Douglas ve Sarah Allison Dış Politika Merkezi Direktörü Luke Coffey, Türkiye-ABD arasındaki güvenin yeniden tesisine odaklanılması gerektiğini söyledi.
Devamı
Bu ayın dış politika gündemi hayli yoğun. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Haziran'da NATO Zirvesi'nde ABD Başkanı Biden ile görüşecek. Haziran sonu da AB Liderler Zirvesi Türkiye ile 'pozitif' ajandayı değerlendirecek.
Devamı
İsrail’in izlediği yayılmacı ve saldırgan politikaları durduracak –İsrail’i dengeleyecek bir gücün ortaya çıkışı gibi– yeni ve ciddi bir gelişmenin varlığından bahsedemeyiz
İsrail devletinin kuruluşunun hukuki bir temeli var mı? İsrail’in kuruluşuna zemin oluşturduğu söylenen BM Genel Kurulu kararının niteliği nedir? İsrail devletinin ilanından sonraki gelişmelerin hukuki niteliği nedir? İsrail’in “kendini savunma hakkı”nın hukuki esası mevcut mu? İsrail’in hukuk ihlallerine karşı neler yapılabilir?
ABD, Afganistan'da 'hiper güç' olma rüştünü ispatlamak isterken Sovyetlerin 1979 yılında düştüğü hatayı tekrar etti.
Normalleşme hızlı olmayacak, dinamik bir değişkenlik içerisinde ve konu bazlı gerçekleşecek. Herkesin birbirini kolladığı, herkesin birbiriyle görüşebildiği ve pazarlık yaptığı bir dönem geliyor.
Bugünkü şartlarda ABD ve Avrupa'nın Rusya'ya gösterebildiği sopa, yaptırımlarla sınırlı.
Devamı
Washington, yapacağı küçük revizyonlarla Ortadoğu'da yeni dengeler oluşturabilir ancak bölge ile uğraşmaktan kurtulamaz. Her yeni denge Rusya, Çin ve bölgesel güçlerin rekabetini hızlandıracak.
Türkiye'nin güvenlik kaygılarına cevap veren bir politika NATO'yu güçlendirmeye katkı sağlar.
ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın hangi 'grand strateji' geleneğine yaslanırsa yaslansın, Çin’i eski dönemlere nazaran daha fazla ciddiye alacağı kesin görünüyor.
Uzmanlar, Ermenistan'ın 6'lı platforma girmesi halinde bütün bölgesel imkanlardan faydalanacağını, ekonomik istikrara kavuşacağını ve Batı'ya olan bağımlılığının azalacağını belirterek, bunun Rusya’nın da tercih edeceği bir sonuç olacağını söyledi.
Dünyanın en büyük gücü ABD'deki başkan değişiminin dünya siyasetine kritik etkilerde bulunabileceği açık.
ABD, ekonomik ve askerî açıdan açık farkla dünyanın en güçlü devleti olmaya devam ettiği sürece bu ülkede kimin başkan olduğu bütün dünya için önemli bir gelişme olmaya devam edecek.
80 milyon yerinden edilmiş insanın yüzde 85’i gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Yani dünyanın en zengin ülkeleri bu sorunu görmezden geliyorlar
2021'in ruh hali jeopolitik bir kaygının bütün bir yıla damgasını vuracak olması. 2020'den daha kötü olup olmayacağını zaman gösterecek.
Türkiye'ye yakın coğrafyada güçsüz devletler ve devlet dışı aktörler yaygın. Bu nedenle güçlüye meydan okuma ancak asimetri ile sağlanabiliyor. Örneğin terörist örgütler hukuk ile kendini bağlamıyor ve maliyet etkin araçlarla büyük etkiler yaratabiliyor.
Türkiye Amerikan yaptırımlarıyla ilk kez karşı karşıya değil. Bir benzeri Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında olmuştu. Yaklaşık üç yıl kadar sürmüştü. Uluslararası şartlarda yaşanan çeşitli sarsılmalar sonrasında ABD yeniden Türkiye'ye yönelmişti. Sovyetler'in Afganistan işgali ve İran'daki devrim sonrasında Amerika Türkiye'yi yeniden keşfetmiş ve o zamana kadar yaşanan ayrılıklar bir kenara bırakılmıştı.
Türkiye kendi başına karar almak ve uygulamak zorunda kaldığında, ABD ile olan ilişkisi de mecburen değişime uğradı. Rusya ise 70 yıl önce yaptığı hatayı tekrar etmedi. Putin'in realist yaklaşımı Türkiye'yi pazarlık yapılabilir bir aktör olarak görmesini sağladı.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, ABD'nin Afganistan ve Irak'tan asker çekme kararını değerlendirdi.
2024'te tekrar başkan adayı olma opsiyonunu da açık tutan Trump, hep kazanan, yenilgiyi asla kabul etmeyen, Washington geleneklerini kıran, sonuna kadar savaşan ve müesses nizamın karşı çıkmasına rağmen verdiği sözünü tutan başkan olarak kendi marka değerini koruma derdinde.