Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos'ta Külliye'de yaptığı konuşmada, İsrail'in "bölgesel savaş planına" vurgu yapmış ve "bölgesel gerilimlerin" Türkiye'yi etkileme potansiyeline dikkat çekmişti. Bu konuşmada, "iç kalede gedik açılmadığı müddetçe", bölgesel krizlerin Türkiye'ye kalıcı zarar veremeyeceğini belirtmişti.
Devamı
Sürekli erken seçim istemenin ilk zararı tüm Türkiye'ye. Cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği siyasi istikrarı zayıflatma arayışındaki bu çağrı, ülkeye yatırım yapılmasının ertelenmesi mesajı vermektedir.
Devamı
Erdoğan'ın Diyarbakır'da 2005'te söyledikleriyle aynı yerde olduğunu vurgulaması ne erken seçim ne de yeni bir çözüm süreci sinyali. Önümüzdeki iki yılda HDP kapatma davasının ve Kürt meselesinin nasıl tartışılacağını belirleyen mesajı.
Konuşmasının hemen başında Cumhur İttifakı'na değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MHP ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye şükranlarını sunması ve Türkiye'nin 2023 ve 2053 hedeflerine Cumhur İttifakı ile yürüyeceğini ifade ederek ittifakın geleceğine ilişkin kararlı tavrını yinelemesi dikkat çekiciydi. Özellikle MHP liderinin partisinin kurultayında Cumhur İttifakı'na yönelik değerlendirmelerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da benzer açıklamalarda bulunması önümüzdeki dönemde de Cumhur İttifakı'nın yola sorunsuz bir şekilde devam edeceğini gösteriyor.
Erdoğan, parti yönetiminde değişim ve süreklilik geleneğini korudu.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Türkiye'de ittifak siyasetinin geleceğini değerlendirdi.
İttifak siyasetinin bir mıknatıs gibi her meseleyi etrafında toplaması tahmin edilenden daha kritik bir yere gidiyor. Terörle mücadele gibi milli güvenlik meselelerinin 'ortak zemin' olması reddediliyor
Devamı
Milliyetçilik tek bir şekilde kurgulanan bir ideoloji ve pratik değildir. İyisi vardır kötüsü vardır. Hatta etnik yahut kültürel milliyetçilik, sivil yahut siyasal milliyetçilik gibi farklı çeşitleri vardır. Dahası liberal ve sosyalist, dini ve seküler formları vardır.
Devamı
Anayasa yapımında halktan başlanacağı ve tekrardan halka gidileceği görülüyor. Anayasa yapım literatüründe bu yöntem kum saati metaforuyla açıklanmaktadır. Kum saatinin geniş olan yukarı kısmı halkı temsil ediyor ve oradan gelen talepler ortadaki ince olan kısımda yani Mecliste metne dönüşüyor. Sonrasında tekrardan kum saatinin alttaki geniş kısmına yani halka soruluyor.
Gelinen nokta itibariyle, yeni anayasa tartışması hem iktidar hem de muhalefet için kısa süreli gündem olmaktan çoktan çıktı bile.
Siz, yakın bir dönemde muhalefet partilerinin birbirlerini eleştirdiğini hiç duydunuz mu?
Millet İttifakı seçmeni yeni söylemlerle karşılaşıyor. Bu şimdilik kimin yüzde kaç oy alacağından daha önemli.
SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun, yeni anayasa tartışmalarını ve partilerin buna yönelik hazırlıklarını değerlendirdi.
Yeni anayasa perspektifi modern demokratik rejimin demokrasi boyutunu yani milli iradenin siyasetteki hakimiyetini tahkim etmek, siyaset kurumunu iktidarın merkezine koymak ve daha iyi işler hale getirmek hedeflerince belirleniyor.
2023 seçimlerinde ittifak dengelerinin belirleyici rolü olacağı açık. Bunu bütün aktörler bildiğinden 2018 seçim sonuçları belirlendikten kısa süre sonra her iki ittifak da karşılıklı hamleler yapmaya başladı.
Siyasi parti genel başkanlarının görüşme trafiği hızlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saadet Partisi (SP) ile yaptığı 'ittifak' konulu görüşmeler, muhalefeti de harekete geçirdi.
SETA Araştırmacısı Turgay Yerlikaya, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı özelinde siyaset gündemini değerlendirdi.
Millet İttifakı partileri siyaset üretebilecekleri konuları bilinçsizce ve yanlış siyaset tarzıyla harcadılar. Dış Politikadan, ekonomiye kadar birçok konuda söylediklerinin toplumda artık bir inandırıcılığı yok. Kamuoyu anketlerinden çıkan sonuçlar da bunu yalın bir biçimde ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan reformu milletin talebi ve dünyanın gidişatının gereği olarak görüyor. Yani, 'mücadele ediyoruz' diyerek reforma direnenlere de müsamaha etmeyecek. Zamanlamasını, kapsamını, aktörlerini ve hızını kendisi belirleyecek. Unutmayalım, Erdoğan bu altın sentezi her seferinde tutturabildiği için hâlâ iktidarda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “değişim dinamik bir süreçtir. Biz reform gündeminden hiç kopmadık” sözleri ile başlayan yeni reform dalgasını etkisizleştirmeye çalışanlar çok. Bu süreci, zehirlemeye, tartışmalara boğmaya ve mecrasından saptırmaya yeltenenler özel bir gayret gösteriyor.