İnce’nin Çıkışı, Bahçeli’nin Hamlesi

Türkiye'de parti siyaseti dinamizmini hiç kaybetmiyor. AK Parti'den ayrılanların kurduğu iki partiden sonra şimdi de 37. kurultayını yapan CHP, bünyesinden yeni bir partinin çıkma ihtimalini tartışıyor. 2018 cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "CHP içerisinde Atatürk düşmanları olduğunu" söyleyerek yeni bir hareket oluşturmayı konuşuyor. CHP'nin eski genel başkanları İnce'yi ikna etmesi için Kılıçdaroğlu ile görüşerek "bölünmenin" önüne geçmeye çalışıyor. Beklenti partide hakimiyetini pekiştiren Kılıçdaroğlu'nun İnce'yi içeride tutmak için taviz vermeyeceği yönünde.

Devamı
İnce nin Çıkışı Bahçeli nin Hamlesi
Bahçeli nin Evine Dön Çağrısının Anlamı

Bahçeli’nin “Evine Dön” Çağrısının Anlamı

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik 'evine dön' çağrısının ne anlama geldiğine dair tartışmalar devam ediyor.

Devamı

Kemal Kılıçdaroğlu dayatma yöntemleriyle elde ettiği kurultay başarısı sayesinde partisini demir yumrukla yönetmeye başladığı andan itibaren muhalif seslere artık çok fazla seçenek kalmadı.

CHP genel başkanı partisini değil Erdoğan karşıtı cepheyi düşünerek siyaset yapacağını ve bu yolda siyasi ilke ve duruş kaygısı gütmeden gerekli tüm adımları atacağının sözünü delegelerin alkışları içinde vererek kamuoyuna ilan etmiştir.

Muharrem İnce'nin Kılıçdaroğlu'na rakip olduğu günden bu yana parti yönetiminin hem kendisine hem de destekçilerine yönelik bir dışlama ve kara propaganda faaliyeti içinde olduğu bilinen bir gerçek.

CHP’nin 37. Kurultayı Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun partiye yön verme konusundaki hakimiyetini pekiştirmesiyle sonuçlandı. On yıldır seçimlerdeki başarısızlığına rağmen Kılıçdaroğlu her geçen yıl partisini istediği ittifaklara sokabilme gücünü artırdı. "Dostlarla iktidar olmak" kavramlaştırmasıyla da 2023'de Başkan Erdoğan karşısında geniş bir ittifak kurabilmenin hazırlıklarını yürütüyor. Yeni girişiminde İP ve HDP'yi yanında tutmanın yanı sıra DEVA ve GP gibi yeni partileri de ittifaka katma niyetinde. Bunun için partisinin tabanının ve kadrolarının "ideolojik kaygılarına" bekledikleri ilgiyi göstermiyor. Bence Kılıçdaroğlu'nun 2023 hamlesi gerekirse partisi dışından (Gül ya da Babacan gibi) bir çatı adayı önerme esnekliğini içeriyor. Hedefi 31 Mart yerel seçimlerinde yaptığını daha ileriye taşımak. Halbuki son aylarda CHP'ye akıl veren çevrelerde bunun tersine bir cereyan var.

CHP'de Yeni Olan ne?

CHP, 37. Olağan Kurultayı geçtiğimiz hafta sonu tamamlandı. Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ın etkisiyle siyasi hayatının belki de en rahat seçimine girdi ve beklendiği gibi 6. kez CHP'nin genel başkanı seçildi. Ancak kurultayda esas dikkat çeken gelişme, genel başkan ve delege seçimlerinden ziyade Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmadaki "dostlar" ve "Kürt sorunu" vurgusu oldu.

Devamı
CHP'de Yeni Olan ne
Erdoğan Aktivizm ve İmparatorluk Hayali

Erdoğan, Aktivizm ve “İmparatorluk Hayali”

18 yıllık AK Parti iktidarının ve dört yıllık Cumhur ittifakının siyasetini "impatorluk özlemi" olarak nitelemek doğru değil. İmparatorluklar çağı çoktan geçti. Günümüzde "güçlü milli devletlerin" öne çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Küresel ve bölgesel türbülansın Türkiye'yi yeni askeri aktivizme zorladığı açık. Suriye, Irak, Doğu Akdeniz ve Libya denklemlerine askeri olarak müdahil olan ülkelerin en sonuncusu Türkiye. Hiçbirinde de "yayılmacı, emperyal" saik bulunmuyor. Milli güvenlik çıkarlarını pro-aktif şekilde koruma niyeti var.

Devamı

15 Temmuz destanının dördüncü yıldönümü. Meşum FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı.

1950 sonrası demokrasiye geçilmesinden bugüne, geniş toplum kesimleri oy verdikleri sağ iktidarlardan ve liderlerden Ayasofya’nın ibadete açılmasını talep etmişlerdir. Menderes, Erbakan, Özal, Türkeş, Yazıcıoğlu gibi liderlerin, ulu mabedin ibadete açılması yönünde hayallerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Bu liderler, seçim mitinglerinin birçoğunda, Ayasofya’nın bir gün zincirlerinin kırılarak özgürlüğüne kavuşacağını söylemişlerdir. Merhum Erbakan’ın siyasi mücadelesinde, Ayasofya’nın ibadete açılması gündeminin hep ön sırasındaydı.

Erdoğan karşıtlığına bağımlılık, her versiyonuyla, muhalefetin siyaset üretebilme imkanının tüketen bir kara delik durumunda.

Güncel parti siyasetinin gündeminde sosyal medya düzenlemesi, Ayasofya, çoklu baro teklifi, İstanbul Sözleşmesi, LGBT, Z kuşağı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temel belediyecilik hizmetlerindeki gerilemesi gibi konular var.

MUHALEFET AK Parti karşısında önemli bir bloğu konsolide ettiğini düşünüyor. Ancak AK Parti'yi yenilgiye uğratmak için daha fazlasını yapmaları gerektiğinin de farkındalar. AK Parti karşısında birleşmek tek başına bir işe yaramıyor. Zafere ulaşmak için AK Parti'den de oy almaları gerektiğini biliyorlar. Tam da bu nedenle AK Parti'den ayrılan isimlerin kurduğu partilere büyük umutlar bağlamış durumdular. Biraz bakkal hesabını andırıyor ama her biri AK Parti'den iki puanlık bir oyu muhalefet cenahına getirse AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın desteğini %50'nin altına düşürürüz, hesabı yapıyorlar.

Sonuç olarak, Millet İttifakı ve HDP ile seçimlerde yapılan “güç birliğinin” bir gereği ve bu birlikteliğin 2023’e kadar taşınma kaygısı, CHP siyaset dilini giderek HDP siyasal söylem gramerine yaklaştırıyor. Meselenin temel izahı kısaca bu şekildedir...

İttifak bloku içinde seçime giren her bir partinin milletvekili çıkarabilmesi için en az yüzde 5 oy oranına ulaşması gerektiği birkaç hafta gündemde tutuldu. Son günlerde ise, ittifak içinde seçime girenler için barajın yüzde 10 olarak korunması, tek başına seçime girecek partiler için ise barajın yüzde 5 ya da 7 olmasının teklif edildiği öne çıkarıldı.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Millet İttifakı içinde yaşanan son tartışmaları değerlendirdi.

Tartışma yeni değil. Yerel seçimlerin hemen ardından muhalefet erken seçim tartışmasını başlatmak istiyordu. Ancak, toplumdaki seçim yorgunluğundan dolayı tepki ile karşılanacaklarını bildiklerinden meseleye dolaylı yönden yaklaşmayı denediler.

Yeni kurulan partilerin (GP ve DEVA) baskın bir erken seçim kararı ile seçime katılamaması etrafında polemikler yapılıyor. CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu, "kiralık milletvekili" vererek bunun aşılabileceğinin sözünü verdi bile.

Farklıların üzerini kapatan örtüler, sahadaki zorlu denemeler karşısında yeterli gelemiyor. Örtü, İYİ Parti tarafına çekildiğinde, HDP tarafı açıkta kalıyor. HDP tarafına çekildiğinde ise diğerleri açıkta kalıyor. En sonunda bir o yana bir bu yana çekiştirilen örtünün tam ortadan yırtılacağı endişesi giderek yükseliyor.

Akşener'in "HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırdığını" söyleyerek başlattığı tartışma, ittifakların geleceğini gündeme taşıdı. Kendisine manevra alanı açan Akşener, hem HDP'nin PKK terörüyle arasına mesafe koyamadığını hatırlattı. Hem de "üçüncü bir ittifak mı kuruluyor?" polemiklerini canlandırdı. Canlandırdı diyorum zira SP Genel Başkanı Karamollaoğlu Kasım 2019'dan itibaren "yeni ittifaklar kurulabileceği" görüşünde.

İP Genel Başkanı Akşener, memleket masası önerisinde HDP'yi dışlaması ve bu partiyi "PKK terör örgütünün yanına konumlandırdığını" söylemesiyle muhalefet cenahında tartışma başlattı. HDPli isimlerin Akşener'e tepkisi seçim döneminde İP'in kendilerine aracılar göndererek iş birliği yaptığı oldu.