AK Parti ve CHP’nin gündemlerine bakınca birinin neden devamlı kazanan diğerinin ise kaybeden olduğu anlaşılıyor.
Devamı
Economist'e soracak olursanız bugünün Türkiye'sinde mülteci kampları "Alevi" bölgelerinde inşa edilmekteymiş. Ve pek tabii ki bu kamplarda Suriye'den gelen "Sünni"ler kalıyormuş! Alın size çatışma!
Devamı
Benim gözümde Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi 15 Temmuz gecesi başlayan bir maraton. Ve kanaatimce üç etaptan oluşuyor.
Almanya son dönemde referandum meselesinde diplomatik nezaketi tamamen bir kenara bırakarak doğrudan taraf olmuş durumdadır.
Toplum, milli iradesine ve geleceğine karşı sahaya sürülen örgütlere ve darbe mekaniğine karşı milli bir direnç ortaya koyuyor.
CHP ne toplumu ne de siyaseti okuyabiliyor, karşıtlığın en basit ve keskin formunu siyaset yapmak zannediyor. İşin garibi bu tutum CHP'nin oy kaybetmesine de neden olmuyor.
Türk-Kürt, Alevi-Sünni veya laik-dindar gibi tartışmalar, DEAŞ’ın diğer ülkelerde de uyguladığı ve terör haritalarını çizdiği el kitaplarında da yer alan “kaos” stratejilerinin bir parçasıdır.
Devamı
Teröre karşı bu millet dik durmasını bildi, biliyor. Terör örgütlerinin arkasındaki o şeytani akıl her seferinde yeni bir operasyona kalkışıyor.
Devamı
Gezi kalkışmasından 15 Temmuz’a kadar defaatle denenen fakat milletin irfanına takılan operasyonlar, şu an kümülatif olarak kaosu yaymayı hedefliyor.
Analiz FETÖ’nün 2013 yılından bu yana ana gündemlerinden biri olan Alevilikle ilgili projelerine odaklanmaktadır.
SETA, “AK Parti’nin 15 Yılı” başlıklı dört ciltlik kitap projesi hazırlayacaktır. Ciltlerin içeriği İç Politika, Dış Politika, Ekonomi ve Toplum konu başlıklarından oluşacaktır.
Her fırsatta kendi halkını aşağılamayı ve Türklüğe küfretmeyi demokratlığın birinci kuralı sayanlardan, 15 Temmuz destanını yazan bir milleti yüceltmelerini, övmelerini beklemiyoruz.
15 Temmuz sonrasında Türkiye bir imkân yakaladı. Siyasal aktörlerin tepmemesi gereken bir fırsatla karşı karşıya kaldı.
Alevilik Türkiye’de sıcak siyasetten en çok etkilenen meselelerin başında geliyor. Bunun temel nedenlerinden birisi kimlikler arasındaki potansiyel gerilim alanlarında yürütülen alışılagelmiş operasyonlar ve provokasyonlardır. Bu alandaki kırılganlıkları kullanmak isteyen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), her alanda olduğu gibi Alevilere yönelik mühendislik faaliyetlerinde de bulundu.
Doğan medyası elinde tuttuğu ekonomik ve siyasi güç ile siyasetçileri istediği gibi kapısına getirip pijamayla karşıladığı o eski günlerine dönmenin özlemiyle mi kavruluyor?
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de insan, aklını kullanmaya yani toplumun köhneleşmiş değerlerini körü körüne takip etmemeye davet edilmektedir. Aydınlanmanın temel sloganı ise “sapere aude” idi. Bu slogan da insanı akletmeye, dogmalardan bağımsız bir şekilde düşünmeye ve eylemeye çağırıyordu. Yine içerikten bağımsız olarak her düşünce geleneği, insanı insan yapan şeyin otonom hareket edebilmesi olduğunun altını çizer.
PKK’nın Elazığ’da çıkarmaya çalıştığı toplumsal infiali, DAİŞ de hedef olarak seçtiği vatandaşlarımız, şehitlerimiz üzerinden çıkarmaya çalışıyor.
Dikkat edin, şimdilerde PKK hiçbir referans çerçevesine ihtiyaç duymadan hareket ediyor. "Maliyet analizi" yapabilecek durumda değil çünkü.
Ergenekon ve Balyoz gibi davalardaki rolü FETÖ'nün yargıdaki gücünü göstermiş, özellikle 2010 Anayasa referandumu sonrasında HSYK üzerinden neredeyse yargının tümünü kontrol eder hale gelmişlerdi. Etkin oldukları bu dönemde yargıyı kendi örgütsel amaçları doğrultusunda Anayasa ve kanuna tamamen aykırı şekilde bir silah olarak kullanmışlar,
Bugün Gezi Parkı Şiddet Eylemleri’nin üzerinden üç yıl geçti. Üç yıl önce “gezi” romantizmi ve medya güzellemesi yapan medya aktörleri henüz günah çıkarmaya başlamadılar. Ancak yakındır. Bugün nasıl 28 Şubat Süreci’nde generallere verdikleri afilli selamları unutup demokrasi havarisi kesildilerse, hatta post-modern darbeye göndermeyle “dost-modern” darbeden bahsediyorlarsa, çok değil 10. yılında “Gezi”den de vazgeçeler.
DAEŞ, son aylarda yaşadığı ağır kayıpların ardından düşman güçlerin ilerleyişini yavaşlatmak için sık sık gerçekleştirdiği karşı taarruz operasyonlarına ağırlık verdi.