Almanya'da sürekli tartışmalarla gündeme gelen üç partili koalisyon hükümeti 3 yıllık bir sürecin ardından 6 Kasım’da Hür Demokrat Parti'nin (FDP) koalisyondan ayrılmasıyla birlikte sona erdi. Bunun üzerine Şansölye Olaf Scholz Federal Meclis'ten güven oyu talep etmeyi ve erken seçim yolunu açma kararını verdi.
Devamı
Federal Meclis'te 16 Aralık’ta yapılacak güven oylaması ve bununla erken seçim yolunun açılmasına ilişkin detaylara da yer verilen makaleye göre, 7 ay öne çekilerek 23 Şubat 2025’te gerçekleştirilecek olan Federal Meclis seçimleri Alman toplumu ve siyasetinde üç yıllık istikrarsızlığın ve belirsizliğin sonlandırılabileceği bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Devamı
İsrail'in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı en fazla destekleyen ülkelerin başında Almanya geliyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve diğer önemli devlet görevlileri her fırsatta İsrail’e verdikleri desteği sürdüreceklerini açıklarken Almanya, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ardından İsrail’e en fazla silah veren ikinci ülke konumunda kalmaya devam ediyor.
Almanya’da yaşayan Yahudilerin korunmasından bahsederken Yahudilerden daha fazla ayrımcılığa ve saldırıya maruz kalan Müslümanların antisemitizmi artırmakla suçlanması açık bir ayrımcılık örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 94. sayısı raflarda yerini aldı.
Almanya'nın, bütün sınırlarında kontrollere başlayıp Şengen Anlaşması’nın ruhunu temsil eden serbest dolaşımı 6 ay süreyle askıya alması, Avrupa bütünleşmesi fikrine karşı atılan bir adım olarak görülüyor.
2024 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde önemli bir yükseliş yakalayan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi son olarak 1 Eylül 2024'te Almanya'nın doğu eyaletleri Thüringen ve Saksonya'da gerçekleşen eyalet meclisi seçimlerinde de bu trendi sürdürmüştür.
Devamı
1 Eylül 2024 Eyalet Meclisi Seçimlerinin Alman Siyasetine Yansımaları
Devamı
Almanya için Alternatif (AfD) Partisi sadece Almanya’daki Müslümanlara karşı olmakla kalmayıp dünyanın başka bölgelerinde Müslümanların soykırıma maruz kalmasını da destekleyen sorunlu bir anlayışa sahiptir.
AfD'nin merkezde yer alan siyasi partilere kıyasla önemli oranda oylarını yükseltmesine kamuoyunda iltica ve göçün sınırlandırılmasına ilişkin süren tartışmaların neden olduğu ileri sürülebilir.