Yeni siyasal sisteme geçilmesinden bu yana, İstanbul’da yenilenen seçimleri de sayarsak, dört seçim için üç kez sandığa gidildi.
Devamı
Tekrarlanan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi CHP'nin galibiyetiyle sonuçlandı ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 54,21 ile yeni başkan seçildi. AK Parti adayı Binali Yıldırım ise yüzde 44,99 oy oranıyla rakibinden yaklaşık 800 bin oy eksik aldı. Böylelikle 31 Mart'ta ortaya çıkan başa baş tablo seçmenin doğrudan müdahalesiyle farklılaştı ve net bir seçim sonucu ile süreç tamamlandı.
Devamı
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kaybetmesi gelecek dönem siyaset okumalarını hızlandırdı. Zira CHP adayı İmamoğlu'nun yüzde 54 alabilmesi sadece ittifak sisteminin bir cilvesi değil. AK Parti'nin 17 yıllık iktidarına son vermek isteyenlerin deneme yanılma ile vardıkları bir sonuç.
31 MART seçimleri AK Parti'ye kuvvetli bir mesaj vermişti. 23 Haziran'da yenilenen İstanbul seçimlerinde farkın AK Parti aleyhine açılması seçmenin AK Parti'ye verdiği mesajın ciddiyetini arttırdı. Her şeyden önce karamsar olmamak ve panik yapmamak gerekiyor. AK Parti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü liderliği, yetişmiş nitelikli insan kaynağı ve kurumsallaşmış yapısı ile mesajın gereğini yapacaktır.
31 Mart yerel seçimlerine dair en esaslı tartışmalardan birisi hiç kuşkusuz bu seçimlerin genel seçim özelliği gösterip göstermediği. İlk bakışta yerel seçim-ler “ülkeyi kim yönetecek” ya da “iktidara kim ve ne kadar sahip olacak” gibi genel siyasetin merkezi sorularına doğrudan bir cevap sunmaz.
2010 sonrasında CHP FETÖ tarafından yönlendirildi, manipüle edildi. Kemal Kılıçdaroğlu bir yandan FETÖ'ye güvenerek iktidar olabileceğini düşündü. Öte yandan partideki iktidarını FETÖ'ye borçlu olduğunu bildiği için ona sürekli diyet ödedi.
Son birkaç haftadır yaşananlardan, Erdoğan karşıtı dizayn siyasetine soyunan çevrelerin, 2019 seçimleri için Kılıçdaroğlu’nu liderlik için değil, operasyonlar için kullanacağı sonucu çıkıyor.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kılıçdaroğlu’nun yerli ve milli siyasetten uzaklaşan seçim stratejisi hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Mısır medyasına bir mülakat vermiş. Mülakatta Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği kaos yürüyüşünü iyi bir hamle olarak değerlendirmiş ancak devamı gelmediği için eleştirmekten de geri durmamış..
2019 seçimleri cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin ilk seçimleri olduğundan yeni bir siyasa yaratacak. Hem hükümet etme anlayışı değişecek. Hem de milletvekili, parti ve lider profilleri yeniden şekillenecek. Bu sebeple yazımın başlığında "cepheler" kelimesini kullandım.
Eleştiri postunu temellük etmiş ve fakat nedense hiç bir eleştiriyi kaldırmayan çevreler süreci bir fırsata çevirmenin peşine düşmüş. Siyasi mızmızlık halinde dolaşan bu homurtu bir kaç argümanla karşımıza çıkmaya başladı.
Atletle yemek yiyen bir genel başkan fotosu ile toplumun geniş kesimlerine ulaşarak onların zihninde “bizden biri” imajını oluşturmak ancak gerçek öyle ise bir anlam ihtiva edebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları partinin bir düşüş içerisinde olduğu izlenimini yaratmıyor. Peki Cumhurbaşkanı buna rağmen neden partiye dönük ikaz ve özeleştirilerde bulunuyor?
Haber belki gerçek, belki değil. Ama zihniyet gerçek dostlarım.Bu zihniyetin tek derdi Batı'dan alkış almak. Batı'nın derdi de malum
Uluslararası basın tarafından şişirilen FETÖ ve PKK için adalet yürüyüşü istenen neticeyi vermemiş olacak ki; çakma Gandimiz daha fazla sokak protestosu düzenleyeceğini açıkladı
CHP’nin rasyonel ve kurumsal bir siyasî yapıya dönüşümü karşısında yine CHP tarafından direnç gösterilmektedir.
Gandi gibi tüm hayatı adalet mücadelesiyle geçmiş; bir aktivist ile her daim darbelerin yanında olmuş müesses nizam partisi CHP'nin liderini karşılaştırmak bir ikiyüzlülük değil de nedir?
Söz konusu yürüyüşü değerlendirirken, analiz düzeyi olarak bir başlangıç noktasına ihtiyacımız var. O da MİT tırları kumpası üzerinden süren yargılamalara verilen tepkinin neticesinde bu yürüyüşün gerçekleştirildiği hususu.
Bu masum bir yürüyüş değil! Elinizi vicdanınıza koyun; 15 Temmuz gecesi ülke işgal edilirken saklanacak delik arayanlar, ülkesinin istikbali için meydanlara inmekten kaçanlar, bu sıcakta bunca zahmete neden katlanıyor?
Şimdi CHP lideri adalet için yürüyor. Ne zaman? Mahkeme Enis Berberoğlu'nu MİT tırları davasında suçlu bulduğunda. Bu mudur adalet?
Kılıçdaroğlu bu "adalet yürüyüşünü" özellikle kendi partisinin bir milletvekili mahkûmiyet kararı aldıktan sonra yaptı.