AB İle Yeni Bir İlişki Biçimi Mümkün mü?

Türkiye ile AB ilişkileri geçmişi incelendiğinde, AB’nin ve AB üyesi ülkelerin belki de tarihinin hiçbir döneminde bir ülkenin iç siyasetinde bu kadar açık ve militanca bir tavırla pozisyon aldığı görülmemiştir.

Devamı
AB İle Yeni Bir İlişki Biçimi Mümkün mü
Batı İle Nasıl Bir İlişki

Batı İle Nasıl Bir İlişki?

Batı merkezci, oryantalist zihinleriyle meseleyi analiz etmeye çalışıyorlar ve “evetçilerin gerçeği göremeyen cahiller olduğu” sonucuna varıyorlar.

Devamı

Seçim sürecinde liderin karizması, performansı ve hem kendi partisine hem de diğer siyasi partilerden olanlara güven verici şekilde sahada yer alması değişmeyen bir faktörüdür.

Diasporadaki sosyal ve ekonomik sermayeleri göz önünde bulundurulduğunda örgütün sadece ülke içerisinde pasifize edilmesinin sorunu bütünüyle çözmeyeceği açıktır.

Etkin ve istikrarlı bir devlet yönetimini amaçlayan Cumhurbaşkanlığı sisteminde muhtemel krizlere karşı, karşılıklı seçimlerin yenilenmesi gibi bir çözüm yolu öngörülmüştür.

2013'ten bu yana "Erdoğan düşmanlığı" çatısı altındaki "iç savaş" senaryosu devam ediyor. Elbette bu siyasal iletişim stratejisinin arkasında da FETÖ var.

17 Nisan ve Sonrası

Hem evet hem de hayır cepheleri 17 Nisan'da farklı bir Türkiye'ye uyanmak istiyor. Anket şirketlerinin büyük çoğunluğu halkoylamasında dengenin evet lehine olacak şekilde.

Devamı
17 Nisan ve Sonrası
Geçiş Sürecinin Yönetimi

Geçiş Sürecinin Yönetimi

Cumhurbaşkanlığı sistemine tam geçişte en önemli husus, bu iki yıllık geçiş sürecinin yönetilmesidir. Devletin yeniden yapılandırılmasını gerektiren bu geçiş sürecinde muhtemel sorun alanları hesaba katılarak yol haritası oluşturulmalıdır.

Devamı

Afrikalı devletlerin ve halkların menfaatlerini önceleyen insani bir politika olarak başlayan Türkiye'nin Afrika politikası eşitlik temelinde ciddi bir ortaklığa evrilmektedir. Kısa zaman içerisinde savunma sanayi gibi bazı hassas sektörlerdeki işbirliğinin de etkisiyle taraflar arasındaki işbirliği artarak devam edecektir.

ABD öncülüğündeki 10 ülke büyükelçiliklerinin Türkiye'ye yönelik diplomasi oyunu kısa sürede bozuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert çıkışıyla 10 ülke geri adım atsa da Türkiye'ye yönelik benzer operasyonların devam edeceği görüşü bildirildi

Erdoğan'ın dış politika hamleleri, Türk modernleşmesinin ana çizgisini takip ediyor. Cumhuriyeti ikinci yüzyıla hazırlıyor.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, yerel yönetimlerde uygulanan taktiğin mimarı olarak gösterildiği için 'oyun kurma' stratejisinde kendisine alan açılmasını istiyor.

Partinin geçmişi, kimliği, ideolojisi ve politikaları açısından dönüşümden ziyade başkalaşım şeklinde tezahür ettiği söylenebilir.

Erdoğan ve Karamollaoğlu arasındaki diyalog zemininin güçlenmesi bekleniyor. Kuşkusuz hangi ittifaka katılacağı SP'yi, liderini, teşkilatını ve seçmenini ilgilendirir. Bu karar da hem politika uyumu hem de ne kazanılacağına bakılarak verilir.

Helalleşme söyleminin Kılıçdaroğlu'nun siyasi taktiği olmaktan öte geçmesi için CHP cenahındaki bir kesimin yoğun şekilde deneyimlediği radikal-seküler öfkenin/nefretin dindirilmesi lazım.

CHP'nin sert söylemlerinin çok büyük bir etkisi var. CHP kendi cenahındaki 'derin seküler öfke' ile yüzleşmedi, sadece üzerini örttü.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı helalleşme açıklaması ve geçmişle yüzleşeceğini söylemesi önemlidir. 2023'e yönelik olarak bir seçim taktiği olsa bile CHP ve onun temsil ettiği siyasi geçmiş açısından üzerinde durulmayı hak eder.

İktidara yapılan eleştirilerin muhalefetin karnesine yazılmadığı ve muhalefetin ekonomik sorunları çözme konusunda güven oluşturamadığı anketlere yansıyor.

Kurul'un son toplantısında Türkiye'nin ulusal güvenliğini yakından ilgilendiren ekonomik gelişmeleri gündeme almasını normal karşılamak gerekir. Önemli olan bugün MGK'nın demokratik sivil iradeye tabi hale gelmiş olmasıdır.

Varoluşunu ve yapısal-ontolojik kodlarını terör ve şiddete bağlamış ve buradan devşirilecek yöne muhtaç ve mecbur bir örgütsel topluluğun, halk, demokrasi, hukuk, barış, özgürlük, irade, saygı, müzakere, eşitlik, adalet kavramları üzerinden sahte bir siyasi alan inşa etmesinin ve ülkenin siyasasına bunu dayatmasının trajik ve ironik hallerini hep beraber yaşıyoruz.

Türkiye halen 125 milyar dolarlık üretimle dünyanın 16. büyük imalat sanayisi. Hedef ilk 10'a girmek.