SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 19 Mayıs’ta Samsun’da siyasi liderlerle çekildiği fotoğraf hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
23 Haziran İstanbul seçimlerinin bariz özelliği bir nevi ikinci tur olması. Seçmen tercihini gözden geçirecek. Kazanmasını ya da kaybetmesini istediği adayın kim olduğunu yeniden düşünecek. Kampanya stratejileri de söylemleri de buna göre şekilleniyor. İstanbullu'nun önünde başa baş geçen ilk yarışın iki adayı var: Yıldırım ve İmamoğlu. Kritik soru ikinci turun daha önceki 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 seçimlerindeki gibi bir fark oluşturup oluşturamayacağı.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran tekrarlanan İBB seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın ve Millet İttifakı’nın gerçekleştireceği kampanyalar hakkında değerlendirmede bulundu.
İki ittifakın ülkenin geleceğini 'güzel' yapmakta yarışması tam da demokratik mücadelenin gereği.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran tekrarlanan İstanbul Büyükşehir seçimlerinde tarafların yürüteceği kampanyalar hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın yenilenen İstanbul seçimlerinde tarafların genel durumu hakkında değerlendirmede bulundu.
Türk siyaseti muhafazakâr popülizme karşı seküler popülizmin mücadelesince belirlenmektedir. Dolayısıyla, muhalefet partilerine elitizm üzerinden eleştiri getirmek artık millette istenen karşılığı bulmamaktadır. Günümüzde AK Parti’nin karşısında sahaya inip milletle bağ kurmaya çalışan ve popülist bir dil kullanan bir muhalefet bulunmaktadır. Böyle bir siyasi rakiple mücadelenin yolu değişmelidir.
Devamı
Bu sebeple Batı medyasının Erdoğan karşıtlığı kimseyi şaşırtmıyor. Zira 16 Nisan referandumunda da 24 Haziran seçimlerinde de aynı yerdeydiler. "Türkiye'de demokrasi yıkıldı" söylemini yıllardır tekrarlamaktan yorulmadılar. Şimdi de İstanbul seçim iptalini malzeme olarak kullanıyorlar. Ankara veya Antalya'da başkanın değişmesini görmezden gelerek "sandığa güveni" hedef alıyorlar. "Diktatörlük" hikayesini yeniden piyasaya sürüyorlar. CHP adayı lehine moral üstünlük kurmaya çabalıyorlar.
Devamı
İstanbul seçimleri üzerinde uzun süredir devam eden tartışmalar YSK'nın nihai kararını açıklaması ile son buldu.
Uzun ve tartışmalı bir süreçten sonra YSK 6 Mayıs Pazartesi günü İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini iptal etti ve yeni seçimlerin 23 Haziran'da yapılmasına karar verdi. Henüz Kurulun gerekçeli kararı açıklanmadığı için değerlendirmelerimizi bu kısa kararda yer alan bilgilere ve kamuoyuna yansıyan bazı açıklamalara göre yapacağız.
31 Mart yerel seçimlerinin ardından itiraz süreci nasıl işledi? Olağanüstü itiraz süreci nasıl işlemektedir? AK Parti’nin İstanbul için olağanüstü itiraz gerekçeleri nelerdi? YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal kararının gerekçeleri nelerdir? YSK’nın iptal kararına muhalefetin eleştirileri yerinde midir? Ayrıca CHP’nin son başvurusu ne anlama geliyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenme kararı ile birlikte hummalı bir seçim gündemi başladı. 43 günlük kampanya maratonunda iki ittifakın adayları B. Yıldırım ve E. İmamoğlu arasında kıyasıya bir yarış başladı. Her türlü söylem, taktik ve polemik seferber edilecek. Adaylar için kendi seçmenini tekrardan motive etmek birinci öncelik. Önceki seçime katılmayan 1,7 milyon seçmeni sandığa götürmek ve geçersiz oyları azaltmak 23 Haziran'da başarı için diğer kritik hususlar. Kürt seçmen ve Saadet Partisi'nin oyları da adayların yakın takibinde olacak. Karşı ittifakın seçmeninden oy alma gayreti ise zorlu ama kaçınılmaz bir çaba durumunda.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu “Türkiye İttifakı” açıklaması sonrası başlayan tartışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
15 Temmuz direnişi ve Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş ile 'ittifak kurma ve sürdürme' siyasetimizi belirleyen en önemli olgu haline geldi. Buna bağlı olarak da ülkemizin gidişatına dair siyasi rekabet ve farklılaşma 'ittifak' kelimesinin önüne ya da arkasına koyulan eklerle anlatılıyor: Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Türkiye İttifakı.
Son günlerin ana tartışma konularından birisi "Türkiye ittifakı" meselesi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk olarak "Dönem kızgın demiri soğutma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir" şeklinde ifade ettiği Türkiye ittifakı meselesi farklı bağlamlarda ele alınıyor.
Türkiye siyasetinin kara yazgılarından biri, siyaset üzerine yazılan senaryoların hiç bitmemesi. Biraz olsun ertelenmemesi.
Liderlik, birbiriyle etkileşim halindeki çok sayıda katmanı aynı anda yönetmeyi gerektiriyor. Çelişen ihtiyaç ve talepleri de birbirine çarptırmadan eş zamanlı olarak karşılamayı mecbur kılıyor.
Erdoğan bir önceki hafta Memur-Sen’deki konuşmasında ve sosyal medya paylaşımında 'kızgın demiri soğutmak'tan bahsetmiş, 'Türkiye İttifakı'nın gerekliliğine vurgu yapmıştı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran hedefleri çerçevesinde Cumhur İttifakı hakkında değerlendirmede bulundu.
Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlar HDP’nin bölgede sürdürdüğü etnik milliyetçilikle arasına mesafe koymuş, 2015 yazında başlayıp pek çok bölge yerleşkesini darmadağın eden PKK-HDP hendek kalkışmasının faturasını HDP’ye kesmiştir. Bununla beraber geçmiş seçimlerde rakibi AK Parti’nin milletvekili adayı dahil pek çok temsilcisini, il ve ilçe başkanını katleden, kaçıran PKK’nın bu korku siyaseti başarı şansını yitirmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye ittifakı açıklaması AK Parti siyasetinde yeni bir döneme mi giriliyor tartışmasını başlattı. AK Parti on yedi yıllık iktidarını iktidar olgusuyla olan ilişkisi bakımından –muhalefet ve iktidar pozisyonlarında olmak– kabaca iki döneme ayırabiliriz.