Karakter Suikastı

Erdoğan yeni karakter suikastını ancak ve ancak Türkiye'nin temel demokratikleşme meselelerine odaklanmaktan vazgeçmeyerek bertaraf edebilir.

Devamı
Karakter Suikastı
Krizden Fırsata Siyasi Dönüşüm

Krizden Fırsata Siyasi Dönüşüm

Türkiye yakın geleceğini belirleyecek en önemli kavşağın önünde bulunuyor. Taksim Gezi Parkı'ndaki çevreci bir eylemden bambaşka bir hal alan protestolar AK Parti hükümetinin iktidarı süresince toplumun nirengi noktalarına dokunmaktan çekinmemesi hasebiyle bugünkü görünümünü aldı. Protestoların geldiği noktada, olayları küçümsemek ile protestolardan devrim çıkarmak arasında yapısal olarak hiç bir fark yoktur. Herhangi bir ülkede, insanlar sokaklara dökülüyorsa, ortada bir kriz var demektir ama unutulmamalıdır ki krizin kendisi, ancak ve ancak onu çözüme kavuşturabilecek olan koşulların var olduğu yerlerde ortaya çıkar. Türkiye siyasetin geleceği bu krizin nasıl bir siyasal yaratıcılığa dönüşeceği ile yakından ilgilidir.

Devamı

Reyhanlı'nın acısının merkeze alınmadığı hiçbir analiz bizi Suriye meselesinde vicdanen ve stratejik olarak doğru yola iletmez.

Kürt meselesinin çözümü ve PKK'nın silahsızlandırılması süreci ilerledikçe cari siyasi pozisyonların en fazla zorlandıkları durum statükoyu korumak olacaktır. Çözüm süreci toplum tarafından hızla sindirilirken, elitler düzeyinde oldukça maliyetli bir transformasyon döneminin de önünü açmış oldu. Özellikle sürecin aktörü olanlar ve siyasi partiler yaşanan değişimi yönetmekte zorlanmaktalar. Siyasi partiler açısından sürece en hazırlıklı olan tartışmasız AK Parti. Bu durum AK Parti'nin siyasi kimliğindeki kodlardan ve Erdoğan'ın siyasi mühendislik yeteneğinden kaynaklandığı kadar, 2009 açılım sürecinin de baş aktörü olmasındandır. AK Parti, 2009 açılım süreciyle spesifik hedeflerine ulaşamasa da, genel olarak tabanının ve elitlerinin Kürt meselesinde yıllar sürecek bir dönüşümü hızla sindirmelerini sağladı. Bu yönüyle 2009 açılımı, AK Parti'nin 2013 çözüm sürecinin dibacesi olmuştur. Aynı şekilde 2009 açılım sürecinde negatif rol oynayan bütün aktörler açıktan veya zımnen bugün sıkıntılar yaşamaktalar.

Üçüncü yılına adım atan Suriye Devrimi, SETA'nın düzenlediği ve Suriye muhalefetinin önde gelen isimlerinden Muaz El-Hatip ve George Sabra'nın katıldığı panelde tartışıldı.

Baykal döneminde Oslo görüşmelerine yönelik müzakere karşıtı bir pozisyon sergileyen CHP'nin aksine, Kılıçdaroğlu'nun sürece verdiği destek, parti politikalarında net bir kırılmaya işaret ediyor.

‘Darbelerle Yüzleşme' SETA'da Tartışıldı

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Raporu, Komisyon Başkanı Nimet Baş, Prof. Dr. Mithat Sancar ve Avni Özgürel’in katılımlarıyla SETA’da gerçekleştirilen panelde ele alındı.

Devamı
Darbelerle Yüzleşme' SETA'da Tartışıldı
Hatay Operasyonu

Hatay Operasyonu

Medyanın sadece Hatay'a odaklanarak, Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yapan Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep gibi illeri konu edinmemesi, hedefin doğrudan Hatay sosyolojisi olduğunu göstermektedir.

Devamı

Yeni Türkiye kimliğinin oluşturulmasında Kürtlüğün Türklük kadar, Aleviliğin Sünnilik kadar kendisine yer bulması gerekir.

"Türkiye'nin bir Kürt meselesi bulunuyor." Türkiye, Suriye ölçeğinde veya ağırlığında bir ülke olsaydı, yaşanan soruna dair önceki cümleyi kurup, durmak yeterli olurdu. Kürtlerin ana gövdesinin yaşadığı, tabii kaynakları olmamasına rağmen bölgenin en güçlü ekonomisine ve askeri gücüne sahip, son on yıldır istikrarlı bir değişim ve demokrasi tecrübesi bulunan ülkenin ismi Türkiye. Bu haliyle, Türkiye'nin, "Kürt meselesini ya da PKK'yı" sadece kendi lokal sorunu olarak ele alması mümkün değildir. Demokratik açılım süreciyle kendi Kürt meselesinin çözümünde ciddi mesafe alan Türkiye'nin bir güncelleme yapması gerekmektedir. Türkiye bütün Ortadoğu'yu ihata edecek bir yaklaşımla Kürt sorunsalına yaklaşmak durumundadır. Hem siyasi derinliği açısından hem de güvenlik kaygıları açısından bu yaklaşım kaçınılmazdır. Hali hazırda, Baas rejimine Kürtler adına tarihlerinde ilk kez haklarının iade edilmesi talebi doğrultusunda baskı yapmış Türkiye'nin daha farklı bir seçeneğe yönelmesi düşünülemez bir durumdur.

Dünya post-seküler bir siyasal-toplumsal yapıya evrilirken Türkiye'de laikliği bir hukuki ilke ve düzenleme olarak değil de bir ideoloji ve hayat biçimi olarak yorumlayanlar içine düştükleri fasit daireden çıkamıyor.

Türkiye yüzyıllık karanlık siyasi operasyon dosyalarını açıp yüzleşme cesareti ve iradesi gösteriyorken, yeni karanlık dosyalar oluşturamaz.

Başbakan'ın devlet adına Dersim mağdurlarından özür dilemesiyle mesele CHP parantezinden çıkıp bütün bir Kemalist modernleşme sürecinin sorgulanmasına yol açtı.

Arap Baharı'nın ardından Türk dış politikasının performansı gerek taktik gerekse stratejik düzeyde yakından takip edilir hale geldi. 

II.Dünya Savaşı sırasında,Türkiye’nin Almanya lehinde savaşa girmesi karşılığında Hitler Suriye’yi Türkiye’ye vermeyi teklif etmişti?

Analiz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Yeni CHP”sine, tarihsel süreç içinde CHP'deki bu “değişim” süreçlerini inceleyerek, bugünkü değişimin kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu tartışıyor.

Her yönüyle birbirinden ilgisiz sorunlarla, farklı dengeler ve geleneklerle hesaplaşarak mücadele etme zorunluluğu Türkiye’nin en büyük imtihanı olacak.

İktidar partisinin Alevi Açılımı adımına kendini yakın hissetmeyen Aleviler, siyasi merkezle ilişkilerini Kılıçdaroğlu dönemindeki CHP üzerinden revize edebilirler.

Kürt sorunu, Alevilik, asker-sivil ilişkileri ve laiklik gibi konularda işlerin daha da karmaşıklaştığına yönelik algı bu alanlardaki sorunların görünürlük kazanmasından kaynaklanmaktadır.Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor.