İsrail’i korumanın “öncelikli devlet politikası” olarak görüldüğü bir ülkede İsrail'e silah ablukasıyla suçlanmanın nereye varacağını bilen Baerbock, 10 Ekim’de ne kadar İsrail yanlısı olduğunu bir kez daha göstermek istedi.
Devamı
2024 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde önemli bir yükseliş yakalayan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi son olarak 1 Eylül 2024'te Almanya'nın doğu eyaletleri Thüringen ve Saksonya'da gerçekleşen eyalet meclisi seçimlerinde de bu trendi sürdürmüştür.
Devamı
1 Eylül 2024 Eyalet Meclisi Seçimlerinin Alman Siyasetine Yansımaları
AfD'nin merkezde yer alan siyasi partilere kıyasla önemli oranda oylarını yükseltmesine kamuoyunda iltica ve göçün sınırlandırılmasına ilişkin süren tartışmaların neden olduğu ileri sürülebilir.
Alman siyasetinde aşırı ve uç noktalardaki söylem ve pozisyonların, ekonomik durgunluk, Ukrayna konusu, göç meselesi ve göç karşıtlığı sebebiyle 28 Eylül 2025 Federal Meclis seçim sürecinde de artması öngörülüyor.
2024 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin yükselişiyle sonuçlanırken özellikle Fransa, İtalya ve Avusturya'da ilgili partiler seçimin galibi olmuşlardır.
AP seçimlerinin sonuçları, sağ popülist ve aşırı sağcı partilerin birçok AB üyesi ülkede güçlü bir performans sergilediğini göstermiştir.
Devamı
2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Alman siyasi partilerinin performansı nasıldı? Alman siyasi partileri seçim sonuçlarını nasıl yorumladı? Alman siyasetini bundan sonra neler beklemektedir?
Devamı
Almanya Cumhurbaşkanının 22-24 Nisan tarihlerinde Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaret Türk-Alman ikili ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir yer tutmaktadır. Türk ve Alman federal hükûmet yetkilileri arasında sürdürülen mevcut ikili temaslar yanı sıra 14-28 Mayıs 2023'te Türkiye'de gerçekleşen seçimlerin ardından ikili ilişkilerde yeni bir dönem başlamıştı. 14 Mart 2022'de Şansölye Olaf Scholz'un (SPD), 29 Temmuz 2022'de ise Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un (Yeşiller) Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ziyaretler önem arz etmiş, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 17 Kasım 2023'te Almanya'ya bir ziyaret gerçekleştirmiştir.
İsrail tarafından işlenen soykırıma ekonomik, askeri ve diplomatik bütün araçlarla elinden gelen desteği veren Almanya’nın insan hakları konusunda dünyaya söyleyecek hiçbir sözü yoktur
Yaklaşık iki yılı aşkın bir süredir Almanya'da görevde bulunan üçlü koalisyon 2024'e de olumsuzluklar ile girmiştir. İki yıllık süreçte hem iç hem de dış siyasette çoğunlukla olumsuzluklar ve hatta krizlerle gündeme gelen Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratlardan (FDP) oluşan federal hükûmeti 2024'te de ciddi zorlukların beklediği söylenebilir. Geçmişte olduğu gibi ilerleyen aylarda yine bazı hususların bilhassa öne çıkması muhtemeldir. Öncelikle iç siyasetle irtibatlı aşırı sağcı tehdidin yükselişinin sürmesi yanı sıra koalisyon içerisindeki tartışmaların devam etmesi ihtimali de söz konusudur. Ayrıca Almanya'da devam eden ekonomik gerilemenin de doğrudan hükûmetin performansını etkilemesiyle birlikte dış politikadaki genel yetersizlik ve yaşanılan inandırıcılık sorununun sürmesi de muhtemeldir.
Almanya'da 2021'de kurulan federal hükümetini, 2024’te hem iç hem dış siyaset olmak üzere birçok alanda zorlukların beklediği öngörülüyor.
2024’te Alman siyasetini neler bekliyor? Yeni yılda Alman ekonomisine dair öngörüler nelerdir? 2024’te Alman dış politikasında hangi hususlar öne çıkabilir?
Geçen hafta yayımlanan Almanya’nın Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi, bu ülkenin gerek tarihteki güç mücadelelerinde oynadığı rol gerekse günümüz dünya ekonomisinde sahip olduğu ağırlık açısından yakından incelenmeyi hak ediyor. Belgeyi 3 konuda ele almak mümkündür. İlk olarak, kamuoyuna duyurulan söz konusu strateji belgesinin Almanya’nın dünya politikasında oynadığı geleneksel ve tarihsel rol açısından ne anlama geldiği ele alınabilir. İkinci olarak, 1949’da kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nin dış politika çizgisi açısından bu belgenin nasıl yorumlanması gerektiği üzerinde durulabilir. Son olarak, bu belge Almanya’daki mevcut üçlü koalisyon hükümetinin dış politika yaklaşımı açısından da incelenebilir.