Türkiye-Almanya İlişkilerinde Normalleşme Mümkün mü?

Yoğun ekonomik ve kültürel ilişkilere sahip olan Türkiye ile Almanya arasında gerginliği uzun süre devam ettirmenin iki taraf açısından da rasyonel hiçbir yanı yoktur. İki ülke de sürekli gerginlik hâlinden zarar görürler.

Devamı
Türkiye-Almanya İlişkilerinde Normalleşme Mümkün mü
Afrin'de Türkiye'nin Başarılı Olmasını Kim İster

Afrin'de Türkiye'nin Başarılı Olmasını Kim İster?

Türkiye'nin dışarıdan seyirci kalamayacağı bir güçler savaşı var. Türkiye bu savaşta kendi ulusal güvenliğini ve bölgenin huzurunu temin etmek adına adımlar atıyor. Atmaktan başka çaresi de yok.

Devamı

Zeytin Dalı Operasyonu planlandığı gibi büyük bir başarı ile yürüyor..

Türk toplumunun bölündüğünü söylüyorlar. Biz ve siz diye toplumun ayrıştığından şikayet ediyorlar. Evet aramızda kalın bir çizgi var.

Türkiye karşıtlığının her türlüsünde...

Türkiye düşmanlığı nasıl bir şey görün!

Cumhurbaşkanının İsmi Etrafındaki Konsolidasyon

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar AK Parti ve MHP arasındaki ittifak hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Cumhurbaşkanının İsmi Etrafındaki Konsolidasyon
Zeytin Dalı Harekatı Suriye'de Dengeleri Değiştiriyor

Zeytin Dalı Harekatı Suriye'de Dengeleri Değiştiriyor

Türkiye’nin Zeytin Dalı operasyonunu başlatmasının ardından, ABD’nin Türkiye’nin kapısını yeniden çalması ve PYD’nin Esed rejimiyle işbirliği arayışları oldukça dikkat çekiyor.

Devamı

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt Türkiye’nin Suriye stratejisi hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat YPG/PKK’nın Esed’le anlaşma çabaları hakkında değerlendirmede bulundu.

Zeytin Dalı Harekâtı Suriye'de YPG'nin kaderini belirleyecek süreci hızlandırdı. YPG, Deaş varken birbirine zıt konumdaki aktörlerle (ABD, Rusya, İran ve Esed rejimi) aynı anda iş tutabiliyordu.

Suriye'de halkın Esed rejimine karşı isyan etmeye başladığı 2011'den beri rejimle PYD arasında başlayan üstü örtülü işbirliği artık iyice açığa çıktı...

Amerika'nın Suriye'de PKK'yı neden açıktan desteklediği çok tartışıldı. Bu desteği Türkiye'ye pazarlamaya kalkan kimi aklı evvel Amerikalılar "bizim derdimiz sadece DEAŞ'ı yok etmek, DEAŞ ile işimiz bitince PKK'ya olan desteğimizi keseceğiz" argümanını sık sık kullandılar.

AK Parti-MHP ittifakına karşı, “cephe” arayışı sürüyor. Son günlerde bu kesimin dile getirmeye başladığı birliktelik arayışının ismi, “ilkeler platformu.”

TTB açıklamasına “Biz hekimler uyarıyoruz” ifadesi ile başlamaktadır. O zaman soru şudur: Acaba 83 bin doktor da bu açıklamayı doğru ve gerekli bulmakta mıdır? TTB’nin açıklamasını demokrasi ve ifade özgürlüğü gerekçesi ile savunanlar 11 konsey üyesinin doktorların iradelerine ve fikirlerine ambargo koymasını demokrasiyle nasıl bağdaştırmaktadır?

ABD'li, İspanyol ve Fransız teröristler...

Fiilen böyle bir şey olsa bile Türkiye için ok yaydan çıkmıştır...

Tillerson geldi. Geçti. Uzun uzun görüşmeler yaptı...

Bir süredir gereksiz bir şekilde enerji harcadığımız bir konu artık Türkiye’nin tezleri doğrultusunda sonuçlandı. YPG’lilerin bile özelde ‘hayır’ cevabını verdiği ‘PKK ve YPG farklı örgütler midir?’ sorusunu artık çok fazla duymayabiliriz. Bunun birkaç sebebi var:

Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.