Yıllardır tepkisel siyasetin konforuna alışmış bir parti lideri olarak belki de sizden daha fazlasını beklememeliyiz...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti daha önce zaman zaman gündeme getirdikleri başkanlık sistemini, seçim sonrası karşılaşacağımız sistem sorununu önceden haber verircesine, seçim öncesinde tekrar tartışmaya açtılar.

Kılıçdaroğlu'na hükümet kurma görevi verilmesi çok anlam taşımamaktadır, çünkü MHP desteklemediği sürece CHP'nin güvenoyu alabilecek bir hükümet kurması imkânsızdır.

Tekrar seçimlerin demokrasimize katkı sağlaması karşıtlıklar üzerinden değil demokratikleşme üzerinden seçim söylemlerinin oluşturulması ile mümkün.

Hem erken seçimi hem de çözüm sürecinin çatışmaya dönmesini Erdoğan'ın bizatihi kendisiyle izah etmeye çalışanlar var. Bu kişiler kasıtlı olarak bu iddiaları ortaya atmıyorlarsa, temel atıf hataları yapıyorlar.

Partiler tekrar seçimlerde bütün kozlarını oynayacaklar. Çok daha sert, kıran kırana bir seçim geliyor. Siyasi aktörlerin itidalini korumayacağı ortada.

27 Mayıs darbesinden 12 Eylül darbesine, 28 Şubat darbesinden 27 Nisan e-muhtırasına ve Gezi Parkı eylemlerine kadar değişmeyen şeylerden birisi Hürriyet'in darbecilik geleneğidir.

Koalisyona girerse yıpranacağını ve oy kaybedeceğini hesaplayarak siyaset yürüten MHP şimdi, önümüzdeki seçimlerde en fazla oy kaybetme riski altında olan parti.

Ey yıllarca Erdoğan'ın ağzına bakıp halihazırda Erdoğan düşmanı haline gelen yazar çizer takımı. Sözüme kulak verin. O sizin babanız değil kuzum, bu ülkenin Cumhurbaşkanı.

1 Kasım seçimi yaklaşırken partilerin sergiledikleri tavırları SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacısı Cem Duran Uzun ve SETA Medya ve İletişim Direktörü İsmail Çağlar yorumladı.

7 Haziran seçimleri sonrası "umut"lar suya düştü. "Yıkıcı ittifak"tan bir "restorasyon hükümeti" çıkmadı. Ama mücadele biter mi? Yeni bir seçim var. Değil mi ki "her seçim bir umut"tur.

Esas kurşun Türkleri ve Kürtleri bir araya getirme çabasına ve bu beraberlikten ortaya çıkacak olan ‘duyguya' sıkılmıştır.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, Dağlıca'daki hain terör saldırısını değerlendirdi.

Tek bir genel başkan adayı ve tek bir MKYK listesi ile kongresini yapan AK Parti yeni seçime kendi iç bütünlüğü ve dinamizmi ile gideceğini göstermiş oldu.

AK Parti, 2002'de enkaz olarak devraldığı ülke ekonomisini, 13 yılda ulusal ve uluslararası birçok müdahaleye rağmen yükselen ekonomilerden biri durumuna getirdi.

AK Parti içerisinde ‘yenilenme ve süreklilik-kurumsallaşma' arayışı olduğunun altını çizen Burhanettin Duran, bu durumu “süreklilik içerisinde yenilenme” olarak adlandırdı ve bu kavramsallaştırmanın ayrıntılarını yorumladı.

Cumartesi gerçekleşen 5. Olağan Kongre ile AK Parti kurumsallaşma sürecinde yeni bir evreye geçti. Kongre öncesinde yaşanan sıkıntıların üstesinden gelinebilmesi AK Parti'nin kurumsallaşma yolunda bir adım daha atması anlamına gelecek.