AİHM'nin Kıbrıs Müdahalesi

Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi tazminat kararına sebep oluyorsa İngiltere, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin Irak operasyonuna destekleri de AİHM'nin kararlarına konu olmalıdır.

Devamı
AİHM'nin Kıbrıs Müdahalesi
5 SORU Diyarbakır Buluşması'nın Bölgesel Yansımaları

5 SORU: Diyarbakır Buluşması'nın Bölgesel Yansımaları

Taha Özhan: Barzani'nin Diyarbakır'da ağırlanması devlet açısından son on yılda tutarlı bir hikâyesi olan ve nihai nokta olarak kabul edeceğimiz derin bir kırılmadır.

Devamı

Musul sonrası ‘ana akım' gazeteler en marjinal fanatik ulusalcı-sol gazetelerin dipnotları şeklinde çıktılar.

İsrail, Suudi Arabistan ve ABD başta olmak üzere bir çok devlet ve aktör; toplumsal desteğe sahip, demokrasiye uyumlu bu hareketleri boğmak adına bir yandan eski rejimlerin güçlenmesine destek verirken, bir yandan da radikal selefi örgütleri destekledi.

Bugün bölgede yaşananları Türkiye'nin Ortadoğu politikasının başarısızlığı olarak görmek, Türkiye'ye kapasitesi üstünde bir sorumluluğu yüklemektir.

Ortada çırılçıplak bir güç savaşı vardır ve mezhepsel ya da başka türlü aidiyetler bu güç savaşının söylemsel tarafını oluşturmaktadır.

Davutoğlu: 'Hiçbir Vicdan Sahibi, Bu Sözü Söylemez'

Dış politikada "tarafsızlığı" tartışmak bir seçim dönemi malzemesi olmaktan öte anlamlar taşıyor. Nasıl bir Türkiye ve Ortadoğu tahayyül ettiğimizi seçeceğiz.

Devamı
Davutoğlu 'Hiçbir Vicdan Sahibi Bu Sözü Söylemez'
Tarafımız Filistin

Tarafımız Filistin

Filistin, Türkiye'de hükümetleri ve siyaseti aşan bir şekilde çoğunluğun üstünde ittifak ettiği nadir konulardan birisidir.

Devamı

İsrail'in son Gazze saldırılarının arka planında, Hamas ile El Fetih'in Milli Uzlaşı Hükümeti kurmasına yönelik öfkesi yatıyor.

Başbakan Erdoğan döneminde, Türkiye'nin hem kendi bulunduğu bölge sorunlarıyla ilgilenen hem de dünya siyasal sisteminde birtakım değişiklikler talep eden bir ülke olarak öne çıktığı söylenebilir.

2009 Davos sonrası Batı başkentlerinde ortaya çıkan ve içeride yeniden üretilen otoriterlik söylemi bir yönüyle Türkiye'yi tedip etme gayreti. Aktör olmanın pişmanlığını ikrar ettirme çabası...

‘Muhalif olmak' hiçbir şey değilse, ciddi bir iştir. Entelektüel bir faaliyettir. Belli bir düzeyde maddi bilgiye sahip olmanın yanında, asgari düzeyde kavramsallaştırma ve soyutlama yeteneğine sahip olmayı icbar eder.

Erdoğan'ın Gazze'yi sahiplenmeyi "tarihi sorumluluk" olarak nitelemesi duygusal bir açıklamadan öte anlama sahiptir. Kurtuluş Savaşı'na bağlanarak Gazze, Türkiye'nin yeni kimliğinin kurucu unsurlarından biri haline gelmektedir.

Ahmet Davutoğlu'nun şahsında Türkiye, İsrail-Filistin çatışmasının çözülmesi için etkin bir aktör konumundadır. Bunu biz değil; İsrail söylüyor, ABD dışişleri teyit, Filistinli taraflar ise takdir ediyor.

Halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanının, bizleri öteden beri sorunlu olan Yükseköğretim Kurulu (YÖK)-üniversite-toplum ilişkilerini yeniden tanımlamaya zorlayacağını ve sorunlu ilişkileri azaltacağını düşünüyorum.

SETA analisti Taha Özhan, AK Parti'de üç dönem kuralı gereği yaşanacak kabine değişikliğine ilişkin değerlendirmesinde, birkaç yıl daha aynı kadroyla devam etmenin, eski Türkiye'nin elit dönüşümünü sağlayamayan yapısına dönüş anlamına geleceğini belirtti.

Yeni dönemde Türkiye ekonomisinin yönlendirilen değil yön veren özelliğini koruması, Türkiye'ye karşı eski tutumun değişmesine ve Türkiye için yeni bir algı oluşmasına öncülük edecektir.

Türk dış politikasına yönelik eleştirilerin odağında ne var? Ulus-devletçi dış politika günümüz dünyasında Türkiye'yi taşıyabilir mi? Türkiye dış politikada nasıl bir yol izlemeli?

Türk dış politikasındaki “yenilenme” neyi ifade ediyor? Türk dış politikasına yönelik yeni dönemde ne tür meydan okumalar var? Dış politika alanındaki eleştiriler haklı mı?

Erdoğan'ın konuşmalarının temel motifi "bizim medeniyetimiz" vurgusudur. Dış politikada bu arayışın entelektüel mimarı ve uygulayıcısı ise Ahmet Davutoğlu'dur. Bu iki aktörün Yeni Türkiye'nin liderliğini kuracak olması Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı yeni siyasal ontoloji hakkında net fikir vermektedir.

Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığına aday gösterilmesinin ardından yaptığı konuşmaya ilişkin konuşan SETA analisti Burhanettin Duran, konuşmada, 2023 hedefi ve medeniyet kavramının içerisini dolduracak çok sayıda öge olduğuna dikkat çekti.