Gülen Hareketi Din-Siyaset İlişkisini Yeniden Gözden Geçirmeli

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Gülen Cemaati'nin günümüzde siyasetin sert kayalarına çarptığına ve dini bir hareket olarak hizmet misyonunu zedelediğine dikkat çekti.

Devamı
Gülen Hareketi Din-Siyaset İlişkisini Yeniden Gözden Geçirmeli
Analiz Geçmişten Günümüze Kamu Maliyesi

Analiz: Geçmişten Günümüze Kamu Maliyesi

Analizde, kamu maliyesinin 2002 öncesi dönemdeki gerçekleşmeleri ve 2002 sonrası geçirdiği süreç ve kamu maliyesi göstergelerinin değişimi incelenmektedir.

Devamı

SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, Türkiye'de “AK Parti Yargısı” oluşturulduğu yönünde bir algı meydana getirilmeye çalışıldığını belirtti.

Taha Özhan imzalı "Normalleşme Sancısı", Cumhuriyet'in kuruluşundan beri var olan Kürt Meselesi'ni geçmişi, bugünü ve geleceğiyle odağına alıyor.

Gezi ve 17 Aralık sürecinde amaç nedir? Bu girişimleri bertaraf etmenin yolu nedir? 17 Aralık sürecinin maliyeti ne olmuştur?

SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, son günlerde yaşanan tartışmalar karşısında Gülen Cemaati'nin takındığı tavrın “Altın Nesil” profiline uygun olmadığını ve bütün kamuoyunun, beklemediği bir cemaat profiliyle karşılaştığını belirtti.

Çatışmanın Kirliliği Kimsenin Yararına Değil

SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 17 Aralık sürecinin getirisi olan çatışma ortamının kirli başlayıp kirli devam ettiğini ve bu kirliliğin kimseye yararı olmadığını belirtti.

Devamı
Çatışmanın Kirliliği Kimsenin Yararına Değil
Yargı Milli İradenin Yansıdığı Bir Yer Olmalı

Yargı Milli İradenin Yansıdığı Bir Yer Olmalı

Gündemdeki HSYK tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, AK Parti'nin, yargının milli iradenin yansıdığı bir yer olmasını istediğini belirtti.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Taha Özhan gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, AK Parti ile Gülen Cemaati arasında yaşanan gerilimi ve cemaatin yaşadığı kırılmayı değerlendirerek, cemaatin “sünni kodları kaybetmekte olduğuna” dikkat çekti.

Eğer ki bir çadır devletinde yaşamıyorsak, siyaset kurumu dışındaki hiçbir erk karar verme etkinliğinin merkezinde yer alamaz. Her siyasal düzen, ait olduğu toplumsal hayatı düzenler ve kendisinden başka hiçbir erkin bu alana müdahale etmesine izin vermez. Bugün yargı eliyle yürütülen operasyonlarda aleni bir şekilde bu müdahale meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Peki, bir ülkede yargı neden vardır? Daha açık bir şekilde sorarsak; ülke yönetiminde yargının işlevi nedir? Sadece ve sadece millete ait olan iradenin (egemenliğin) usullere ve prosedürlere uygun bir şekilde kullanılmasını sağlar. Yargının bu durumda demokratik yasaların oluşturduğu çerçevenin içinde kalması gerekir, bu demokratik yasalardan müteşekkil temel mantığa aykırı bir yöntemi ise asla belirleyemez. Hepsinden de öte, sahip olmadığı bir hakkı ülkenin gidişatına bakarak hukuki normun temel mantığının dışına çıkıp görevi haline getiremez. Bu açıkça yargının kendi içindeki hiyerarşiyi bozarak, adalete ulaşma üst normunu ayaklar altına almasıdır.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 17 Aralık Operasyonu'nun siyasi boyutuna dikkat çekerek, operasyonu yalnızca adli yönüyle tanımlamanın, ortada var olan siyasi operasyonun bilinçli ya da bilinçsiz bir parçası olmak anlamına geleceğini belirtti.

SETA Başkanı Taha Özhan gündemdeki operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Önce devlet algıları normalleşmeli ve sivil toplumdan konuşuluyorsa ya da haklardan bahsediliyorsa, bunun ‘devlet' parantezinde değil, ‘siyaset' parantezinde tartışılması sağlanmalı! ‘Siyaset yapmadığınız zaman' dahi!

Cemaat'e en güçlü güvence, emniyet ve yargıdaki örgütlenme değil, bürokrasiden özgürleşip topluma yaslanmak ve hizmetlerin milletin gönlündeki yeridir.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, vesayet sonrası dönemde dini cemaat misyonunun sivil alanın dışına çıkarılıp, gündelik siyaset mühendislikleriyle ilişkilendirilmesinin artık doğru olmadığını belirtti.

Dershaneleri tartışırken kullanılan jargon ve havada uçuşan iddiaların içeriği tartışanların asıl gündemini ifşa eder mahiyette.

Gündemdeki tartışmalar arasında üzerinde en çok durulması gereken hususlardan birisi, “neden eskiden, mesela 12 Eylül'de ya da 28 Şubat'ta değil de şimdi?” ya da “neden başka otoritelere değil de bu otoriteye?” sorusu.

Başbakan Erdoğan ve Barzani'nin tarihi Diyarbakır ziyaretinin anlamını dört farklı bileşen üzerinden okumak mümkün. Bu buluşmayı tarihi kılan en önemli nokta,ziyaretin bu dört farklı bileşen için de dönüştürücü bir anlam taşımasıdır. Birinci ve en önemli nokta, ziyaretin çözüm sürecindeki tıkanma için bir cankurtaran görevi üstlenmesidir. İkinci nokta, bu ziyaretin Ortadoğu için ne anlam ifade ettiğidir. Diğer iki nokta ise ziyaretin yaklaşan yerel seçim ve Diyarbakır özelinde Türkiye halkları içinnasıl bir dönüştürücü rolü olduğudur.