ABD-PYD İttifakı Türkiye İle İlişkileri Bozuyor

ABD'nin PYD'ye yönelik yardımı, Türk kamuoyunda Suriye'de Amerikan vesayetinde küçük bir PKK devleti kurulmakta olduğu yönündeki şüphe ve endişeleri körüklüyor.

Devamı
ABD-PYD İttifakı Türkiye İle İlişkileri Bozuyor
quot Türkiye'de Savunma Sivil Alana Açık Değil quot

"Türkiye'de Savunma, Sivil Alana Açık Değil"

Savunma uzmanı Merve Seren’e göre, Türkiye’de savunma sivil alana kapalı, “çorbada bizim de tuzumuz olsun’ dediğinizde, işin rengi değişiyor.”

Devamı

25 Avrupa ülkesinde 37 araştırmacı İslâmofobi'yi araştırdı ve ortaya "Avrupa'da İslâmofobi Raporu" çıktı. Yeni bir çeşit ırkçılık olarak tanımlanan İslâmofobi'nin olumsuz etkilerinin görüldüğü en önemli kesimin kadınlar olduğuna dikkat çekildi.

ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin bugünden sonra asla bir daha eski yakın müttefik ve dostluk ilişkisi seviyesine çıkmayacağını söylemek mümkün. Menfaat ilişkileri devam edecek, ancak taraflar arasındaki güven ciddi bir şekilde zedelendi.

ABD, kendince orta yol bulmuş durumda. Hem Türkiye'nin sınırlarının tamamen PYD kontrolüne geçmemesi endişesini hem de PYD'nin kantonlarını birleştirme isteğini karşılayacak bir formül üretti.

Türkiye – ABD ilişkileri, YPG ile ilgili gelişmeler sonucu 13 sene sonra en krizli noktasında. Gelinen noktada, ABD’nin durumu, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ABD müttefiklerini ciddi bir biçimde düşündürüyor. Çok dramatik bir değişim yaşanmazsa, 2016 da tıpkı 2003 gibi ikili ilişkiler için kayıp bir yıl olabilir.

Bu Kötülükleri Ne Vakit Def Edebiliriz?

Bu kötülüklere muhatap olmamanın yolu, işbirlikçi unsurları tasfiye etmekten ve böylelikle gerçek siyasetin önünü açmaktan geçiyor.

Devamı
Bu Kötülükleri Ne Vakit Def Edebiliriz
PKK nın Tosladığı Gerçeklik Duvarı

PKK’nın Tosladığı Gerçeklik Duvarı

PKK ne kadar önemsiz bir örgüt olduğunu ve kullanım değeri ortadan kalkınca buruşturulup kenara atılacağını, konjonktürün pembeleştirdiği hayal dünyaları gerçeklik duvarına tosladığında anlayacak.

Devamı

Can Acun: “Kürt Ulusal Konseyi, PYD ve YPG’nin Esed rejimiyle girdiği ilişki öncesinde Kuzey Suriye’de çok daha köklü siyasal yapılar olarak ön plana çıkmaktaydı ancak PYD Esed rejiminden aldığı askeri destekle bu yapıları elimine etti ve bunların birçoğu Türkiye veya Kuzey Irak’a kaçmak durumunda kaldı.”

SETA'nın "PKK’nın Kuzey Suriye Örgütlenmesi: PYD-YPG" başlıklı raporunda, PKK'nın Suriye kolu PYD'nin ele geçirdiği bölgelerde güttüğü tehcir siyasetiyle savaş suçlarına imza attığı belirtildi.

Suudi Arabistan izlediği yanlış politikalar ve aldığı ihmalkar tavırlar neticesinde iç istikrarın bile tehdit altında kaldığı bir noktaya geldi; potansiyel müttefikleriyle de ayrı düşerek müttefiksiz kaldı.

ABD PYD veya YPG’nin tüzüğüne bakmış mıdır acaba? Bu tüzükte kendilerini KCK’yla organik olarak ilişkilendirmelerine rağmen ABD’nin ‘hayır siz PKK değilsiniz’ ısrarı nedendir?

PYD, Esed rejimi, ABD ve Rusya ile taktik ilişkiler içerisine girerek Kuzey Suriye’de Arap ve Türkmenler’in yaşadığı bölgeleri de kontrol altına almaya çalışmaktadır.

Türkmen ve Arapları tehditle tehcire zorlayarak demografik mühendisliğe soyunan PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde hayata geçirmeye çalıştığı plan, savaş suçu sayılabilecek kanıtları ortaya koyuyor.

G-20 zirveleri özellikle finansal konularda liderlerin ‘şipşak’ çözümler ürettikleri bir yer. Türkiye'nin G-20 sevgisinin de özel nedenleri var.

SETA Ekonomi Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginliğin bölgedeki enerji jeopolitiğini nasıl etkileyeceğini Al Jazeera için yazdı. Ünay’a göre, Rusya ile yaşanan kriz, Türkiye’nin enerji jeopolitiğini daha dengeli bir yapıda yeniden şekillendirmesi için ciddi bir fırsat olarak algılanabilir.

Mısır ayaklanmasının şu ana kadarki seyri hareketin nihai amacına ulaşacak kapasitede ve etkinlikte olduğunu göstermekte.

SETA, uluslararası katılımlı bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Birçok önemli ismin yer aldığı panelde Suriye meselesi çok yönlü olarak ele alındı.

Taha Özhan Al Jazeera English’te Suriye rejiminin Halep’te kontrolü tekrar ele geçirmek için uyguladığı taktikleri değerlendirdi.

Filistinliler için 1948 yılı gerek İsrail'in kurulması gerek ise tehcir, işkence, yıkım ve enkaz getirmesi nedeniyle ‘büyük felaket' anlamına gelen “Nekbe” olarak isimlendiriliyor. Filistinliler 66. yılında Nekbe'nin yasını tutmaya devam ediyor…

Dün gece (06 Kasım 2013) İsrail Sözcüsü Marc Regev, El Cezire mülâkatında barış konuşmalarındaki son gelişmelerle ilgili soruları cevaplandırırken özellikle Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı John Kerry ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasındaki toplantıya ilişkin sorulara muhatap oldu.