İlib'e büyük sevkıyat yapıldı. Artık buradan dönüş olmayacak gibi. Türkiye ile Rusya İdlib'in kaderini sahada belirleyecek. Bu askeri sevkıyatı daha önce Suriye'de yaptığımız üç müdahaleyle karıştırmamak lazım. Bu sefer mücadele muharebeler biçiminde geçmeyebilir. Onun yerine müsademe ve cepheleşmeler şeklinde geçebilir. Yani genel bir gerilim zaman zaman küçük çaplı sıcak çatışmalara evrilip bir tırmandırma mantığı çerçevesinde ilerleyecektir. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla her iki taraf da alan markajı yöntemini kullanacak.
Devamı
Türkiye'nin in coğrafi konumuna bakıldığında, halen NATO'nun güneydoğu kanadının vazgeçilmez güvenlik garantörü olduğu görülür.
Devamı
Güvenlik uzmanı, akademisyen ve yorumcular, operasyonun en az altı ay süreceğini öngörüyorlardı. Hatta birçoğu Zeytin Dalı'nı Fırat Kalkanı ile mukayese ederek, daha zor ve daha uzun süreceği yorumlarını yapıyordu.
Yaklaşık bir buçuk aydır devam eden Zeytin Dalı Harekatı'nda bugüne kadar Afrin bölgesinin neredeyse yarıya yakını PKK işgalinden kurtarıldı.
Terörün kaynakları üzerine yapılmış önemli çalışmaların hiçbiri Türkçeye çevrilmiş değil. Terör üzerine enstitüler ve araştırma merkezlerimiz zaten yok. Terörün verisini tutan bağımsız bir kurumumuz yok.
İktidar partisi, geride bıraktığımız 22 Mart’ta 23 maddeden oluşan bir anayasa değişikliği taslağını kamusal müzakereye sundu. Kamusal müzakerenin işlemesi için de tek tek siyasi partilerle; sivil toplum örgütleri, meslek ve medya kuruluşlarıyla ise toplu görüşmeler gerçekleştirdi. Yarına kadar da (29 Mart) yeni öneri ve değişiklikleri kapsayacak müzakereler için kapıların açık tutulduğunu deklare etti. İktidar partisi teklifini müzakereye açık olduğu vurgusuyla “taslak” olarak sunmasına rağmen, bu faaliyetin bürokratik vesayetin politik karını paylaşan kesimler tarafından “pazarlık etmek,” “müzakere yapmak,” “sus payı vermek” gibi çoğu zaman alçaltıcı anlamda kullanılan ifadelerle karşılanması tam anlamıyla bir teşhir anıydı.