Üçüncü Dünya Savaşına mı Gidiyoruz?

Şu an dünyanın tek süper gücü sistemden uzak. Bazı bölgelerde kurduğu güvenlik şemsiyesini geri çekti. Bölgeler iç gerginliğe savruldu. Fakat uluslararası sistem hala tek kutuplu olduğundan bölgelerde doğacak çatışmalar bile bölgesel kalacaktır.

Devamı
Üçüncü Dünya Savaşına mı Gidiyoruz

Cuntacı Darbe Teşebbüsünün Zihniyeti

Bundan üç ay önce Michael Rubin gibi tipler darbe lafını ettiğinde hepimiz çok sinirlendik. Bu tip adamların bir provokasyon peşinde olduklarını düşündük. Hayal kurduklarını söyledik. Islık çalarak darbe çağırdıklarını hep biliyorduk. Ama bu ıslığa koşanların olacağını bilmiyorduk. Çünkü olabilecek bir şey değildi.

Devamı

Devletin içine kırk yıldan fazla bir sürede her türlü yöntemle ve sapkın bir anlayışla yerleşen bu terör örgütünden devletin arındırılması kolay değildir.

FETÖ küresel düzlemde Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürüyor ve bunu yaparken de propagandanın babası Hitler’e rahmet okutacak cinsten bir yöntem izliyor.

Avusturya’daki seçimlerin önemi ne? Avusturya Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) artan başarısının arkasındaki sebepler nelerdir? FP֒lü bir cumhurbaşkanının Avusturya ve AB içinde muhtemel etkileri ne olur?

Avrupa'da aşırı sağ partilerin son dönemdeki artan popülaritesi dikkate alınacak olursa çok yakın gelecekte Fransa, Almanya, Hollanda gibi birçok Avrupa ülkesinde aşırı sağ kulvardaki partilerin iktidara ortak olması beklenmektedir.

Avrupa'ya “İtidal” Çağrısı

15 Temmuz sonrası iyice netleşen bir husus dikkatimi çekiyor: "Türkiye karşıtı" kampanya Almanya ve Avusturya'da artık AK Parti muhaliflerinin eliyle ve söylemleriyle yürütülür olmaktan çoktan çıktı.

Devamı
Avrupa'ya İtidal Çağrısı
Avrupa ya quot İtidal quot Çağrısı

Avrupa’ya "İtidal" Çağrısı

15 Temmuz sonrası iyice netleşen bir husus dikkatimi çekiyor: "Türkiye karşıtı" kampanya Almanya ve Avusturya'da artık AK Parti muhaliflerinin eliyle ve söylemleriyle yürütülür olmaktan çoktan çıktı.

Devamı

Bugün birçok Batı ülkesinin zenginliğinde göçmenlerin rolü büyük. Ekonomik kalkınmanın da, sosyal gelişmenin de önemli kaynağı, çeşitlilik. Göçmenler ise bu çeşitliliği fazlasıyla taşıyor.

Alman Federal Meclisinin almış olduğu kararın Türkiye üzerinde kurmak istediği baskıya karşı dik durulmalı, diplomatik alanda gerekli tepkiler verilmeli, ancak bu meselenin Türkiye'nin ekonomik çıkarlarına zarar verecek boyutlara taşınmaması gereklidir.

Avusturya’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri Avrupa ve AB açısından ne anlam ifade ediyor? Seçim sonuçları Avrupa’da yaşayan Müslümanlar ve Türkiye için ne gibi sonuçlar doğurur? Avrupa ve AB, aşırı sağın yükselişine neden tepkisiz?

Avusturya Nazi rejiminin kurbanı olarak kabul edildiği İkinci Dünya Savaşı sonrası bütün yükü ve suçu Almanya'nın sırtına bırakarak kurtuldu. Oysa Nazi rejiminin ileri gelenlerinin pek çoğu Avusturya kökenliydi ve Avusturya bile isteye Nazi Almanya'sına katılmıştı.

Bugün Amerika eğer sorumsuz bir biçimde müttefikini terk etmiş olma görüntüsü vermekten çekinmiyorsa, Türkiye de benzer bir şekilde Amerika’yı sürükleyebilme mekanizmasını devreye sokabilir.

Seçimler Alman Siyasetini Kilitledi Almanya’da yapılan erken seçimler pat durumuyla sonuçlandı. Sağ ana muhalefet lideri Angela Merkel’in Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Bavyera’daki müttefiği Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) %35.2, Başbakan Schröder’in Sosyal Demokrat Partisi (SPD) %34.4 oy aldı. Seçim kampanyasına yirmi puanın üzerinde bir farkla başlayan Merkel’in en az  %40 oy alıp liberal FDP ile koalisyon yapması bekleniyordu. Berlin’deki hesap çarşılardaki oy sandıklarına uymayınca koalisyon ihtimalleri alt üst oldu. Seçimi Küçük Partiler Kazandı Tarihine düşen Hitler gölgesinden sonraki anayasaya göre Almanya’da hükumet olabilmenin şartı mecliste salt çoğunluğa sahip olmak. Merkel’in muhtemel koalisyon ortağı FDP %10,5 ile tarihinin en yüksek oyunu alması muhafazakar bir koalisyon kurulmasına yetmedi. SPD’den ayrılanların kurduğu milliyetçi Sol Parti (Die Linke) %8.1, Schröder’in koalisyon ortağı Yeşiller (Die Grünen) %8.7 oy aldı. Küçükler büyüklerin pasta payını tırtıkladı; bir önceki genel seçime göre CDU’nun 3.3’lük ve SPD’nin 4.2’lik oy kaybı küçük partilere gitti. Şimdi seçim galibi iki büyük parti küçükleri bir araya getirmenin peşinde. 1966-1969 arasında ülkeyi yöneten son “büyük koalisyon”dan beri CDU ve SPD birlikte hükumet kurmadı; her zaman küçük partilerle anlaşma yoluna gitti.

Yüzyıl dönümleri dünyada büyük dönüşüm beklentilerinin depreştiği zamanlardır. Müslümanlar İmam Gazali için “müceddid-i elf-i sani” diyerek daha sabırlı bir tarih bakışına sahip olduklarını gösteriyor gibiyse de, her asırda yeni bir müceddidi arayan daha yaygın bir anlayışı göz ardı edemeyiz. Bediuzzaman adlandırması üzerinde düşünmek bile bu anlayışı yeterince görünür kılacaktır. Avrupalılar’ın 1890’lardan 1900’ün ilk yıllarına kadarki dünyayı 

Garton Ash’in, 27 Temmuz 2006 tarihli The Guardian’da yayımlanan yazısı “Avrupalılar olarak Orta Doğu’daki çatışmayı bizim yarattığımızı asla unutmamamız gerekir” başlığını taşıyordu. Ash’e göre, kökenleri tarihin derinliklerine uzanan Yahudi düşmanlığı Orta Doğu’yu kana bulayan, son Lübnan örneğinde görüldüğü gibi sivillerin hayatlarını kaybetmelerine ve yurtlarından ayrılmak zorunda kalmalarına yol açan başlıca nedenlerden biri. Avrupa tarihine bakıldığında sistematik bir Yahudi düşmanlığının olduğu ve bu kıtada istenmeyen Yahudilerin zamanla kendi devletlerini kurmayı amaçlayan siyasi siyonizm bilincini geliştirdikleri ve Avrupa’nın da yardımıyla nihayet 1948 yılında bağımsız bir devlet İsrail kurduklarını görüyoruz.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça Türkiye’deki siyasetin tansiyonu yükseliyor. Acaba bunu doğal mı karşılamak lazım? Yoksa bu, Türkiye siyasetinin derinlerdeki bir arızasına mı işaret ediyor?Aristo “insan siyasi bir varlıktır” (zoon politikon) dediğinde acaba siyasetin de insani bir şey olması gerektiğini ima ediyor muydu? Siyaseti insanların yapıyor olması, onun özünde insani bir şey olduğu anlamına gelmiyor. Siyaseti gücü yönetme sanatı olarak görenlerin, kendi başlarına bırakıldıklarında insanlığa huzur ve mutluluktan ziyade yıkım ve gözyaşı getirdiğini defalarca gördük. Farabi’nin ifadesiyle siyasete “medeni” bir boyut katılmadığında ortaya çıkan şey ancak bir siyaset parodisi olabilir.

Parmaklarım titreyerek klavyenin tuşlarına dokunuyorum. Dışarıda ambulans sirenleri ötüyor. Ulus’taki patlama haberi henüz geldi. Sempatik olmaya çalışan tuhaf antenli tiplemelerle ya da mükerrer komedyenlerle milyon dolarlık reklâmlar yapan GSM operatörlerinin hiçbiri çalışmıyor; şebeke meşgul! Çünkü ortada mizahî değil, ciddi bir durum var; “Öyleyse bize iş düşmez” mi dediler acaba?

II.Dünya Savaşı sırasında,Türkiye’nin Almanya lehinde savaşa girmesi karşılığında Hitler Suriye’yi Türkiye’ye vermeyi teklif etmişti?

Yeni dönemde ya Amerika'nın düşüşünü Soğuk Savaş sonrası düşmanını kaybetmesine bağlayan Friedman ve Mandelbaum'u da tatmin edecek yeni öcüler ortaya çıkarılacak ya da yeni tip süper kahramanlar yaratılacak.