Mustafa Koç'un Ardından: Devlet ve Sermaye

Türkiye’de devlet-sermaye ilişkilerinde yaşanan gerginlikler, ekonominin büyüme yöneliminden daha çok ideolojik meselelerde yaşanan farklılaşmalardan kaynaklandı.

Devamı
Mustafa Koç'un Ardından Devlet ve Sermaye
15 Temmuz Sonrası Türkiye nin Orta Doğu Politikası

15 Temmuz Sonrası Türkiye’nin Orta Doğu Politikası

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, bu örgütün Türkiye’nin Rusya ve Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerimizin şekillenmesinde muhtemel manipülasyonları da araştırılmalı.

Devamı

Avrupa'da medya organları ve siyasetçiler tarafından yayılan spekülasyonların ciddiye alınır bir tarafı olmasa da bu iddiaların Avrupa'da hakim olan Türkiye karşıtlığını kaşımak için kullanıldığı görülüyor.

Birkaç gün öncesine kadar gözümüzün içine baka baka ve alay edercesine “demokrasi düşmanı Türk’ten” bahseden Alman medyasında Türkiye yavaş yavaş darbe atlatmış bir ülke olarak anılmaya başladı.

Toplumsal alanda hâlâ güçlü bir birlik duygusu hâkim. Siyasetten, siyasal aktörlerden de bu duyguyu ülke hayrına kullanmasını istiyor.

FETÖ itirafları üzerinden yürüyen mevcut tartışma "benzersiz" bir totaliter- operasyonel yapının cürümlerinin İslami gruplaşmaların hepsini içeren bir sorgulamaya dönüşüyor.

Devlete ve Cemaatlere Düşen Görevler

Bu süreçte cemaatlere düşen, art niyetlilerin varlığından karamsarlığa ve umutsuzluğa düşmeden yapıcı ve hatta ön açıcı bir tutum geliştirmeleridir.

Devamı
Devlete ve Cemaatlere Düşen Görevler
Türkiye nin Savunması Nerede Başlar

Türkiye’nin Savunması Nerede Başlar?

Türkiye’nin savunması sınırlarımızda başlamıyor. Sınırlarımızın ötesindeki gelişmelere sessiz kalmamız durumunda kendi güvenliğimizi sağlamamız mümkün olmayacaktır.

Devamı

ABD’deki başkanlık seçimi döneminde, Washington'daki kurumların çatlakları arasından sızacak bilgilere ve önerilere kulak kesilmek gerekir.

İktidarını demokratik seçimlerle konsolide eden Erdoğan Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin çöktüğü ve sınırların yeniden çizildiği bir bölgenin yakıcı sorunları ile uğraşıyor.

CHP’nin önemli bir kırılma yaşadığı doğrudur. Bu kırılma, ‘Yeni CHP’ projesinin çökmesi ve ‘geleneksel CHP’nin hortlamasına işaret etmektedir.

15 Temmuz sonrasında Türkiye bir imkân yakaladı. Siyasal aktörlerin tepmemesi gereken bir fırsatla karşı karşıya kaldı.

OHAL'in öncelikle devlet içerisinde paralel bir örgütlenme içerisine giren ve ayrıca sivil topluma kök salan FETÖ ile mücadele için alındığı söylenmelidir.

Anayasa'ya göre OHAL kararnameleri Resmi Gazete'de yayımlandığı gün TBMM'ye sunulmaktadır ve TBMM bunlar üzerinde değiştirme, reddetme ve onaylama yetkisine sahiptir.

6-8 Ekim katliamlarının hesabı henüz sorulmadı. Bırakalım hesap sormayı, bu kanlı kalkışmanın öncü figürleri nedamet getirmiş bile değiller.

Hem CHP hem de HDP sorunun kaynağını ve bunlara dair toplumun tepkisini anlayabilecek refleksleri geliştirememektedirler.

Bürokrasinin yeni sisteme geçişte göstereceği direnç, adaptasyonunda karşılaşacağı öğrenme güçlükleri öncelikle tartışılmalıdır.

Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.

Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.

CHP bütün dinî cemaatlere karşı olduğu gibi, o zamanlar legal bir görünüm arz eden FETÖ’ye de karşıydı. Ancak dikkat buyurun, devlet içerisinde örgütlendiği, darbe yapmaya çalışacağı için değil!

Ortadoğu'nun mezhep çatışmasını realiteyi yok sayan sekülerizm ile değil, yeni bir dini meşruiyet çerçevesi ile aşabilirsiniz.