Görünen o ki, Alman seçmenlerin kitlesel partilere olan güveni azalmaktadır. Seçmen, hükümetin, ülkenin temel sorunlarının çözülmesini sağlayacak reçeteleri olmadığına inanmaktadır. Şayet CDU ve SPD, Hessen eyaleti seçimlerinde oy kaybına devam ederse, ki son kamuoyu yoklamaları bu negatif trendi göstermekte, koalisyon hükümetini zorlu aylar bekliyor demektir.
Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hristiyan Birlik Partileri ve Sosyal Demokratlardan oluşan “Büyük Koalisyonun” rasyonel gerekçelerle arzu ettiği Almanya ziyareti iki ülke hükümetlerini birbirine yakınlaştırdı.
Devamı
Terörle mücadele, mülteci ve insani yardım konularında Almanya ve Türkiye'nin karşılıklı iş birliği ve ortak çalışmaları iki ülke için de bu zor süreçte ilişkilerin yeniden rayına oturtulması - Türkiye'nin sadece Almanya ile değil Avrupa Birliği ile münasebetlerini de yeniden güçlendirecektir.
Amerikan Başkanı Trump’ın gerek Almanya’nın gerekse Türkiye’nin bağımsız dış politikasını hedef alan yaptırımlarına ve serbest ticareti engellemeye yönelik politikalarına karşı da iki ülke birbirine ihtiyaç duyuyor.
SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyareti çerçevesinde Almanya’daki aktörlerin Türkiye’ye karşı tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Berlin Koordinatörü Zafer Meşe de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyaretinin her iki ülke için kritik önem taşıdığını söyledi.
Türkiye ile Almanya’yı, mülteci meselesi, Almanya’daki Türkiye kökenli diaspora, güvenlik iş birliği ve yoğun ekonomik bağlar gibi birbirine yakınlaştıran faktörler bulunsa da iki ülke ilişkilerini tehdit eden önemli riskler de söz konusu.
Devamı
Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..
Devamı
"Almanya'da FETÖ Yapılanması" raporunun sonuç bölümünde, "FETÖ'nün nasıl tehlikeli bir örgüt olduğu ve Türkiye'nin güvenliği için teşkil ettiği tehdit açık bir şekilde Alman kamuoyuna anlatılmalıdır." denildi.
Almanya, geçen yıl gerçekleştirilen 16 Nisan Referandumu sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Partili siyasetçilerin ülkesindeki Türk seçmenlerle buluşmasını engellemek için üçüncü ülke siyasetçilerinin Almanya’da seçim çalışması yapmasını yasaklayan bir karar almıştı...
Yoğun ekonomik ve kültürel ilişkilere sahip olan Türkiye ile Almanya arasında gerginliği uzun süre devam ettirmenin iki taraf açısından da rasyonel hiçbir yanı yoktur. İki ülke de sürekli gerginlik hâlinden zarar görürler.
Almanya'da bulunan yabancı uyruklu darbe suçlularının ülkelerine iade edilmesi yasal bir zorunluluk. Fakat Almanya, darbe sanıklarının Türkiye’ye iadelerini reddettiği gibi, kendi ülkesinde yargılamaya da yanaşmıyor.
Geçen hafta Alman Federal Meclisi’nde Zeytin Dalı Harekâtı konusunda yapılan toplantıda Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping, “sivillere karşı” yapıldığını iddia ettiği bu harekâta karşı Alman hükûmetinin suskunluğunu “Erdoğan’ın önünde diz çökmek” olarak nitelendirerek, Türkiye ile askerî iş birliğini durdurma ve özellikle de silah satışına son verme çağrısında bulundu.
Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği “Zeytin Dalı” operasyonuyla birlikte Almanya ile Türkiye arasındaki silah ticareti yeniden tartışılmaya başlandı.
Almanya’daki “PKK seviciler” de Berlin’i ve Berlin üzerinden Ankara’yı baskı altına almak için çalışmaya çoktan başladılar.
Gabriel’in Çavuşoğlu’na servis ettiği çayın görüntüsü, Almanya’nın Türkiye politikasında artık Türkiye karşıtı ideolojik lobilerin ipoteği altında hareket etmeyeceğini mi sembolize ediyor?
Almanya'nın Türkiye siyasetinin maalesef korkuların şekillendirdiği duygusal ve irrasyonel bir noktaya savrulmuş olduğunu tespit etmemiz gerekmektedir.
Türk seçmen sandığa gitmeli ve oy oranlarına dâhil olarak özellikle kimi seçmediği noktasında Alman siyasetine ciddi bir mesaj vermelidir.
Bir müzakere sürecinin devam edebilmesi için taraflardan en azından birinin beklentisi olması gerekir. AB Türkiye ilişkilerinde her iki taraf da müzakerelerden uzak durma niyetinde.
Almanya’nın Türkiye politikasının araçları olarak kullanılan Türkiye karşıtı lobi mensuplarının Ankara karşısındaki güvenlikleri Berlin tarafından sağlanıyor.
Alman meclisine girecek bütün partilerin hepsi Alman hükûmetinin Türkiye’ye yönelik müdahaleci politikalarına destek veriyor, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin sonlandırılmasını istiyor.