Amerikan medyası, NATO zirvesinden daha çok, zirve sonrası Biden'ın adaylıktan çekilip çekilmeyeceğine odaklanmış durumda. Hareketleri ve konuşmalarına bakılarak, Biden son bir kez daha test ediliyor.
Devamı
Hafta içerisinde Almanya'daki PKK yandaşlarının önce Dortmund şehrinde Türk esnafı, sonra da Türkiye'nin Hannover Başkonsolosluğunu hedef alan saldırıları Berlin yönetiminin terörle mücadele politikası konusunda yaşanan sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Aslında aynı günlerde Almanya dışında Belçika, Fransa ve İsveç'te de PKK'lıların Türk vatandaşlarına ve temsilciliklerine yönelik benzer saldırılar gerçekleştirmiş olmaları sorunun sadece Almanya ile sınırlı olmadığını, Avrupa'nın büyük bölümünü kapsadığını yeniden gösterdi. Gerek Almanya gerekse diğer Avrupa ülkelerindeki güvenlik güçlerinin Türk vatandaşlarını ve temsilciliklerini koruma konusunda yetersiz kaldığı, PKK yandaşlarına toleranslı davrandıkları görüldü.
Devamı
SPD-Yeşiller-FDP koalisyonu haricinde Alman devletinin terör örgütleri PKK'ya ve FETÖ'ye "kucak açan" tavrı, hiç şüphesiz yeni dönemde de Türk-Alman ilişkilerinde gündemin ilk sırasında yer alacaktır.
Merkel'in görevde olduğu son 16 yıl, Türk-Alman ilişkilerinin en hareketli dönemlerinden biri olarak tarihe geçti. Bir yandan iki ülke arasındaki iş birliği alanlarının çatışma alanlarından geniş olması, diğer yandan Erdoğan ve Merkel'in reel-politik çıkarlar ekseninde rasyonel iki aktör olarak hareket etmeye çalışması, 16 yıllık dinamizmin temel itici güçleri oldu.
Merkel sonrası dönemde Türk-Alman ilişkileri kurulacak hükümete göre şekil alacak. Alman devletinin, terör örgütleri PKK ve FETÖ’nün Almanya’daki yoğun faaliyetlerine göz yumması ikili ilişkilerde başlıca sorunlar arasında yer almaya devam edecek.
Hollanda, Almanya ve Fransa’da seçim dönemine girilirken, seçim atmosferinin kurbanı yine mülteciler, yabancılar ve İslam ülkeleri mi olacak? Macron’un bilinçli bir şekilde Müslümanlarla ve İslam ülkeleriyle çatışma arayışı içerisinde olduğu göze çarpıyor. Avrupa’nın bin yılı aşkın bir süredir komşusu olan İslam dünyası ile ilişkiler konusunda daha hassas davranması gerekiyor.
Devamı
Sorumsuz açıklamaları yapan Mützenich ile aynı partiye mensup eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in geçen hafta bir televizyon programında, Kürtlerle PKK’yı birbirinden ayıran, PKK’nın bir terör örgütü olduğunun altını çizen ve Suriye sorununun özellikle mülteci ayağında Almanya’nın sorumluluğunun altını çizen açıklamaları sorumlu siyasete örnek gösterilebilir. Ama Almanya’da Türkiye konusunda sorumlu ve tutarlı politikaları öne çıkaran siyasetçilerin artması gerekiyor. Ancak bu şekilde Almanya’nın Türkiye politikası PKK lobisinin ipoteğinden kurtulup rasyonel bir çizgiye gelebilir.
PKK, Almanya’daki Türklere yönelik saldırılarıyla neyi hedefliyor? PKK, Almanya için bir tehdit midir? Almanya’nın PKK siyasetinin dinamikleri nelerdir?
Alman siyasetinin bugünlerde Afrin operasyonuna karşı sert duruşunun en az iki temel sebebi var. Bunlardan birincisi Almanya’da terör yandaşlarının şiddet içerikli saldırılarını Alman kurum ve kuruluşlarına yönlendirmesi ikincisi ise Türkiye’nin yakın coğrafyasında bölgesel oyun kurucu güç konumuna gelmesi ve kendine daha geniş nüfuz alanı sağlamasıdır.
Avrupa siyaseti iyice çıkmaz sokağa girdi. Siyasetin sağ cenahında yer alan siyasi aktör ve partiler önemli bir kısmı kendi vatandaşları olan Avrupa'da yaşayan Türklere taktı kafayı. Sol cenah ise PKK'nın hamiliğini üstlenmiş durumda.
İnsan hakları, modern dönemde Batılı ülkelerin kendilerini en iyi gördükleri ve başka ülkelere “ders verme” eğiliminde oldukları bir alan olmuştur.
Almanya'da bulunan yabancı uyruklu darbe suçlularının ülkelerine iade edilmesi yasal bir zorunluluk. Fakat Almanya, darbe sanıklarının Türkiye’ye iadelerini reddettiği gibi, kendi ülkesinde yargılamaya da yanaşmıyor.
Gabriel’in Çavuşoğlu’na servis ettiği çayın görüntüsü, Almanya’nın Türkiye politikasında artık Türkiye karşıtı ideolojik lobilerin ipoteği altında hareket etmeyeceğini mi sembolize ediyor?
Bugün DEAŞ'la mücadele ya da Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak adına PKK'nın faaliyetlerine göz yuman yahut doğrudan PKK'yı silahlandıranların, yarın radikal sol terörün hedefi haline geldiklerine şahit olacağız.
Almanya bu göstermelik hamleleri gerçekten PKK'ya destek vermediği için değil dosyalamak için yapıyor..
PKK Almanya'da adeta ilan edilmemiş bir mutabakat çerçevesinde faaliyetlerine devam etmektedir. Bu mutabakatın temelini PKK'nın Almanya'da ölümle sonuçlanabilecek terör saldırılarından uzak durması oluşturmaktadır. Bunun dışında PKK'nın gösteri, terör propagandası, haraç toplama ve militan devşirme gibi faaliyetlerine büyük oranda göz yumulmaktadır.