SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, Almanya seçimlerini ve Almanya’da oluşan yeni politik süreci değerlendirdi.
Devamı
Seçimler öncesi açıkça kendini belli eden yükselişine rağmen AfD’nin zaferi, sanki beklenmeyen bir gelişmeymişçesine, "Almanya’da bu nasıl olabildi?” kabilinden şaşkınlık ifade eden sorular eşliğinde tartışılıyor.
Devamı
Türkiye'nin birisi kuzeybatıdan diğeri güneydoğudan gelen bu iki milliyetçi dalganın türbülansına karşı çok iyi düşünülmüş hamleler geliştirmesi lazım.
Türk seçmen sandığa gitmeli ve oy oranlarına dâhil olarak özellikle kimi seçmediği noktasında Alman siyasetine ciddi bir mesaj vermelidir.
Göçmenler üzerinden normatif bir düzlemde yürütülen güvenlik odaklı seçim vaatleri, aşırı sağın elini kuvvetlendirmekte ve Alman kamuoyunu aşırı sağcı söylemlere karşı duyarsızlaştırmaktadır.
Almanya’nın yüzde 49 üzerinden kurguladığı siyaset Türkiye’de kendi nüfuz alanına giren bir kitle oluşturup bu kitle üzerinden Türkiye siyasetini dizayn etme çabasının göstergesidir.
Türkleri, Müslümanları ve hatta diğer göçmenleri de kapsayan bir partinin inşa edilmesi Almanya'daki Türklerin hak arama mücadelesi için kaçınılmaz hale gelmiştir.
Devamı
Almanya'nın bir tür "çevreleme" taktiğine dönüşen yeni "Türkiye politikası" AB içinden önemli tepkiler almaya devam ediyor.
Devamı
Merkel ve Schulz, seçim dönemi "popülizmine" yenilerek Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinin "geleceği" tartışmasını başlattılar.
Almanya’yla İlişkiler Seçim Sonrasında Düzelir mi?
“Lebensraum” Politikası Almanya’nın Kaderi mi?
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, yaklaşan Almanya seçimleri ve Almanya’nın Türkiye’ye karşı tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.
Almanya'daki gözlemimiz Türkiye söz konusu olduğunda Almanların alışık olduğumuz rasyonel ve soğukkanlılığı bir kenara bırakarak aşırı bir duygusallık ve öfke içerisinde hareket ettikleri yönündedir.
Bazı Alman siyasetçileri ise ekonomik yaptırım sopasıyla Türkiye'yi "kapı kapatma" kararına itmek istiyorlar.
Alman meclisine girecek bütün partilerin hepsi Alman hükûmetinin Türkiye’ye yönelik müdahaleci politikalarına destek veriyor, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin sonlandırılmasını istiyor.
Enes Bayraklı ‘ya göre Almanya ile ikinci raunt 2019 seçimleri ve bugün yaşadığımız gerginliği bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Almanya-Türkiye ilişkilerinde ciddi bir perspektif kayması yaşanıyor.
Bugün ABD Türkiye’nin hassasiyetlerine saygı duymak bir yana, onun en öncelikli güvenlik tehdidi olarak gördüğü alanlarda, gözünün içine baka baka müttefikine zarar veriyor. Ancak yine de Türkiye’ye karşı takındığı bu tavrı gizleme ihtiyacı duyuyor.
Almanya'yı büyük sorunlar bekliyor. Yükünü üstlendiği Avrupa'nın sorunları büyüdükçe saldırganlaşmaya devam edecek.
Türkiye diasporası içerisinde muhafazakâr kitle sayıca büyük çoğunluğu oluştursa da Alman siyasetine etki açısından bunların çok fazla öne çıkamadığı da bir gerçektir.
FETÖ sadece Türkiye’ye zarar vermek için kullanışlı bir enstrüman değildir. Soğuk Savaş sonrasında 160 ülkedeki militanları sayesinde o ülkelerin bürokrasisine, medyasına ve ekonomik hayatına sızmış uluslararası bir örgüttür.