Virüs Neden İhtilafları Bitirmiyor?

Ne yazık ki büyük güç rekabetinin yoğunlaşması yönündeki emareler daha güçlü. Pandemi sonrası yeni bir düzenin kurulması değil, düzensizliğin artması bekleniyor. Uluslararası sistemde yeni bir güç dağılımı, yeni politik ekonomi ve normlar oluşmadıkça düzen kurulamaz. Ülkeler de yeni ittifaklara mecbur kalacak ölçüde çaresizliğe düşmedikçe radikal değerlendirmeler yapmayacaktır.

Devamı
Virüs Neden İhtilafları Bitirmiyor
Yabancı Medya İçin Mütekabiliyet Şart

Yabancı Medya İçin Mütekabiliyet Şart!

Mütekabiliyet kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde "karşılıklılık" şeklinde belirtilmiş. Bu karşılıklı olma durumu ülkelerarası ilişkilere uyarlandığında iki farklı ülkenin bir hususta eşit şartlara göre süreç yönetimini sürdürmesi olarak yorumlanabilir. Mesela 1923 Lozan Anlaşmasına göre azınlık hakları gibi bazı konularda Türkiye mütekabiliyet yaklaşımını muhataplarına uygulatmıştı.

Devamı

Rakamlara bakıldığında Çin'in istikrarlı büyümesinin sürdüğünü ve Afrika başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde daha fazla etkin olmaya başladığını söylemek mümkün. Ancak aynı rakamlar bize ABD ile Çin arasındaki askeri ve ekonomik gücün hala korunduğunu da söylüyor.

Bu kavga sadece Trump'ın atraksiyonu değil. Çok katmanlı bir kapışma var ortada. Her geçen gün ABD medyası ve düşünce kuruluşları Çin'in virüs politikasını ve propagandasını anlatan yorumlara yer veriyor. Pandemi ve sonrasındaki ekonomik krizin olası stratejik sonuçlarına odaklanıyor. Pekin'in "küresel liderliğe yürüyüşünün" alarm zillerini çalıyor. Bahsettiğim kaygının sadece Cumhuriyetçilere özgü olmadığı açık.

AB ülkelerinin Koronavirüse yönelik ilk tepkisi nasıl oldu? Avrupa’daki aşırı sağ partiler Koronavirüs sonrası siyasetin tek kazananı olabilir mi? Koronavirüs sonrası oluşacak muhtemel küresel ekonomik kriz ve resesyondan AB ülkeleri nasıl etkilenir? AB içindeki güney-kuzey ayrımı yeniden mi ortaya çıkıyor? AB’de iş birliği ve “Birlik ruhu” Koronavirüs sonrası nasıl şekillenir?

ABD bu defa küresel liderlik rolünü oynamaktan çok uzakta. AB ülkeleri kendi aralarında sağlık malzemelerini bile paylaşamıyor. Çin, PR görünümlü yardımlardan öteye geçemiyor. G20 bekleneni vermese de acil sağlık malzemelerinin paylaşımı, aşının bulunması ve küresel resesyonun çok yönlü tesirleriyle mücadele için küresel bir iş birliğine ihtiyaç ortada. Bu ihtiyaç giderek de azalmayacak aksine artacak.

İtalya’da “Sosyal Mesafe”nin Sonrası “Siyasi Mesafe” mi?

Virüs sonrası İtalya'da 'siyasi mesafe' politikasına çeşitli kurbanların arandığı, aşırı sağın sesinin daha gür ve özgüvenli yükseldiği, bütçe krizi, mülteci krizi, Libya anlaşmazlığı gibi sorunların gölgesinde ilerleyen Roma-Brüksel ilişkilerine korona virüsü kaynaklı hayal kırıklığının eklendiği çok boyutlu bir senaryo bizleri bekliyor olacak.

Devamı
İtalya da Sosyal Mesafe nin Sonrası Siyasi Mesafe mi
Küresel Gıda Güvenliği ve Türkiye

Küresel Gıda Güvenliği ve Türkiye

2019 yılının son günlerinde ortaya çıkan yeni salgın hastalık, gıda güvenliğini her açıdan tehdit eden bir konumda. Ölümcül virüs kısa sürede küresel tedarik zincirini parçalayabilecek hale geldi.

Devamı

Milyonlarca insan kendisini izole edip evlerine çekilirken Koronavirüs salgını tam anlamıyla küresel bir soruna dönüştü. Ocak ayında Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve üç ay gibi kısa bir zamanda bütün dünyaya yayılan yeni tip Koronavirüs salgını küresel sistemi derinden sarsan jeopolitik bir olgu haline geldi. Şimdiden ortaya çıkardığı etkilere bakılırsa Koronavirüs salgını bildiğimiz küresel düzenin sonunu getirebilir.

Korona krizi şunu gösteriyor ki, insanlığın kaderi sandığımızdan daha çok ortak. Belki, Esad rejiminin "ya ölüm ya göç" dayatmasıyla yollara düşürdüğü Suriyelilere karşı duvarları, dikenli telleri yükseltebilirsiniz. Belki, Hindistan'da kitlesel şiddete uğrayan Müslümanlara sessiz kalabilirsiniz. Belki Afrika'daki güç savaşlarının fakirleştirici etkisine gözlerinizi kapayabilirsiniz. Yabancı düşmanlığını, İslamofobiyi sizi hedef almadığı için tolere edebilirsiniz. Ancak koronavirüs salgını gösterdi ki, insanlık olarak bütün bencil çıkarlarımızı ve korkularımızı aşan bir ortak zeminimiz, sorumluluklarımız var.

Üç bölgede Türkiye'ye 'çekil baskısı' var. İnsani felaketi önleme amacıyla operasyon yürüttüğümüz İdlib'den, güvenlik anlaşması imzaladığımız Libya'dan ve deniz yetki alanlarındaki haklarımızı savunduğumuz Doğu Akdeniz'den... Bu üçlüden en sıcak olanı kuşkusuz İdlib. İdlib krizinin neticesi Türkiye'nin tüm Suriye'deki geleceğini etkileyecek.

Son terör eylemini gerçekleştiren kişi asosyal ve eğitimsiz bir 'dazlak' da değil. Çok iyi Almanca ve İngilizce bilen 43 yaşında iyi eğitimli bir iktisatçı..

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) son yılların sıcak başlıklarından olan Libya'yı farklı açılardan konu alan çok sayıda yayın ve analize imza attı.

Erdoğan, halkların mesajlarına kulak verdiği istisnai bir lider. En kritik meselelerde görüşünü bildirmekten ve inisiyatif almaktan çekinmiyor..

İdlib krizini yönetmek için Ankara üç düzlemde seferberlik halinde. Bunlar, askeri operasyon, diplomasi ve uluslararası kamuoyu..

21. yüzyılın getirdiği yeni fırsatlarla birlikte Afrika'nın sorunlarına çözüm üretebilecek farklı güçler ortaya çıktı. Bu güçlerin arasında Çin ve Türkiye, kıtanın gelecek yüzyılında etkili olacak aktörler olarak kendilerini gösteriyorlar.

Uzlaşma kadar mücadele ve mukavemet de lazım. Tek eksen Türkiye'nin milli çıkarlarıdır.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye'nin dış politikasında pragmatik çıkarların hakim olduğunu kaydetti.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının Brüksel Ofisinde 'Türkiye'nin Doğu Akdeniz Siyaseti' başlıklı panel düzenlendi.

Esad rejimi ile gerginlik sıcak çatışmaya döndü. Gidişat, sahada askeri operasyonların öne geçmesi yönünde. Kritik soru, 'Türkiye'nin İdlib'te ikinci aşamaya geçip geçmediği.'

Bu analizde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)-Suudi Arabistan ekseninin Ortadoğu’daki demokratik halk hareketlerine özellikle Libya’daki meşru hükümete karşı izledikleri darbeci siyaset ele alınmaktadır.