin öncelikli olduğuna başka bir örnek. Biden ‘demokrasilere karşı otokrasilerin mücadelesini’ en önemli mesele olarak gördüğüne ilişkin sözlerini boşa çıkaran tutarsızlıklar, Amerika’nın bu konudaki güvenilirliğine zarar vermekle kalmayıp Çin gibi birçok ülkeyle ilişkilerini pragmatik bir çerçevede götürmesini de zorlaştırıyor.

Devamı

Dışa bağımlılığın azaltılması hedefiyle görünürlük kazanan rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar iklim değişikliği endişeleri eşliğinde 2000'li yıllar itibariyle artış eğilimine girmişti...

11-12 Temmuz arasında Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşecek olan NATO zirvesi geçtiğimiz yılki Madrid zirvesi gibi tarihsel bir önem taşıyor. Avrupa güvenlik mimarisi ve uluslararası güvenlik ortamını derinden sarsan Rusya’nın Ukrayna saldırısının ikinci yılında zirvede birçok önemli gündem maddesi bulunuyor. Bu kapsamda NATO’nun aldığı tedbirler, Ukrayna’ya verilen askeri destek ve bu ülkenin gelecekteki muhtemel NATO üyeliğinin yanı sıra İsveç’in üyelik başvurusu ve Türkiye’nin İttifak içindeki rolü gibi hususları konunun uzmanlar cevapladı.

7. Yılında 15 Temmuz ve Türk-Alman İlişkileri

İspanya 23 Temmuz'da gerçekleşen seçimlerle birlikte önemli bir süreci geride bıraktı. Parlamentonun üst kanadı Senato ve alt kanadı Temsilciler Meclisi için seçimler normalde bu yılın sonunda gerçekleşecekti. Ancak 28 Mayıs 2023'te yapılan yerel seçimde iktidardaki Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) beklediği sonucu alamaması ve muhalefetteki sağ partilerin beklenenin ötesinde oy kazanması üzerine Başbakan Pedro Sanchez, daha fazla kan kaybı yaşamamak için genel seçimin erkene alınması yoluna gitti. Buna karşın seçim sonuçları gösteriyor ki ne Sanchez'in partisi ne de liderlik ettiği sol blok, dışarıdan desteğe gerek duymadan hükümeti kurabilecek yeterli milletvekili sayısına ulaşabildi.

Batı Afrika’nın Stratejik Çıkmazı: Nijer

Sahel Kuşağı 2020'den bu yana sürekli olarak darbelerle gündeme gelen bir bölge. Ve bu bölgede en son 26 Temmuz 2023'te yaşanan darbe ile karşı karşıya kalan ülke Nijer. 3 Ağustos 1960'taki bağımsızlık sürecinden sonra Nijer'de 26 Temmuz'a kadar toplam dört darbe ve üç darbe girişimi olmuştu. Dolayısıyla uluslararası sistemde Nijer en istikrarsız ülkelerden biri olarak anılıyor. Ancak bu istikrarsızlığın temel nedeni olarak Nijer'de sömürgeciliğin mirasının etkisi oldukça fazla.

Devamı
Batı Afrika nın Stratejik Çıkmazı Nijer
Altın Rezervlere Hücum Devam Eder mi

Altın Rezervlere Hücum Devam Eder mi?

Dünya Altın Konseyi verileri, 2023’ün ikinci çeyreğinde altın talebinin yıllık bazda 1255 tona yükseldiğini gösteriyor. Yine aynı kaynağa göre, son dönem altın talebi, esas olarak bireylerin ve şirketlerin tezgâh üstü alımlarından kaynaklanıyor. Çeyreklik 355 ton (2023 2. çeyrek) altın talebinin üçte biri de yine Türkiye’den gelmiş durumda.

Devamı

Alman Vatandaşlık Yasası’nda planlanan reformla birlikte ne gibi değişiklikler öngörülmektedir? Federal hükümetteki koalisyon partilerinin Vatandaşlık Yasası’ndaki reforma dair yaklaşımı nedir? Muhalefetin yaklaşımı nedir? Almanya’daki kamuoyunun yaklaşımı nedir? Vatandaşlık Yasası reformu öncesinde geçtiğimiz aylarda kabul edilen Nitelikli İş Gücü Göçü Yasası’nın içeriği nedir?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 83. sayısı raflarda yerini aldı.

Almanya’daki federal hükümetin son iki yılda öne çıkan politika tercihlerine odaklanan bu analiz muhalefet partilerinin durumunu ve Alman dış politikasında öne çıkan meseleleri de irdelemektedir

SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe, TV Net ekranlarında yayınlanan Gündüz programında, Almanya’da gerçekleştirilen Orta Asya Zirvesi ve Almanya’nın Orta Asya stratejisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Almanya'da 2021'de kurulan federal hükümet vaatlerinin bir kısmını gerçekleştirmiş olsa da ekonomik durgunluk, enflasyondaki artış, alternatif enerji arayışları gibi konulardaki tartışmalar kamuoyunda koalisyona dair olumsuz bir algı oluşmasına yol açarak, toplumun hükümete verdiği desteğin azalmasına neden oldu.

ABD Başkanı Biden on günden fazla süredir devam eden İsrail saldırılarının oluşturduğu insani dramın ve infialin ağırlığını hissetmediğini gösterdi. İsrail’in Gazze’deki sivillere ölümden başka opsiyon bırakmayan ve savaş suçu sayılan eylemlerinin ortaya çıkardığı gerçekliğe duyarsızlığı çözüme katkı değil sorunu derinleştirme olarak öne çıkıyor. ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu söyleyip Gazze’deki sivillerin de önemli olduğunu ancak hastane saldırısının sorumluluğunun ‘diğer tarafta’ olduğunu ifade etmesi Biden’ın politikasının iflası anlamına geliyor. Son birkaç yazımda ifade ettiğim gibi Biden bölgesel bir çatışmaya dönüşmemesi koşulu karşılığında İsrail’e koşulsuz destek verirken, faturayı Filistinli sivillere kesmiş oluyor.

Başkan Biden'ın İsrail ziyareti, Batı dışı dünyada Gazze'deki ağır bombardıman ve ablukanın kayıtsız şartsız desteklenmesi olarak değerlendirildi. El Ehli Baptist Hastanesi'nde 500'ü aşkın Filistinlinin öldürülmesini "diğer takıma" (Hamas) yıkan Biden ne somut delil paylaştı ne de olayın soruşturulması için uluslararası bir komite kurulmasından bahsetti. "Kendini savunma hakkı" argümanıyla Batı başkentlerinin İsrail'e verdiği açık çeki, İsrail ordusu öylesine acımasızca ve hukuk dışı yöntemlerle sürdürüyor ki, Arap ve Müslüman dünyasında Gazze'de işlenen katliamın artık "etnik temizlik, tehcir ve soykırım" seviyesine ulaştığı algısı pekişti. Biden'ın yanısıra Almanya Şansölyesi Scholz ve İngiltere Başbakanı Sunak'ın İsrail ziyaretlerinden de Gazze ablukasına destekten başka bir şey çıkmadı. Halbuki hastanenin bombalanması tüm dünyada insanlığın vicdanını derinden yaraladı. Birçok ülkedeki kitlesel gösterilerin anlamı Gazze'deki katliamın büyük bir öfkeyi tetiklediğidir. BM Güvenlik Konseyi'ndeki ateşkes önerisini ABD'nin veto etmesi Washington'un sadece her koşulda İsrail'i desteklediği anlamına gelmedi. Ayrıca, Tel Aviv'in Gazze'yi Filistinsizleştirme ve imha operasyonunun Washington tarafından onaylandığı şeklinde anlaşıldı.

7 Ekim 2023 tarihinde, Hamas İsrail'e yönelik geniş çaplı bir saldırı başlattı. Saldırılar, Gazze Şeridi'nden İsrail'in iç kesimlerine atılan 5.000'den fazla roketle başladı. Akabinde İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında 4000 civarında Filistinli öldü, 12.000 yaralandı. İsrail tarafında ise şimdiye kadar 1400 ölü ve 4400 yaralı sayıldı. Savaş, 20 Ekim 2023 tarihi itibarıyla devam ediyor.

Almanya’nın bu kadar aşırı İsrail yanlısı politika izlemesinin 4 temel nedeni olduğu söylenebilir: Holokost geçmişinin getirdiği yük, ülkedeki İsrail lobisi, ABD’nin etkisi ve mevcut koalisyon hükümetinin çizgisi

BM kuruluşları "Gazze'de hastanelere yönelik devam eden saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında" bulunsa da ABD ve Batı ülkeleri İsrail'e verdiği koşulsuz desteği sürdürüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berlin ziyaretinin sebebi ve anlamı nedir? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti öncesinde Alman kamuoyunun tutumu nasıl? Türk-Alman ilişkilerini yakın gelecekte neler bekliyor?

Birçok Avrupa ülkesinde siyasetçiler İsrail'e artık dur deme noktasına gelse de en ısrarlı İsrail destekçisi olarak Almanya öne çıkıyor. Nitekim Almanya Başbakanı Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail eleştirisine cevap verirken şu cümleyi kullanabildi: "İsrail demokrasidir. İnsan haklarına ve uluslararası hukuka bağlı ve buna göre hareket eden bir ülkedir. Bu nedenle İsrail'e yönelik suçlamalar saçmadır." Halbuki BM kuruluşları Gazze'nin "çocuk mezarlığına, cehenneme döndüğünü" söylerken ve sürekli olarak İsrail'in "soykırım uyguladığını" belirtirken Schulz bu cümleleri sarf edebildi. Holokost'un Alman zihnindeki ağır prangasının Filistinlilerin katledilmesini meşrulaştıran sefaletine diğer bir örnek de Frankfurt okulunun önde gelen filozoflarından Habermas'tan geldi.