"Yeni Bölge" SETA'da Tartışıldı

SETA’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Libya Devlet Başkanı Muhammed Yusuf El-Megarif’in konuşmacı olarak yer aldığı “Yeni Bölge, Yeni İlişkiler: Türkiye ve Libya’’ başlıklı özel bir panel gerçekleştirildi.

Devamı
quot Yeni Bölge quot SETA'da Tartışıldı
Abbas'ın Türkiye Ziyareti ve Filistin'de Uzlaşı

Abbas'ın Türkiye Ziyareti ve Filistin'de Uzlaşı

Türkiye öncelikle Filistinli yetkilileri, ABD'den ve İsrail'den gelen tehditlere rağmen statü yükseltme adımını atmaları konusunda cesaretlendirdi.

Devamı

2011 yılı, Arap halk hareketleri ve bu hareketlerin artçılarının getirdikleri bakımından önemli bir yıldır. “Yeni Türkiye Dış Politikası”, bilhassa Suriye ve İran ile olan ilişkilerde zor zamanlardan geçmekte ve sınanmaktadır.

Kürt sorunu, Alevilik, asker-sivil ilişkileri ve laiklik gibi konularda işlerin daha da karmaşıklaştığına yönelik algı bu alanlardaki sorunların görünürlük kazanmasından kaynaklanmaktadır.Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor.

7 Şubat müdahalesinin Ortadoğu’daki yansımaları, müdahalenin Türkiye’nin sınır ötesi etkinlik ve imkânlarıyla arasındaki irtibatı ortaya koyuyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Fas Dışişleri ve İşbirliği Bakanı Saâdeddin El Osmani, 19 Mart 2012’de SETA’da düzenlenen panelde bölgedeki dönüşüm sürecini ve ikili ilişkileri değerlendirdiler.  

5 SORU: İsrail'in Türkiye Özrü

Ulutaş: "İsrail'in komşularıyla özellikle de Filistin ile ilişkilerini normalleştirmeden Türkiye ile sürdürülebilir bir normalleşme yaşaması oldukça zor."

Devamı
5 SORU İsrail'in Türkiye Özrü
İsrail'in Özrü

İsrail'in Özrü

Türkiye'nin diplomatik başarı hanesine eklenen koca bir artının yanında gerçekçi olmak adına Türkiye ile İsrail arasındaki bölgesel vizyon çatışmaları, İsrail-Filistin sorunu vb. yapısal problemler hesaba katılmalı.

Devamı

Gülşah Neslihan Akkaya: Hiçbir Körfez ülkesinden Suriye'ye olası bir askeri müdahaleyi destekleyeceği yönünde resmi açıklama gelmemesine rağmen, Suriye muhalefetine en fazla silah yardımında bulunan Suudi Arabistan ve Katar'ın müdahaleye destek vereceği açık.

Sykes-Picot nöbeti ne kolay bir şekilde bırakılabilecek bir ‘mecburiyettir' ne de hiçbir şey değişmemiş gibi sürdürülebilecek bir ‘mahkumiyettir.'

Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan kendi işlerini yaparken kendilerine dayatılan parantezleri aştıkları için hedef seçiliyor. Bu sebepten yapılan operasyonlar Türkiye kamuoyu nezdinde ters tepiyor.

Türkiye'de MİT Krizi'yle tartışmaların odağı olan Fidan'ın bu kez uluslararası kamuoyunun gündemine gelmesi, birçok tartışma ve yorumu da beraberinde getirdi. Bu tartışmalar bağlamında SETA araştırmacılarının yaptığı analizleri bir arada sunuyoruz.

Böylesine kritik bir yer ve zamanda, son 2,5 senedir gerilen Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak için yapılan bu gezi potansiyel sonuçları açısından “tarihi” olarak nitelendirilebilecek bir gezi.

17 Aralık Operasyonu'nun uluslararası boyutuna ilişkin yorumlarda bulunan SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Başbakan Erdoğan'ın şahsında Türkiye'nin radikal unsurlara destek veren bir ülke konumuna getirilmeye çalışıldığını belirtti.

Taraflar Cenevre-2'ye çok uzun süredir hazırlanıyor. Bu hazırlık sürecinde ortaya çıkan kitle imha silahlarının yok edilmesi, İran'ın uluslararası sistemle arasını yumuşatması gibi etkenler müzakerelerde farklı bir motivasyon oluşturabilir.

Suriye'nin asli muhalefeti masaya Baas rejiminden daha güçlü oturmadığı müddetçe Suriye'de diplomasi yoluyla gerçek barış gelmez.

Kıbrıs'ta çözüm için yeni müzakere süreci nasıl başladı? Müzakere sürecinin içeriğini neler oluşturuyor? Yerel, bölgesel ve küresel aktörlerin tutumu, yeni süreçte nasıl görülmeli?

Ukrayna bizim sadece kuzey komşumuz değil. Tüm sürgünlere rağmen hâlâ nüfusun neredeyse %15'ini oluşturan Kırım Tatarları ile kalp, tarih, kültür bağımız var. Hem komşumuz Ukrayna'da istikrarın sağlanması hem de Kırım Tatarı kardeşlerimizin selameti için Davutoğlu, Türkiye'nin tüm imkanlarını seferber edecektir.

Analizde, Türkiye'nin Ortadoğu gündeminden Afrika gündemine, Türkiye'nin ABD ve AB ile ilişkilerinden Balkan ülkeleriyle ilişkilerine kadar Türk dış politikasının çok yönlülük arayışı irdeleniyor.

Türkiye'yi dışarıya şikayet etmek bir hastalıktır. Hem de yeni ortaya çıkmış bir hastalık değil. Türkiye'de aradığını bulamayanların ilk başvuru merci, genelde yurtdışında şikayet dinlemeye teşne görünen başkentler olur.

Türk dış politikasının belki de daha önce hiç olmadığı kadar hem içeride hem de dışarıda polemik konusu yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz.